Yanlış bilmiyorsam eğer Ülkemizde 1973 yılından beri yani 40 yıldır zorunlu karma eğitim uygulanmaktadır. Dünyada ise karma eğitimi uygulayan ülkelere baktığımız zaman sanırım sömürüye dayalı bir dayatma olarak bizim klasmanda veya bizden aşağıda yer alan ülkeler olduğunu görebilmekteyiz. Oysaki gelişmiş birçok ülkede karma eğitim uygulaması yapılmasından YÜZYILLIK HATA diyerek ya vazgeçilmiş ya da vazgeçilmeye hızla devam edilmektedir.

Okul müdürlüğü yapan arkadaşlarımla zaman zaman konuştuğumda şöyle bir soru soruyorum:

'Sizce bir okulda kavga varsa hangi sebepten dolayı çıkmıştır.' hemen hemen hepsi sanki ağız birliği etmişçesine aynı cevabı veriler.

'Kız meselesi.' İkinci soru:

'Okullarda en çok hangi öğrencilerin sorunlarıyla ilgileniyorsunuz?'

'Aşk yaşadığını sanan ya da aşkı olan kız ve erkek öğrencilerin sorunlarıyla…'

Özellikle ortaokul ve liselerde bilin ki bir kavga, bilin ki bir başarısızlık, bilin ki bir huzursuzluk varsa bunun temelinde çok yüksek bir oranda kız erkek ilişkileri yatmamaktır.

Bu yazıyı hazırlamadan önce internette bir araştırma yaptım. Uzman görüşlerini okudum. Hemen hemen birçoğunda kız ve erkeklerin ayrı olarak okudukları okulların ve öğrencilerinin daha başarılı olduğu, sorunların daha azaldığı sonucunun ortaya çıktığını gördüm.

O zaman neden bu şekilde bir dayatmayla özellikle AK PARTİ iktidarını da kastederek ŞERİAT hatırlatması yapılmaktadır. Dünyada yapılan olumlu bir uygulama varsa ve bunun neticeleri iyi ise onu uygulamak neden ŞERİAT korkutması ve dayatmasına takılmakta ve sözüm ona insanlarda bir korku imparatorluğu oluşturulmaya çalışılmaktadır.

Evet, bu işin mutfağında olan bizle diyoruz ki:

Karma eğitim uygulaması çocuklarımızı için hem fiziksel hem de zihinsel olarak çok ama çok yanlış bir uygulamadır. Velilere seçme hakkının neredeyse bırakılmadığı bu sistemden derhal vazgeçilmelidir.

Hemen akıllara 'kız liseleri var ya daha ne istiyorsunuz?' gibi aceleyle verilmiş tirajı komik bir cevap gelmesin…

Ayrı ortamlarda eğitim alan çocuklarda kendilerine her şekilde güven duyabilmekte, yeteneklerini daha da geliştirebilmekte, sözlü veya fiili tacize uğramamakta, dikkati dağılmamakta ve derslerine daha fazla odaklanmaktadırlar. Özellikle sınıf ortamında acaba kızlar ne düşünür veya erkekler ne düşünür diye belirginleşen söz alamama, duygu ve düşüncelerini ifade edememe kompleksinden de kurtulmuş olmaktadırlar.

Bugün Almanya, Amerika, İngiltere ve Kanada başta olmak üzere bu uygulamadan vazgeçmiş ve olumlu neticeleri almaya başlamışlardır. Bizim Ülkemizde de bu uygulamadan vazgeçilmesi zorunludur… Özellikle kız çocuklarını sırf bu sebepten dolayı okula göndermeyen aileler için de çözüm hemen bulunmuş olur ve HAYDIN KIZLAR OKULA gibi kampanyalara ihtiyaç kalmaz…