Gelin bir empati yapalım.. Kendimizi Kiliste yaşayan memurun, esnafın, öğrencinin, eğitimcinin, sağlıkçının bu şehirde doğup büyüyen herkesin yerine koyalım..Daha önce özellikle Suriye tarafındaki mahallelerde oturanlardan, sonra vilayetin yanına kadar uzanalım. Buradaki okullarda okuyanlardan, buradaki hastanelerde görev yapanlardan olalım.. Ocak ayından beri atılan roketlere maruz kalıp evladını, eşini, babasını kaybedenlerden, yaralananların yakınlarından birisi olalım..

Yaşadığınız ülke Türkiye.. İkamet ettiğiniz şehir 81 ilden birisi olan Kilis..Hani şu bir zamanlar Amerikalı ve Japonların 'Türkiye, Kilisin neresinde' dediği eski ilçe, yeni kent.. Yani Türkiyenin bir ucundan ötekine, tüm şehirleriyle aynı statüde, aynı kategoride, aynı kanunların uygulandığı bir şehir..Ama ne yazık ki, Ocak ayından beri saldırıya uğruyorsunuz ve kimse sizi koruyamıyor.. Feryat etmeye kalkışsanız, ilin Valisi size konuşma, gösteri yapma yasağı getiriyor.. Ne oluyor demeye kalkacak olsanız, başınız belaya girecek..

..Ve cumartesi günü Gaziantepe gelen Merkel ile Başbakan Davutoğlunun Nizipteki konteynır kente gittiklerini, sonra düzenlenen basın toplantısında AB olarak sığınmacı Suriyeliler için 3 milyardan başlayacak ve 6 milyar Avroya uzanacak parasal desteğin ifade edildiğini görüp dinliyorsunuz.. Hemde yanıbaşınızdaki il Gaziantepte.. Merkelin de, Davutoğlunun da, AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ve AB Komisyon Başkan Yardımcısı Frans Timmermansın Konuşmaları dinlediğinizde, onların hepsinin de, sizin yaşadığınız gerçeklerden çok uzak bir tablo ortaya koyduğuna şahit olacaksınız..

Şimdi soruyorum herkese; Siz 2016 yılında Kiliste yaşayan bir vatandaş olsaydınız, ne düşünür, ne yapardınız ?

SON NOT: Bu köşeyi yazdıktan sonra Kiliste patlama oldu. Başbakan yardımcısı Yalçın Akdoğanın Kiliste valilikte yaptığı toplantı sırasında yaşanan bu patlamada çok sayıda yaralanan oldu.. Yani ne söylesek boş.. Burası Türkiyede bir şehir ve Türkiye olanlara sadece seyirci..

TEDES TUZAK OLMAMALI

Bu yeni bir uygulamadır.. Geçen haftada yazdım, alışana kadar çok kimsenin canı yanacak.. Yanacak yanmasına da, ay sonunda cezayı gördüklerinde asıl isyanı o zaman edecekler.. Haksızlık olarak nitelendirecekler. Tuzak diyecekler.. Burada en büyük tepkiyi de Sayın Fatma Şahin alacak elbette..

Şu bir gerçek.. Daha önce de yazdığım gibi, TEDES alt yapısı teknik yönüyle hazırlandı, ama bunun sürücülere yönelik bilgi alt yapısı ciddi şekilde ihmal edildi.. Yüzeysel bilgilerle geçiştirildi.. Şimdi o kadar inceleyip sorgulayan ben bile bazı caddelerde 'acaba burada kaç kilometre hızla gideceğim'diye tereddüt ediyorum.. Kalyon kavşağından Tuğay kavşağına gidiş ve dönüş yolunda kilometre hızının 50 olmasının ciddi manada insanlara eziyet olduğunu söyledim, yine söylüyorum.. Fatma Şahine yazdım bunu geçen hafta, sanırım gözünden kaçmıştır.. 50 km. hız bu yolda kavgaları da beraberinde getiriyor, çünkü arkadaki sürücü öndekine 'gitsene lan'diye bağırıyor, küfür ediyor. Sürücü 50yi geçse ceza yiyecek, çaresiz bu küfürü sineye çekiyor.. Mesela, Metro kavşağını geçip Doğa kolejine giden yol ile Primemall çevresindeki bağlantı yollarında da hız lehvaları yok.. Ben bir kere daha yazıyor ve TEDES uygulanan yollarda hız levhalarının görünür biçimde konulmasını, ayrıca bu Kalyon-Tuğay arasındaki hız limitinin de 50 km. den daha fazla yapılmasını hatırlatmayı görev sayıyorum..

SARIGÜLLÜKTEKİ DÜZENLEMEDEN KİM MEMNUN ?

Şu anda Sarıgüllük Mahallesinde sokak aralarına bir düzenleme yapılıyor.. Gittim bizzat gördüm.. Buralarda apartmanların garajları olmadığından, insanlar araçlarını yol kenarlarına park ediyor. Yapılan bu düzenlemeyle yol kenarlarına çıkışlar yapılmış, daha önce 10 araç sığıyorsa, bu 6-7 araçlık hale getirilmiş..Bazı sokaklar tek yöne çevrilmiş.. Hep söylerim değişim işe yarayacaksa iyidir.. Bunun için de bir proje yapılıyorsa, bunun işe yarayıp yaramayacağını mahalle halkına sorarak hayata geçirebilirsiniz.. Muhtar Sait Biner aradı ve 'tam bir rezalet'dedi. Sarıgüllük sakinleri zaten şikayet yarışına girdi. Bir şey daha var tabii.. Bu mahallenin Zübeyde hanım bulvarındaki tramvay hattına tel örgü çekildi. Haliyle insanlar karşıya geçmekte zorlanınca, bundan en çok şikayet eden kesim çevredeki esnaf oldu.. Bana verilen bilgiye göre,70 tane dükkan şikayetçi..Burası için de söylüyor ve keşke bu tür kararlar alınırken, mahalle sakinlerinden, esnafından ve en önemlisi muhtarlardan görüş alınsa çok daha isabetli olur diyorum..

KOSGEB İÇİN ABDÜLHAMİD GÜL DE SESSİZ KALDI

3 yıla ulaştı KOSGEBi dolandıranlar yüzünden mağdur edilen yüzlerce firmanın hak ettikleri paralarının ödenmeyişi.. Ortada ciddi bir dolandırıcık, sahtekarlık var. Mahkemece kanıtlanmış ve müdürler değiştirilmiş, insanlar teker teker sorgulanmış.. Kredi başvurusunda bulunup işlemlerini dürüst yapanlar ise, dolandıranlar yüzünden alacaklarını alamamış.. Oysa bu firmaların dosyaları temiz, herhangi bir pürüzleri ve üçkağıtçılıkları yok.. Bunu değişen müdürler de söylüyor, en son yeni müdür de dile getirdi.. Ama bu insanlara dürüst davrandıkları için ceza veriliyor. 3 yıldan beri artık buhar olan hakettikleri alacakları ödenmiyor.. Bu konuda sürekli yazıyor ama sonuç alamıyoruz. Nasıl oluyorsa, KOSGEBin tepesindekiler, dürüst firmalara hakettikleri alacakları yerine ceza veriyor.. Bu konuda GTO Başkanı Eyüp Bartık ve esnaf odaları birligi başkanı Ömer Küsbeoğlunun çıkışları mum ışığı gibi yanıp söndü. Milletvekili dostlarımız ilgilenir gibi yaptı, kenara bıraktı.

Son umut, Gaziantep Milletvekili, AK Parti Genel Sekreteri Sayın Abdülhamid Güle çağrıda bulunmuştum bu köşede.. Tanıştığımdan itibaren bende olumlu etki bırakan Sayın Gülün bu konuya el atacağını ve mağdur edilen onlarca firmanın hakkını arayacağını umut etmiştim.. Haftalar önce dikkatini çekmeme rağmen sessiz kalışı beni şaşırtmadı desem yalan olur.. Kaldı ki, ortada açık bir şekilde mağduriyet var.. Ya yoğunluk yüzünden ilgilenemedi, yada daha önce diğer arkadaşların yaptığı gibi bu sorunu sümenin altına koydu. Ancak yine de bu konuda duyarlı olacağına yönelik umudumu korumak istiyor ve KOSGEB konusunda mağdur edilenlerin şu ana kadar adeta buhar edilen alacaklarının ödenmesi yolunda, yetkililerin dikkatini çekeceğini düşünüyorum..

HEPİNİZE İYİ HAFTALAR