Görünen o ki, Gaziantepspor'u yönetenler bu kulübün büyümesini filan umursamıyor.. Taşralı zihniyetiyle yönetilen Gaziantepspor'un Avrupalı kimliği yok edilmek isteniyor.. İsteniyor galiba fazla oldu, Gaziantepspor'un gerçek kimliği kaybettirildi.. Ucuz, basit, fırsatçı bir anlayışla Galatasaray maçı öncesi Marka şehir Gaziantep'in markası olan Gaziantepspor sıradan bir anadolu takım profiline çevirmek istenildi.. Salt Galatasaray taraftarına pahalı bilet satabilmek uğruna, kendi taraftarına ceza verildi.. Tribünler resmen Galatasaray'a peşkeş çekildi.. Zaten taraftarını küstüren, takımdan soğutan bir anlayış hüküm sürüyordu, Galatasaray maçıyla bunu resmen tescillediler.. Çok net söylüyorum, elbette bu tür maçlarda hareket olacaktır.. Nihayetinde kadrosunda dünya şöhretleri olan takım geliyor.. Şehir bundan faydalanacaktır.. Oteller, lokantalar, alışveriş yerleri hareketlenecektir.. Bunlar işin doğasında var.. Dünyanın her tarafında böyledir.. Ama kulübün kendi taraftarına ceza verircesine bu güne kadar 10 TL'yi geçmeyen bilet fiyatlarını 100 ve 120 TL yapmasındaki mantığın izahı yoktur.. Kimse çıkıp "efendim kulübün kasasına para girsin" demesin.. Ben o paraların kulübün kasasına girip girmediğini merak bile etmiyorum.. Ben "Gaziantepspor'un itibarı nereye gidiyor", onun derdindeyim.. Büyük veya büyüme yolunda ilerleyen kulüplerin prensipleri olur.. Kenti ile bütünleşir, profesyonel bir anlayışla kulüp kurumsallaştırılır ve taraftarıyla etkili hale gelir.. Galatasaray değil Barcelona bile gelse, itibarını sarsacak girişimlerde bulunmaz, ucuz hesaplar peşinde koşmaz, taraftarını böylesine tarihi maçta cezalandırmaz.. Dua edelim de, bu kadar ezikliği, bu kadar utancı sahada futbolcularımızın ezilmeden dişe diş mücadelesiyle, maçı kazanarak biraz olsun teselli olalım..