Tansu Çiller Başbakan. 5 Nisan 1994. Sabahleyin uyandık ki, ülke ekonomik krize girmiş. Gecelik faizler % 400. Aylık faizler % 200. Maaşlar yerinde saymakta.

Parası olanlar, sermaye sahipleri bir gecede köşeyi dönüp servetlerini birkaç kat arttırdılar. Bizim maaşlar geçimimizi sağlamaya yetmiyor. Azan enflasyondan dolayı zorunlu ihtiyaçlarımızın fiyatları katlanarak yükselmekte. Akaryakıta, tekel ürünlerine ve ardından her şeye her gün zam yapılmakta. Bu sıkıntıdan kurtuluş yok.

Mesleğimi çok seviyorum. Orijinal insanlar olarak nitelendirdiğim saf ve masum öğrencilerimden ayrılmak istemiyorum. Ancak siyasiler, zamlar, enflasyon, müfettişler, okul müdürleri huzur içinde ders yapmamıza izin vermiyorlar.

Dürüstçe çalışanlar değil, devleti soyanlar rahat ve mutlu. Çalışanlar neredeyse çalıştığı için cezalandırılmakta.

Emekli olmayı ciddiyetle düşünmeye başladım. Yaz geçti. Okullar tekrar açıldı. Amcamın oğlu Mürsel beyle tekrar görüştüm. Yılbaşı zamlarını aldıktan sonra, 1995 yılı şubat ayında emekli olmaya karar verdik.

Zaman çabuk geçti. Emeklilik dilekçelerimizi verdik. Şubat tatilinin başında emekliye ayrıldık. Emekliden sonra Mürsel Beyle tahıl tüccarlığı yapmayı planladık.

Beş ilde çalışmıştım. Burukluk içinde maziye el sallayarak veda ettim.

Hayatımda yeni bir dönem daha başlıyordu.