Eskiler "yiğit ölür, şanı kalır" derler. Demek ki, önemli olan bu gök kubbede hoş bir sada bırakarak göçüp gitmekmiş.Neticede bütün bir ömre sığdırdıklarımız, çaba ve gayretlerimiz bir kaç kelimelik sözle karşılık bulur."Allah rahmet eylesin. Makber-i şerif-i pir - nur olsun.İyi insandı.. Vesselam…İşte işin sihirli yönü ve anahtar sözcükler bunlar. Ahde vefa, geçmişe saygı. Sürekli tefekküre dalıyorum.Geçmişi yad ediyor ve hatırlıyorum.Yine bir sahur vakti "Eski Et Hali'ni düşündüm. Ticareti, alışveriş sanatını ve insan beşer ilişkisini. Ramazan ayı boyunca Et Hali'ndeki dükkanlar geç vakitlere kadar açık olurdu. Kasapların ekseriyatı iftarı evlerinde değil, dükkanlarında karşılardı.Her dükkanda ayrı ayrı hazırlıklar yapılır, masalar koridora çıkartılır, bir baştan bir başa uzun bir iftar sofrası görünümü hasıl olurdu.Bütün kasaplar birbirleriyle ikramlaşır, yolda, yolakta kalanlar, fakir fukara sofralara davet edilir ve Allah'ın bahşettiği nimetler paylaşılırdı.Öteden beri Antep halkı kasapları, "Kasab-ı Cömert" olarak vasıflandırmıştır.Zira kasaplar eli açık, bankör "Ekmeği yenir. Suyu içilir. Sofrası açık" olarak tabir edilirdi. Bunun dışında, aksi davranışlarda bulunanlar ise kınanır ve dışlanırdı.İzzet ikram faslının dışında, müşkülatı olanlar, naçar kalanlar, yardıma muhtaç olanlar sevindirilir, imece yoluyla toplumsal dayanışma sağlanırdı.Bu konuda da insiyatifi kullanan, delil olan ve duyarlı davranarak bir adım öne çıkan meslek erbapları da olurdu.Bunlardan biri de "Geda Mamet" adıyla bilinen Mehmet Koldar'dı. Muhtaçlar ve yardıma ihtiyaç duyanlar için terazi kefelerinden biriyle bütün bir Et Hali'ni dolaşarak para toplar onu müşkül durumdakine takdim ederdi.Bazan diğer kasaplar Geda Mamet'e tatlı bir şekilde dokunur, ona laf atarak işe latife katarlar ve karşılıklı tebessümle bu hayır ve hasanet faslı nihayetlenirdi.Geda Mamet, Alaüddevle girişi dediğimiz kapıdan P/4 numaralı dükkanda sanatını icra ederdi.Kişilik olarak neşeli ve güleryüzlüydü.Aydın, toplumsal olaylara duyarlı, siyasal duruşu olan, Atatürkçü, kurucu felsefeye gönülden bağlı bir meslek büyüğü olarak hafızalardaki yerini korumaktadır.Allah onu rahmetiyle mükafatlandırsın.