Gaziantep Kent Konseyi Başkanı Mehmet Aslan'ın ısrarla istediği ve Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin'in devreye girerek Kent Konseyine verilmesi için bakanlıktan talep ettiği müdürlük binasında henüz bir neticeye ulaşılmadı. Binanın Kent Konseyine verilip verilmeyeceği konusunda bakanlıktan yazı beklenirken, Kent Konseyi'nde daha önce görev yapmış ve halen yapan yöneticileri bakın bu soruna nasıl yaklaştı? Eski Yürütme Kurulu üyesi Zafer Çolakoğlu konuya farklı yaklaştı ve "Gaziantep'in bütün sorunları bitmiş de bu mu kalmış?"diyerek eleştiri getirdi.

Zafer Çolakoğlu: Gaziantep'in sorunlarında en öndeki öncelik sırasının mekan olmadığı kanaatindeyim. Kent Konseyi'ne il kültür ve turizm müdürlüğü binasını verseler Gaziantep'in bütün sorunları bitecek mi?

Nihat Bencan: Biz makam, mevki, koltuk, bina, masa peşinde koşacağımıza, Gaziantep'in bugün çok önemli sorunlarının Gazetelere manşet olmasını beklerdik. Şu andaki binada yeterlidir. Geçmişte olduğu gibi küçük küçük ofislerde yapılan değerlendirmeler sonucu da aklı selim kararlar alınabilir, yeterki isteyelim"

Hulusi Kalender: Kent konseyinin yeri geniş bir mekan olmalı, bu kentin insanlarına layık olmalı. Belediyenin buna gücü var. Bu kentte eski binalar var, restore de edilebilir. Şehri temsil edecek otantik binalarda olabilir.

GAZİANTEP'İN BÜTÜN SORUNLARI BİTTİ Mİ?

Kent Konseyi eski yürütme kurulu üyesi Zafer Çolakoğlu, Gaziantep Kent Konseyinin gönüllülük esasıyla hizmet veren bir yapı olduğunu, koltuk, makam, oda, mekanın çok önemli olmadığını belirtti. Çolakoğlu, "Gaziantep'in bütün sorunları bitmiş de bu mu kalmış? Gaziantep'te solunabilir hava sorunu çözülmüş, içilebilir, kaliteli su sorunu çözülmüş, ulaşım konusundaki sorun bitmiş de bir tek bu sorun mu kalmış? Kentte insanlar tebessüm ediyor, herkes mutlu, bir tek bu sorun mu kalmış?" dedi.

KENDİLERİ NEMALANACAK

Kent Konseyinin, Gaziantep'in sivil toplum kuruluşları, meslek odaları, siyasi erk, idari erk ve bu kente gönül vermiş hizmet etmeye amade kişilerden oluştuğunu belirten Çolakoğlu, "Bu yapı aslında idari yöneticilerin mutfağıdır ve tüm teknik ve bilgi ve birikimli kişilerden oluşmaktadır. Gerek valilik makamı, gerek büyükşehir ve gerekse merkez ilçe belediye başkanları, mutfaktaki üretilecek olan ürünlerden tamamıyla kendileri nemalanacaktır, faydasını da Gaziantepliler yaşayacaktır" diye konuştu.

GÖÇEBE ÇADIRI GİBİ FARKLI MEKANLARDAN TOPLANDIK

'Gaziantep kent konseyi geçmişten bugüne mekan olarak Dayı Ahmet Ağa ilkokulundan, ortak akıl platformuna, belediye meclis salonundan birçok mekanlarda toplanıp karar almış, fikir üretmiştir' diyen Çolakoğlu, "Hizmetin yeri yoktur, her yerde ve her koşulda yapılabilir. Geçmişte göçebe çadırı gibi farklı mekanlarda toplanarak hizmet üretmeye çalıştık. Onun için Gaziantep'in sorunlarında en öndeki öncelik sırasının mekan olmadığı kanaatindeyim. Kent Konseyi'ne il kültür ve turizm müdürlüğü binasını verseler Gaziantep'in bütün sorunları bitecek mi?" şeklinde konuştu.

ŞU ANDAKİ BİNA YETERLİ

Kent Konseyi eski yürütme kurulu üyesi olan Nihat Bencan ise, "Biz makam, mevki, koltuk, bina, masa peşinde koşacağımıza, Gaziantep'in bugün çok önemli sorunlarının Gazetelere manşet olmasını beklerdik. Akşam üzeri insanların ana arterlerde kontak kapattığı, küstüğü, öfkelendiği, trafik konusundaki sorunların gazete manşeti olması gerektiği düşüncesindeyim. Şu andaki binada yeterlidir. Geçmişte olduğu gibi küçük küçük ofislerde yapılan değerlendirmeler sonucu da aklı selim kararlar alınabilir. Yeterki isteyelim" diye konuştu.

KENT KONSEYİ BU KENTE YAKIŞMIYOR

Sakatlar Derneği Gaziantep Şube Başkanı Hulusi Kalender, Kent konseyinin mutlaka kente yakışır bir binasının olmasını istediğini belirterek, "Çalışma gruplarına, çok rahat bir şekilde çalışma imkanının olduğu bir ortam gerekli. Biz bu konuda çok sıkıntı çektik. Defalarca bundan önceki başkana söylediğimiz halde birileri tarafından engellendik. Kent Konseyinin yeri bu kente yakışmıyor. Sakatlar derneği başkanı olduğumda ilk olarak gittim önce binayı değiştirdim. Kent konseyinin yeri geniş bir mekan olmalı, bu kentin insanlarına layık olmalı. Belediyenin buna gücü var. Bu kentte eski binalar var, restore de edilebilir. Şehri temsil edecek otantik binalarda olabilir" diye konuştu.

MERİNOS FABRİKASINI ALDILARBursa'daki kent konseyinin binasına yıllardır hayran olduklarını söyleyen Kalender, "Hakikaten yerel yönetimler, kent konseyine çok önem verdiklerini, kentin bir aynası olduğunun farkına varmışlar, dolayısıyla öncelikli olarak kent konseyinin çalışacağı yerini yapmışlar. Bursa'daki kent konseyi için Merinos fabrikasını almışlar, bozmamışlar. Çalışanları da fazla, bütçesi de fazla. Bursa'nın kent konseyi bütçesi 3 Milyondu. Biz her gittiğimizde imrenerek bakardık. Onlardan hem bütçemiz düşüktü hem de yerimiz dardı. Bizim ise bütçemiz 25 Bin TL'ydi. En son encümenden 25 bin TL olarak çıkmıştı" diye konuştu. Meral KINACILAR