Kentte birçok aile, pazardan satın aldığı kırmızı acıbiberleri, ev veya bahçelerinde uzun ve zahmetli sürecin ardından salçaya dönüştürüyor. Zeytinyağı ile harmanlanmasının ardından "isot reçeli"ne dönüşen biber salçası, soğuk kış günlerinde sofralarda yerini alıyor.Şanlıurfa İsot Üreticileri Kooperatifi Başkanı Bekir Polat, AA muhabirine yaptığı açıklamada, kentte isot üretim sezonunun sürdüğünü anımsatarak, bu dönemde "isot reçeli" de yapıldığını söyledi.Reçelin başta kahvaltı olmak üzere birçok yemekte kullanıldığını anlatan Polat, "İsotsalçası burada reçel olarak anılır. Hem kahvaltılarda hem de birçok yemekte bu ürün keyifle tüketiliyor. Bu anlamda üreticilerimiz yağmurdan önce bu dönemde hummalı bir çalışma yürütüyor." dedi."Reçel yapmak için kırmızı acıbiberler makineyle çekiliyor ve 3-4 gün güneşte bekletiliyor. Bu süreçte de bol bol karıştırılıyor. İçindeki su alındıktan sonra olgunlaşıyor ve ortaya reçel çıkıyor. Tabii ki reçelin yapımı isottan daha zor çünkü daha uzun bir süre gerekiyor. Bu yıl reçelin kilogramı piyasada 20 liradan satılıyor. Kentte tonlarca reçel yapılıyor. Türkiye'nin birçok iline bu salçadan gönderiyoruz. Şehir dışında da insanlar artık bu reçeli biliyor.Polat, "isot reçeli"nin yapımı hakkında bilgi vererek, şöyle konuştu:Özellikle kahvaltılarda içine yumurta kırıp ya da ekmeğin arasına sürüp yiyorlar. Çok lezzetli bir ürün."Merkez Haliliye ilçesine bağlı Sırrın Mahallesi'nde "isot reçeli" yapan Emine Aslan da uzun yıllardır her sonbaharda bu işe giriştiklerini ve aile bütçesine katkı sağladıklarını söyledi.İşlerinin zorluğunu anlatan Aslan, isot gibi "reçel"in de Şanlıurfa'nın markası olduğunu ve en iyi ürünün kentten elde edildiğini dile getirdi.Haşimiye Meydanı'ndaki tarihi Kapalı Çarşı'da baharat satan Mehmet Diker de "isotreçeli"nin özellikle kahvaltılarda tercih edildiğini ve kente gelen ziyaretçilerin mutlaka bu üründen satın aldıklarını kaydetti.