Gaziantep'te kültür, sanat ve edebiyat alanındaki ilgisizlik ve duyarsızlığın konuyla ilgilenen herkes farkındadır. İstanbul veya Ankara merkezli edebiyat dernekleri veya birliklerin ilimizde şube açmış olmaları söz konusu boşluğu doldurmaya yetmemekte. Çünkü kültür sanat konuları da ticari konularda olduğu gibi arz ve talep meselesidir. İlimizin en önemli sorunu ise talebin olmaması…

Gaziantep'te kültür, sanat ve edebiyat alanındaki boşluğun yerini dolduran nedir? Boşluğu dolduran çağdaşlık adı altında ithal edilmiş sosyal yaşam türlerinin aşıladığı kültürel yozlaşmadır. Hızlı göç alımı da etkenler arasında sayılabilir. İnternet kafeler, fıçı bira salonları, son yıllarda mantar gibi çoğalan barlar ve benzeri yerler ilimizin gelecekteki kültürünü mayalamakla meşgul.

Kültür, sanat ve edebiyatı bir kenara kaldırıp kentin genel görünümüne baktığımızda silahla işgal edilemeyen ilimizin yabancı kültürel saldırılarla işgal edildiğini görmekteyiz. Bunlar arasında yarı yarıya yabancı isimlerden oluşan işyeri tabelalarına baktıkça buzdağının su yüzündeki uzantılarını görüyor, halimizden utanıyorum. Öksüz kalan Şehitler Abidesi'nin önünden başımı önüme eğerek geçmek zorunda kalıyorum.

Giden Vali Yardımcılarımızdan Sayın Gökhan Veli Kişioğlu'nun rehberliğinde Gaziantep Kültür Sanat ve Edebiyat Derneği'ni kurmuştuk. Bir süre sonra şiir etkinliği düzenledik. Büyükşehir Belediyesi Çetin Emeç Salonu'ndaki etkinlikte salon tıka basa dolmuştu. Bir kenardan bakıldığında umut vadeden bir görünüm vardı. Ben konukların arasında oturmakta ve fısıltılı konuşmalarına kulak misafiri olmaktaydım. Anladım ki, salonu dolduranların çoğunluğu öğretmen. Salona Dernek Başkanımız Gökhan Veli Kişioğlu'nun okullara gönderdiği ve Türkçe öğretmenlerini davet ettiği yazı üzerine, zorunlu olarak gelmişlerdi. Elden ele dolaşan bir listede isimlerinin karşısını imzalıyorlardı. Hepsi de etkinlikten ve orada bulunmaktan şikayetçiydi. İmzalama işlemi bittikten sonra birer ikişer ayrılıp gittiler. Öğretmenlerimiz böyle olunca sıradan halkın kültür ve sanata ilgisini sizler düşünün artık.

Sözünü ettiğim etkinlikte Vali Yardımcımızdan başka protokolda oturan kimse yoktu. Yani valimiz, belediye başkanlarımız, emniyet müdürümüz, üst düzey daire amirleri ve seçilmişlerden hiç kimse yoktu. Açıkçası salonun dolu olmasına rağmen bizler havanda su dövmüştük. Bu yazdığım konu sadece bir örnek ve çok sayıda benzerleri var.

Geçen günlerde kentimizde yayın hayatını sürdürmekte olan Kumru Edebiyat Dergisi bir etkinlik düzenledi. Şahinbey Belediyesi küçük salonunda ilki yapılan etkinlik ilimizde kültür sanat alanındaki ilgiye bağlı umutlarımızı yeniden yeşertmeye başladı.

Etkinlikte ilimizde faaliyet gösteren edebi dernek ve birliklere kayıtlı şairlerimiz, Kumru şairleriyle birlikte eserlerini seslendirdiler. Üç Türk halk müziği ve bir de Türk sanat müziği sanatçısı sahne aldı. Kuvva-i Milliye Mücahitleri Derneği de etkinlikte sahne aldı.

Bu etkinlikte iki önemli nokta dikkate değerdi.

Halkın ilgisi çok fazlaydı. Oturacak yer kalmamıştı. On/onbeş kişinin merdivenlere oturarak etkinliği izlemeyi sürdürdüğünü gördüm.

Protokolda Şahinbey Kaymakamımız Sayın Uğur Turan'la Şahinbey eski Belediye Başkanı Sayın Ömer Can da vardı. Yani şairlerimiz, duyarlı yöneticilerimiz ve halkımız gönüllü olarak o salonda bir araya gelmişlerdi. Özellikle Sayın Kaymakam Uğur Turan beyfendinin yaptığı konuşma üst düzey yöneticilerle halk arasındaki sevgi ve güveni perçinlemeye yetmişti. Sayın Uğur Turan, bizden biri olması, Şahinbey ilçemiz için ürettiği kültürel projeleri ve her türlü takdirin üstünde olan tevazusu ile gönüllerimiz arasında köprü kurmayı başarmıştı. Kendilerini bundan sonra resmi kurumlarımızdaki kültür elçimiz olarak görmekteyim. Örnek alınacak bir kaymakam olduğunu eklememe gerek yok sanıyorum.

Ne varmış bunda? Son derece doğal bir durum diyeceksiniz. Öyle değil işte.

Bir süre önce ilimizdeki üniversitelerden birinde, bir panele konuşmacı olarak katılmıştım. Salonda yanlış hatırlamıyorsam altı konuşmacı vardı. Salonda dinleyici olarak kaç kişi vardı dersiniz?

Yalnızca bir tek kişi vardı.

Kumru Dergisinin hazırlayıp sunduğu bu etkinlik beklentilerimize yanıt vermiş, umutlarımızı tatmin etmiştir. Etkinliğe rehberlik eden Kumru Dergisi sahibi Sayın Abdulhadi Bay'a teşekkür ediyor, bu tür güzelliklerin devamını bekliyorum.