Biliyorsunuz geçen hafta Gaziantep Milletvekillerine seslenmiş ve 5 yıldan beri KOSGEB’ten hakettikleri ödemeyi alamayan onlarca firmaya yönelik haksızlığa niçin sessiz kaldıklarını söylemiştim.. İşin vahim ve üzücü tarafı ise, KOSGEB’ten evrak üzerinde hile ve sahtekarlık yaparak yüz binlerce lira alanların, gözümüzün içine bakıp, ellerini kollarını sallayarak gezmesi, üstelik itibar görmeleri, buna karşılık dürüstçe kredi talep eden ve bunu da hak etmelerine rağmen paraları ödenmeyenlerin perişan edilmesi.. Daha da vahimi, o sahtekarlık yapanların korunup kollanması.. Yani çok acı ama işler tersine dönüyor artık.. Sahtekarlık yapanlar kollanıyor, dürüstlük yapanlar cezalandırılıyor.. Bu haksızlığı gidermeleri için çağrıda bulunduğumuz AK Parti Milletvekilli arkadaşlarımız ise sessiz kalıyor..Zaten bu konuda tek açıklama Sayın Nejat Koçer'den geldi ve "Mağdur olan bir sürü arkadaşım var. Maalesef KOSGEB işini çözemedik"dedi. Son söz; Artık bu iş sonuçlanıncaya kadar sessiz kalmayacağımızı ifade etmek istiyoruz..ERHAN MÜDÜRÜMÜZE BİR ÖNERİM OLACAKÇocukların sevdikleri oyuncakların başında Ambulans ve Polis araçları geliyor. Çaldıkları sirenlerden dolayı genellikle “Nanii, Nanii” diyerek tarif ediyorlar oyuncakları.. Küçükken polis sevgisinin aşılanması çok önemli.. Biliyorsunuz bazı aileler çocuklarını polis ile korkutarak susturmak veya hizaya getirmek için “Bak polis amca geliyor, seni polis amcaya veririm” şeklinde korkutup gözdağı verirler.. Dilimin döndüğünce bunun yanlış olduğunu söylerim ailelere..Nitekim etkisi oluyor söylediklerimin..Geçtiğimiz gün, bizim torun arabada iken polis ekibinin çevirmesinde durduk.. Polis bizim torunu görünce tebessüm etti, adını sordu gülümsedi.. İşte o anda aklıma bu fikir geldi.. Ve "bu fikri hemen Erhan müdürümle paylaşmalıyım" dedim.. Bu tür yol kontrollerinde asayiş veya trafik farketmez, araçların bagajlarında küçük oyuncaklar bulundurulup, ki bu sirenli polis aracı olursa daha iyi olur tabi, eğer o araçlarda çocuk varsa, polislerimizin o çocuklara bir oyuncak vermesi inanılmaz etki yapacaktır.. Aynı zamanda ailelerin de hoşuna gidecektir..Umarım Sayın Erhan Gülveren müdürümüz bu öneriyi dikkate alacaktır..ŞAMİL TAYYAR VE GAZİANTEP BASINIAslında Gaziantep basını için yazmak istemiyordum.. Çünkü bu şehirde iş çığırından çıkmış vaziyette.. Gazetecilik yapmaması gerekenler, bırakın gazeteciliği, haberciliği, köşe yazarlığını, doğru dürüst bir cümleyi bile kurup yazayamayanlar, mesleğin özünden çok uzak olanlar, maalesef bu şehirde gazeteciliğin tepesine kadar getirilmiş ve yerleştirilmiş durumda.. Haliyle tabandan tavana kadar basını saran bu virüs, Gaziantep medyasını çare bulunmaz hastalığa sevketmiştir.. Çok net; Bunun birinci sebebi siyasiler, ikincisi odalar, üçüncüsü belediyelerdir.. Dahası Basın İlan Kurumudur..Tersinden başladığımızda, birincisi, Basın İlan Kurumudur.. Konulan yasal mevzuatı ve kriterleri uygulayanlar ile, evrak üzerinde her türlü alavereyi yapanları aynı kefeye koyarak, yerel basında kalitenin yükselmesinin önüne ciddi bir set çekilmesine sebep olmaktadır... Hele de bu şehirde.. Herşeyi bilip, denetimlerde görüp, raporlarla tespit edilmesine rağmen, işin siyasi ayağı devreye girince, tüm mevzuatlar, kriterler kolayca bir kenara itiliverilmektedir..SİYASİLER, BELEDİYELER VE ODALAR KALİTEYİ DÜŞÜRMEYE TEŞVİK EDİYORİşte asıl sıkıntı da burada başlamaktadır.. Siyasilerin bu tavrından o kentin belediyeleri ve odaları etkilenmekte, her önüne gelenin kurduğu gazeteye gözü kapalı destek vermektedirler.. Son aldığım bilgi, Gaziantep’te günlük 23, haftalık 30 gazetenin olduğu yönündedir.. Dergileri filan saymıyorum zaten.. Hemen belirteyim,bu kentte gerçek manada gazetecilik yapan gazete sayısı 6-7’yi geçmez.. Haftalıklarda da aynı rakamdan ötesine geçmem.. Basın İlan Kurumu dahil, bu sağlanmış olunsa, gazeteler kendine çekidüzen verecek, kadrolarını güçlendirecek, ekipmanını yenileyip tamamen gazeteciliğe yoğunlaşılacak..Ne varki, şu anda tam tersi bir gerçekle karşı karşıyayız ve resmen Gaziantep’te gazete enflasyonu yaşanıyor.. İşte bu ortamda geçtiğimiz günlerde AK Partinin gerçekten iyi bir gazeteci olan Milletvekili Şamil Tayyar tatsız bir durum yaşadı. Günlük bir gazete çıkartan kişinin kendisine yönelik iddialarında kasıt gördü ve tepki verdi. Önce salonda sonra büyükşehirin kapısının önünde yaşanan bu tatsız olayı, enteresandır sadece biz haber yaptık.. Çünkü bu bir haberdi. Gazeteci de bunu yazmalıydı.. Tabii sonrasında içinde sitem dolu sözler de olsa, uzun uzun konuştuk Şamil Tayyar ile.. Aslında O da farkındaydı, Gaziantep’te medyanın kalitesinin iyice düşmesinden dolayı oluşan görüntüden.. Gazeteci bir Milletvekili olarak bunun mutlaka düzelmesi gerektiğini ve bu tablonun şehre yakışmadığını söyleyip durdu hep..Bunun için de mutlaka çözüm bulunması gerektiğini dile getirdi.. HEM ŞİKAYET EDİYORLAR HEM DESTEKLİYORLARDoğrusu kiminle konuşsak, Gaziantep basınından şikayet ediyor bu şehirde.. Ama şikayet edenleri gözlediğimizde, büyük bölümünün şikayet ettiklerine en büyük parasal desteği verdiğine şahit oluyoruz üzülerek.. Gerekçe olarak da aleyhlerinde yazı yazılmasından çekindiklerini öne sürüyorlar.. Haliyle böyle yaparak önüne geçilmez bir kaosa sebep oluyorlar.. Şunu mutlaka belirtmeliyim.. Basının düzelmesi aslında siyasetçilerin işi değil.. Biliyorsunuz bu şehirde 3 yıl önce yerel seçim sonrası basını dizayn hareketi başladığında dikkat çekmiş ve “sakın bunu yapmayın”diyerek uyarmıştım, şehri-emin’i.. Maalesef sözümüz dikkate alınmadı.. Üstelik yanlış isimler üzerinde, özellikle ekonomi ağırlıklı faaliyet ve icraatlara girişilince, Gaziantep basınının iyice dağılmasına ve çapsız, niteliksiz bir sürü kişinin bu sektörde at oynatmasına sebep olundu.. Ve şimdi o çapsız ve niteliksizler, adeta yalvarırcasına siyasetçilere “bizi düzeltin”diyecek kadar acizleşiyorlar.. Bence Şamil Tayyar'ın sergilediği tavır bir Milat olmalı..Bu şehirde yerel basının kendine çeki düzen vermesi için herkes şapkasını ciddi şekilde önüne koymalı.. Elini taşın altına sokması gerekenler de, kafalarını kuma gömmemeli..OKURLARIMIZDAN ÖZÜRŞartlarımız gereği elimizden geldiğince sizlere iyi bir gazete çıkartmaya çalışıyoruz.. İşimizi mütevazi bir baskı makinamız, artık iyice eskiyen bilgisayarlarımız ve fedakarca çalışan arkadaşlarımızla, Gaziantep'te en çok okunan gazete olmanın yüklediği sorumluluk içinde sürdürmeye gayret gösteriyoruz.. Biliyorsunuz birkaç gündür siyah-beyaz çıkıyoruz. Sebebi baskı makinamızdaki arızanın uzaması.. Bu konuda özellikle matbaa ustamızın gecesini gündüzüne katıp sorunu çözme mücadelesini takdirle karşılarken, bizlere sabır gösterdiğiniz için sizlere teşekkür ediyor, aynı zamanda özürlerimizin kabulünü istirham ediyoruz..HEPİNİZE İYİ HAFTALAR