Onlar ’’bir avuç kömür için bir ömür verenler’’ di . Ülkemin ve halkımın acılarla kuşanmış tarihine eklenmiş yeni bir halka olarak hafızalara kazınacak.Soma aslında her tarafından yoksulluk akan bir ilçenin ölüme mecburiyet öyküsünden öte birşey değil.

Alternatifi olmayan Somalı’nın ,Zonguldak’lının,Balıkesirli’nin baskıyla tehditle ölümün kara deliğine itelendiği bir öykü.

Kiminin kredi borcu var, kimi kızını evlendirecek, çoluk çocuk aş ister, ekmek ister,madene mecburiyet var. Madene mecburiyet ölüme mecburiyet aslında. Defalarca uyarmışlar göstere göstere gelen ölümü. Ne fayda.

Can pazarını bire bir yaşayanların anlattıkları yalanır yutulur cinsten değil. Suistimal,muamma,ihmal. Soma’da para insanlığı önüne geçmiş.

Resmi rakamlar 301 maden şehidiyle sınrılandırılmış. Rakamın artması demek infial demek. O vakit Soma’yı yasak şehir ilan edelim. Girişi çıkışı kontrol altına alalım. Soranı, soruşturanı, araştıranı, ölümü kader belleyen Somalı’nın hakkını arayanları uzak tutalım. Acının üzerine birde kızgınn yağ dökelim. Yuh diyene oh olsun. Kİmmiş o Başbakana sesini yükselten, ebesini belleyiverelim. Kİmdir onlar fıtrata sorgu sual edeler.Karga tulumba edelim. Yetmedi bir de böğrüne böğrüne saydıralım tekmelerimizi.

Ölümler bile terbiye etmedi sizi ey iktidarın mümessilleri. Sille ile , tokatla , tekmeyle,jopla ödüllendirdiniz Ege’nin yiğit , yağız, yaralı , aç , kan ve ter içindeki oğlullarını ,kızlarını.

301 resmi rakam, içerdeki 450 işçinin çıkarılma şansı hiç yok. Kül ve su basıdı galerilere. Yangın sönsün , betonlaşsın diye memetoğlu memet. Girişlere duvarlar örüldü. 301 kefenli, 450 kefensiz hayat.

Ölebilir bütün memetler. ’’Askerlik yan gelip yatma yeri değildir’’ dediler ükemin Doğu coğrafyasında.

Ölebilir bütün memetler ’’bu işin fıtratında var’’ dediler ülkemin Batı coğrafyasında, garipler içinde bir garip şuncağız bir ilçede, Soma’da.

Taze bir zeytin dalı gibi düştüler toprağa. Atçalı Kel Memed’in , Çakırcalı’nın torunları.