SANAYİ Odası Başkanı Nejat Koçer, ekonomideki son gelişmeleri değerlendirdi ve Ateşli hastaya antibiyotik yerine aspirin verildiğini ileri sürdü. İş dünyasının yaşadığı ekonomik koşulları iki uçlu testereye benzeten Koçer, "Kur politikasına karışamayız kur dalgalı' diyorlar. Peki buna inandık diyelim. En azından ihracat rakamları şimdilik onları destekliyor. Peki ya ithalat rakamları? Bunu kim takip eder, kim ilgilenir bu rakamlarla bilinmez. Cumhuriyet tarihinin en yüksek ithalatını yapıyor bu ülke. Peki, kura karışamıyorsunuz da o zaman faizi niye indirmiyorsunuz? Yaşananlar iki uçlu testere gibi bir durum. Her taraftan kesiyor ve üretenleri yok ediyor. Sonuç olarak, döviz kuru 6 yıl öncesinde, faiz enflasyonun en az 3 katı, diğer yandan düşen dövize karşın elektriğe zam yapmaya hazırlanıyoruz. Sanayide üretim duruyor, istihdam geri gidiyor ve yurt dışından gelen sıcak para bu ülkenin tüm varlığını yok ediyor. Yeni bir ekonomik programa ve yeni bir anlayışa ihtiyacımız var artık.''diye konuştu.Toplumun her kesiminin faizlerin yüksekliğinden şikayetçi olduğunu ve faizlerde şok bir indirim istediğini belirten Koçer, İş dünyasının yaşadığı ekonomik koşulları iki uçlu testereye benzetti Koçer, mevcut durumda piyasaların kilitlenmiş durumda olduğunu, 2007 yılının tamamının seçimler ve beklemeyle geçirildiğini ifade etti. Yeni hükümetin ekonomiyle ilgili henüz somut bir karar almadığını belirten Koçer, bayram sonrası piyasaların moral bulmaması halinde yılın tamamının kayıp bir yıl olacağını vurguladı.HİÇ BİR GEREKÇESİ YOKKoçer, Merkez Bankası'nın hiçbir gerekçesinin mevcut faiz oranını Türkiye'ye reva görmesini haklı göstermediğini savundu. Sadece ''sıcak para kaçar'' korkusuyla Türkiye'de reel sektörü yok eden bu anlayışın artık yanlıştan dönmesi gerektiğini, bugüne kadar ki durumun Türkiye'ye maliyetinin farkına bile varılmadığını ifade eden Koçer, "Herkesin düşündüğü ortak şey, Merkez Bankası'nın politikasının yanlışlığı, Türkiye'nin uyguladığı ekonomik politikanın günün şartlarına göre değiştirilmesi ve revize edilmesi gerektiğidir. Bu düşünceye katılmayan tek kesim faiz lobileridir" dedi.ARTIK SESE KULAK VERİLSİN"Üreten insanlar olarak beklentimiz Merkez Bankası'nın toplumun tüm kesimlerinden gelen bu sese kulak vermesidir" diyen Koçer, "Merkez Bankası piyasa yapıcı, üretim ve istihdamı artırıcı bir rolü niye benimsemiyor, anlamak mümkün değil. Her şey bir dengede götürülmelidir. Sadece düşük enflasyona endekslenmek ve başka hiçbir şeyi görmemenin kime ne faydası var?" diye konuştu.HERKES HAYKIRIYORAteşli hastaya antibiyotik yerine aspirin verildiğini, bunun doğru olmadığını kaydeden Koçer, "Hastanın ateşi varken antibiyotik yerine aspirin veremeyiz. Bankacılık sektörü de dahil üreten kesimin tamamı enflasyon rakamlarına göre böyle bir faiz oranının kabul edilemez olduğunu haykırıyor. Türkiye'de iş alemi bankalara enflasyonun 3 mislinden fazla bir faiz oranıyla borçlanıyor. Bunu sürdürmek Türkiye'yi yok etmektir. Artık birileri aymalı ve bunun farkına varmalı, buna dur demeli. Bunu yapacak olan da Merkez Bankası yönetimidir. Piyasalarda artan vadeler ve dolayısıyla bu faizle oluşan yüksek vade farkları tüketicinin fiyatlarını şişiriyor, bu da enflasyonu artıran bir unsur" şeklinde konuştu.