Her şehrin mutlaka bir lideri vardır. Veya adına LOBİ dedikleri, iyi çalışan, her yerde eli kulağı olan, kentin menfaatlerini sonuna kadar koruyan, çalışkan ve düzgün bürokratına sahip çıkan, yatırımlarda, projelerle önce kentin çıkarlarını gözeten, kent adına yapılacak her türlü olumlu olumsuz eylemlerde varlığını hissettiren mekanizma. Tabii bu mekanizmanın çalışır ve aktif olmasını sağlayan isim veya isimler.

Sizce Gaziantep olarak neresindeyiz bu işlerin. Ankara'ya Gaziantep ile alınacak olumsuz bir kararda dur diyebiliniyor mu. Atamalarda, herhangi bir projelerde müdahale etme şansımız ne kadardır. Sadece son ikisini söyleyeyim, stadyum meselesinde ne kadar etkili olabildik. Kamil Ocak Stadı'nın yerinin konut ve ticari binalar yapılmasına ne kadar olmaz diyebildik. Gaziantep'in son dönemlerde kentin büyük kesiminin başarılı gördüğü Emniyet Müdürü'ne ne kadar sahip çıkabildik. Hemen söyleyeyim örneğin Kayseri emniyet müdürüne niye dokunamadılar. Eğer şehir olarak liderimiz, sahibimiz, büyüğümüz veya lobimiz olsaydı, 2005 yılından beri 7'nci emniyet müdürü atanırmıydı bu şehre. Eğer başarılı olursa bu gelen yeni emniyet müdürümüze ne kadar sahip çıkabileceğiz ayrıca.

BİR TAŞAR HALA ARANIYORSA EĞER?

Bu konuda yazacak şey çok. Benzetmeler dünya kadar. Uzatmak istemiyorum çünkü ne demek istediğim anlaşılmıştır zaten. Ve bu satırları okurken, mutlaka çoğunuzun ve o dönemleri bilen herkesin aklına ilk gelen mutlaka rahmetli Mustafa Taşar olacaktır. Büyükşehir Belediye Başkanlığı yapan Celal Doğan'ı da katarım bu işe. Çünkü temsil gücü vardı. Ve temenni eder ve dilerim ki, umarım Sayın Fatma Şahin bu boşluğu doldurur. Bunu zaman içinde göreceğiz elbette. Hele uzun zamandır fazla içinde yaşamadığı Gaziantep'in öbür yüzünü bir görsün, içinde yaşasın, kimin ne olduğunu, işlerin nasıl yürüdüğünü, bu zamana kadar değer verip bilgi aldığı kişilerin kendine yalan mı doğru mu söylediği bir bir ortaya çıksın, işte o zaman bizde değerlendirmemizi yaparız.

CHP Mİ, MHP'Mİ

AK Parti, Şehitkamil ve Şahinbey'in çalışkan iki belediye başkanlarına devam kararıyla isabetli bir şekilde yerine getirdi. Bence doğru olanı yaptı. Gerek Sayın Mehmet Tahmazoğlu, gereksede Rıdvan Fadıloğlu'nun artıları bu partiye olumlu puan getiriyordu zaten. Eleştirenler de çıkacaktır. Kaldı ki ben de eleştiriyorum zaman zaman. Ama genel değerlendirmede, ikisinin de yaptığı hizmetleri görmemezlikten gelemem. Bizlere de hayırlı uğurlu olsun demek düşer zaten.

Benim şaşırdığım CHP oldu. Daha iddialı, daha çok oy getirebilecek isimler yerine, Şahinbey ve Şehitkamil'de mütevazi iki isimde karar kılınmasının gerekçesini doğrusu merak ediyorum. Aslında kentte CHP'nin göstermiş olduğu adaylarının hepsi tartışılıyor. Bunu partinin bünyesinde bile dinleyip görmek mümkün. Tabii konuşmak ve yorum yapmak için çok erken daha. Zaman ne gösterecek hep birlikte göreceğiz. Ancak sanki MHP sıçrama yapacak gibi gözüküyor. Hatta CHP ile arasındaki farkı kapatacak deniliyor. Büyükşehir adayı Mustafa Erzin'in aylardır sahada olması, birebir görüşmeler yapması, bunu kırsalda AK Parti'den emanet oyları isteyerek devam ettirmesi, merkezde ise CHP'nin adaylarını tartışan önemli kesimin tercih ibresini kendisine kaydırma yolunda kafa karıştırması, MHP'ye kesinlikle artılar getirecektir.

ABDURRAHİM KARAKOÇ'A SAYGILARIMLA

İki şiiri var peş peşe yazılmış. Hiç yorum yapmadan sizlerle paylaşmak istiyorum.

1)

BEBEĞE ÇAĞRI

Soyguncu soysun da, vurguncu vursun

Sen ana karnında boşa durursun

Doksan günde çık gel, dokuz ay dursun

Doğmaya gayret et, doğmaya bebek

Sonra geç kalırsın yağmaya bebek.

Üçkağıtçı düzen geçip gitmeden

Her ocakta üç- beş baykuş ötmeden

Çabuk ' Devlet malı deniz' bitmeden

Doğmaya gayret et, doğmaya bebek

Sonra geç kalırsın yağmaya bebek

Makam armağandır, koltuk hediye

Muhkem ilamlar var ' rüşvet ye' diye

Ne diye beklersin söyle ne diye?

Doğmaya gayret et doğmaya bebek

Sonra geç kalırsın yağmaya bebek

Göz kırpınca sıfırı çok sayılar

Zirveye tırmandı topal ayılar

Yağcı yeğen arar haydut dayılar

Doğmaya gayret et doğmaya bebek

Sonra geç kalırsın yağmaya bebek.

Artık banka soymak basit eğlence

Günde milyar hiçtir ' yurtsever genç' e(!)

Dünyaya duhül et, gel biraz önce

Doğmaya gayret et doğmaya bebek

Sonra geç kalırsın yağmaya bebek

Tez çık, haram süt bul, beleş kundak bul

Yalancılık mübah, yüzsüzlük makbul

Hukuksal açıdan bir ' olanak' bul

Doğmaya gayret et doğmaya bebek

Sonra geç kalırsın yağmaya bebek

Adi ekranlarda iğrenç yüzü gör

Halkı tiksindiren bir kof dizi gör

Önce onları gör, sonra bizi gör

Doğmaya gayret et doğmaya bebek

Sonra geç kalırsın yağmaya bebek

2)

BEBEĞE İHTAR

Geçmişte yağmanın hasat dönemi

Acele gel diye çağırdım seni

Şimdi iş değişti dur, dinle beni

Dokuz aylık yolu altmış ayda çek

Beş sene dolmadan doğma ha bebek.

...

Emmin, dayın annen, baban kereste

İşçi, memur, çiftçi, çoban kereste

Çarşı, pazar, yazı-yaban kereste

İnsanlar ya mertek, ya orta direk

Beş sene dolmadan doğma ha bebek.

...

Doğarsan üç günlük iş bulamazsın

Acıkırsın, ekmek, aş bulamazsın

Ucuz toprak, beleş taş bulamazsın

Yaşamak rezillik, rüsvaylık demek

Beş sene dolmadan doğma ha bebek.

...

Arı peteğinde ağulu bal var

Kaçıp kurtulmaya ne yön, ne yol var

Sıkıver dişini, annene yalvar

Buradan rahattır orda beklemek

Beş sene dolmadan doğma ha bebek.

...

Kurtlar sülük oldu, sıyrıldı posttan

Kaçan kurtuluyor, ahbaptan dosttan

Değişti bahçıvan, bozuldu bostan,

Hıyarlar acıdır, karpuzlar kelek

Beş sene dolmadan doğma ha bebek.

...

Vaziyet bambaşka vaziyet oldu

Yaşamak işkence, eziyet oldu

Dalkavukluk üstün meziyet oldu.

Sanatkarlar sansar, dahiler şebek

Sözümü dinlersen hiç doğma bebek.

Abdurrahim KARAKOÇ

Hepinize iyi haftalar