Yüzbinlerce vatandaşın konteyner kentlerde yaşama tutunmaya çalıştığını belirten Öztürkmen, “Yerel seçimler yaklaşıyor, tüm adaylar harıl harıl propaganda peşinde ve projelerini anlatmakla meşgul. Ama hiç kimsenin şu konteyner kentlerde yaşayan vatandaşlarımız ne yapıyor, nasıl yaşıyor diye aklına gelmiyor. Hiç zaman geçirmeden, özellikle yerellerde belediyeler tarafından, ekipler oluşturulmalı ve konteyner kentlerde ki ısınma araçları kontrol edilmeli ve elektrik sobaları uygun yalıtım malzemeleri ile sabitlenmelidir. Bunun yanında, elektrik tesisatları kontrol edilmeli, tesisatlar uygun hale getirilmeli, gerekli yalıtımlar yapılmalı ve uygun kablolar ile değiştirilmelidir” dedi. 


Son günlerde konteynerlerde yangın haberlerinin arttığına işaret eden Öztürkmen, “Vatandaşlar soğuk kış gecelerinde zorunluluktan dolayı elektrik sobaları ile ısınmaya çalışıyorlar. Çok dar bir alanda, kalabalık bir yaşam ortamında, elektrik sobalarının devrilmesi, uygun bir alana konulmaması, sabitlenmemesi, elektrik tesisatlarının kaldırmaması ve kabloların aşırı ısınması bu yangınlara davetiye çıkarıyor.  Isınma sorunu ve yangın tehlikesinin yanında, konteyner kentleri aşırı yağmurlarda su basıyor. Konteynerler içeriye su alıyor. Zaten zor olan yaşamlar daha da zor hale geliyor. Ayrıca, yağışların bol olduğu veya olacağı bir sürece girdik. Mart ve Nisan aylarında yağışların artması ile maalesef konteynerlerde yaşayan depremzedelerin bu ve benzer sorunlarını da artacaktır” diye konuştu. 


SORUNLAR SAYMAKLA BİTMEZ

Konteyner kentlerdeki sorunların saymakla bitmeyeceğine vurgu yapan Öztürkmen, “Yangın, su baskını, temiz su sorunu, gıda sorunu, eğitim, bulaşıcı hastalıklar, sağlık sorunları ve daha niceleri. En azından depremde evleri yıkılan, sokakta kalan, zorunluluktan dolayı konteynerlerde yaşama tutunmaya çalışan bu vatandaşlarımızı yangından koruyalım”

DEPREM SONRASINI UNUTMAYALIM

Makine Mühendisleri Odası Şube Başkanı Hamit Öztürkmen, şunları söyledi: “Depremlerden sonraki yaşadığımız konteyner ve çadır sıkıntılarını unutmamız gerekir. Günlerce depremzedeler maalesef kar ve yağmur altında soğukta sığınabilecek bir yer aradılar. Evleri yıkılan veya evlerine giremeyen depremzedeler için aylarca karayollarında tır ve kamyonların deprem bölgelerine konteyner taşıdıklarını gördük. Çok ilkel bir şekilde, bir tır veya bir kamyona sadece bir konteyner yüklenerek kilometrelerce uzak illerden konteynerler taşındı”


MALİYETLİ BİR İŞ

“Konteynerlerin taşınması hem çok zor hem de ciddi bir maliyet. Bu konteynerlerin modüler şekilde imal edilmesi gerekmektedir. Bir tıra veya bir kamyona modüler şekilde imal edilen konteynerlerden en az 20-25 adet paketler halinde yüklenebilir. Gittikleri yerlerde hemen montaj yapılarak, insanların kullanımına sunulabilir. Yollarda yaşanılan kaos ve bu kadar taşıma maliyetinin de önüne geçilebilir. Deprem bölgelerinde kalıcı konutlar bittikçe, insanlar evlerine yerleşecek, şu an ki sabit konteynerler boşa düşecek, kullanım dışı kalacak, paslanacak ve çürüyecek. Çok ciddi bir milli servet çöpe gidecek. Bu kadar konteynerin depolarda muhafaza edilmesi mümkün değil. Mümkün olsa bile tekrar taşınması aylar sürecek ve çok ciddi bir maliyet”

Bu işin içinden çıkacağız Bu işin içinden çıkacağız

DEPOLARDA BEKLETİLMELİ

“Oysa ki modüler olarak imal edilmiş olsa, boşa düşen konteynerler AFAD tarafından demontaj yapılarak AFAD’ın veya ilgili kurumların depolarında toplanıp muhafaza edilse, hazır bekletilse, ihtiyaç halindeki afet bölgelerine hızlı ve toplu bir şekilde gönderilse daha iyi olmaz mı? Çok basit gibi görünen fakat çok ciddi ve önemli olan bir konudur bu.   Bu konu deprem ve benzeri afetlere hazırlık olarak en öncelikli konuların başında gelmelidir. Yaşadığımız Kahramanmaraş merkezli depremlerde alacağımız birçok dersler olmuştur. Ancak konteyner konusunda alacağımız en önemli ders budur. Aklın yolu birdir. Lütfen zaman kaybetmeden ve benzer afetler yaşamadan bu uyarıyı devletimizin ve ilgili kurumların dikkate alması, bir an önce uygulamaya geçilmesi, modüler konteynerler üretilip, depolarda hazırda bekletilmesi gerektiğini hatırlatıyoruz.”