Emekli İş Baş Müfettişi Mehmet Recep Yazgan, Türkiye’de her yıl iş kazalarından ortalama bin 500 kişinin yaşamını yitirdiğini belirterek, “İş kazaları görünmeden değil, bağıra bağıra geliyor” dedi.

Gaziantep Üniversitesi ve Hasan Kalyoncu Üniversitesi’nin ortaklaşa düzenlediği İş Güvenliğinde Güncel Gelişmeler Paneli’nde konuşan Yazgan, önemli mesajlar verdi.

Emekli İş Başmüfettişi ve İş Güvenliği Eğitimcisi, Adli Yargı İş Sağlığı Bilirkişisi Mehmet Recep Yazgan, iş sağlığı güvenliği noktasındaki en önemli eksiğin bilinç eksikliği olduğunu ifade ederek başladığı konuşmasında iş sağlığı ve güvenliğine uyulmamasının ölüm ve sakat kalma gibi sosyal sonuçlarının yanı sıra, büyük ekonomik kayıplara da yol açtığını dile getirdi.

ÖNLENEBİLİR KAZALAR

İş kazalarının irdelendiğinde bu kazaların yüzde 98’inin önlenebilir kazalar olduğunu kaydeden Yazgan, “Yüzde 2’si belki tüm tedbirler alınmasına karşın önlenemeyecek kazalar. Ama iş kazaları bu kadar tedbirsizlik söz konusuysa beklenebilir. Bu kadar sorumsuzlukla meydana gelen iş kazalarını maalesef kaza kavramı içine oturtmak zordur. Türkiye’de yaklaşık yılda bin 500 civarında ölümlü iş kazası meydana geliyor. Yüzde 98’i diyor ama yüzde 99’u diyebilirsiniz bunların hepsi önlenebilir kazalar” dedi.

BAĞIRA BAĞIRA GELİYOR

Son SGK rakamlarıyla bu sayının 750’yle düştüğünün ama bu rakamın tartışıldığını kaydeden Mehmet Recep Yazgan, "Ama bin 500 kişinin, bin kişinin basit tedbirsizliklerle, hem de hayatını kaybetmiş olması, gerçekten toplum olarak, yüzümüzü kızartacak bir olay. Gelişmiş ülkülerde bu çok sınırlı ve kontrol altına alınmış. Ortada vahim bir sonuç var. Bunda, müdahil tarafların ilgisi vardır, eksikliği var. Devlet yasal düzenlemeleri yapmak zorunda. İşveren yasal mevzuat çerçevesinde işyerinde belli şeyleri uygulamak zorunda, kısmen uygulanıyor ama eksiklikler var" diye konuştu.

CİDDİ ÇALIŞMALAR YAPILMALI

"Sendikalar, eğitim anlamında, üyelerini bilgilendirme anlamında ciddi çalışmalar yapmak zorunda" diyen Yazgan, "Üniversitelerin bu işe çok iyi noktada müdahil olması, bilimsel sertifikasyonu sağlaması gerekiyor. Meslek odaları, sosyal kuruluşlar bu işin diğer saç ayakları. İş kazası ve meslek hastalıkları bizim anladığımız manada beklenmeyen bir olayla ortaya çıkmıyor aslında. Eğer takip edebilsek, duyabilsek bağıra bağıra geliyor. Çok sayıda ramak kala dediğimiz herhangi bir maddi kaybın olmadığı küçük olaylar, basit yaralama olayları, en sonunda birikerek haber vererek vahim sonuca ölüm, bekli vardiyelerde toplu ölümlerin haberlerin kayıt altına alınması ve tedbir alınması yasal bir zorunluluğu gerektiriyor" şeklinde konuştu.

HERKES SORUMLU

İş Sağlığı ve Meslek Hastalıkları konusundaki sunumunda, işyeri hekimlerinin işçileri muayene eden, rapor, ilaç yazan kişiler olarak algılandığını belirten İşyeri Hekimi ve İş Güvenliği Uzman Eğiticisi Dr. Nazım Ağaoğlu ise, hekimlerin çalıştıkları kurumlarda işçilerin mesleki hastalıklar, iş kazaları ve diğer olumsuz şartlardan korunup önlen alınması konusunda işvereni yazılı olarak uyarma gibi sorumluluğu bulunduğunu vurguladı. Ağaoğlu, bir işyerinde toplum meslek hastalıklarının ortaya çıkmasının orada bir sıkıntı olduğunun göstergesi olduğunu da sözlerine ekledi.

LEYLA ÖZEKŞİ POLAT