Mezopotomya halkları hipnoz edilmiş, Ortadoğu uyku ile uyanıklık arasında kanlı bir bilmeceye talip.

George Washingtonun zehirli zürriyetinden türeyenler 1000 yıl sürecek bir kavganın fitilini ateşliyor.

Milli devletler yıkıldıkça akıl göğe çekiliyor. Darmadağın oluyor bütün bir coğrafya. Köyler, kasabalar, şehirler, aileler, milletler paramparça.

Toplu katliamlar, canlı bombalar, tecavüzler, yargısız infazlar. Acı giderek katmerleniyor. Güçlerin zayıflara hükmü, giderek hukuka dönüşüyor.

Ortadoğuda kader diye dayatılan ortak yazgı, bölge halklarının güçlülerin, gücüne boyun eğmesiyle nihayet buluyor.

Kimi zaman herhangi bir etnisite, kimi zaman din, ancak çoğu zaman mezhepsel ayrılıklar derin ve karmaşık çıkar ilişkilerini besliyor.

Ölümler Allah adına kutsanıyor, fetvalarla meşruiyet kazanıyor.

ZERKAVİDEN BAĞDADİYE UZANAN KANLI ZİNCİR

İslamla terörü özdeşleştiren maddi alt yapı, Batı emperyalizmine bölgeye müdahale etme ve işgal planlarını uygulama şansı tanıdı.

Bu durum emperyalizmin işbirlikçiler ve ajanlar vasıtasıyla islami örgütlerin içinde yuvalanmasıyla kendine geniş bir manevra alanı yarattı.

Bu örgütlerin işbirlikçi üst yapıları, bilerek ya da bilmeyerek emperyalist planlara dahil olan, haşhaşlanarak adeta birer Amerikan askerine dönüşen alt yapının görünürdeki nihai hedefleriyle örtüşmüyor.

Bu durum bölgede Amerikan istihbarat birimlerinden bağımsız hiç bir terör örgütünün yaşama şansının olmadığı gerçeğini güçlendiriyor.

Zerkaviden Bağdadiye kadar uzanan bu krondajik kanlı süreç ve El-Kaide ile sembolize olan islami terör, Suriye iç savaşıyla birlikte Iraktan Levanten bölgesine dahil olan IŞİDi parlattı.

Önceleri Irak El-Kaidesi olarak adlandırılan örgütsel yapı daha sonra IŞİD (Irak, Şam İslam Devleti) adıyla kendine yeni bir tanım buldu.

El-Kaidenin IŞİDle ilişkilerini tümden kopartarak Suriyedeki temsil yetkisini El-Nusra cephesine vermesiyle ilişkiler iyice kesildi ve IŞİD daha da radikalleşti.

Türkiye IŞİDin içine kapanık yapısını tam olarak çözümleyemiyor, çoğu zaman diğer radikal islami örgütlerle karıştırıyordu. Ancak Musulun işgali ve Türk elçiliğine yapılan baskın sonrası oluşan gergin bekleyiş, IŞİDin Türkiye kamuoyu tarafından daha iyi analiz edilmesi için gereken fırsatı yarattı.