KANITLANSIN iSTiFA EDERiM
Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey, gazetemizin gündeme taşıdığı Kendirli Kilise’sinin duvarlarındaki mermi ve şarapnel izlerinin silinip kapatıldığı yolundaki haberler üzerine dün bir basın toplantısı düzenledi. Güzelbey, mermi ve şarapnel izlerinin kendi döneminde silinmediğini iddia ederek “Eğer bu tahribatı biz yaptıysak ben yarın belediye başkanlığının önünde istifa edeceğimi deklare ediyorum” dedi. Gazetemizin konuyu farklı noktalara taşıdığını ve sanki Kilisenin duvarlarındaki tarihi izleri Güzelbey döneminde silinmiş gibi algı oluşturduğunu söyleyen Güzelbey, bu arada görüşlerini açıklayan Mimarlar Odası Başkanı Sıtkı Severoğlu’na da çattı ve toplantının sonuna kadar eleştirisini devam ettirdi.
İŞTE ASIM GÜZELBEY’İN DÜNKÜ TOPLANTIDA SÖYLEDİKLERİ
* GAZİANTEP Kendirli Kilisesi bugün gündemimize çok değişik bir şey taşınmıştır. Kendirli Kilisesiyle ilgili sizleri önce bilgilendirmek istiyoruz. Ne zaman ve kimler tarafından yapılmıştır. Kendirli Kilisesi eski öğretmenevi olarak bilinmektedir. Katolik Ermeniler tarafından 1860 yılında ilk olarak inşaatına başlanmıştır. İnşaat sırasında maddi zorluklar yaşanmış ve Fransız Kralı 3. Napolyon ve Fransız misyonerlerin ve katolik camiasının maddi desteği ile bu projeyi 1864 yılında tamamlamışlardır. Daha sonra kullanılmaz hale gelen kilisenin yeniden inşaası gündeme gelmiş mevcut kilise yıkılarak, 1898 yılında bugünkü kilesinin inşaatına başlanmış, iki yıl devam etmiş ve 1900 yılında da büyük bir törenle Kendirli Kilisesi Gaziantep'te yaşayan hristiyanlar tarafından hizmete açılmıştır.
* Antep harbi sırasında bomba izlerini yaşıyan tarihi yapının tarihsel diğer bir önemi ise 26 Ocak 1933 tarihinde Atatürk'ün Gaziantep'i ziyaretinde sırasında kilesinin bugünkü Atatürk caddesine bakan kısmından Anteplileri selamlaması ve ile Anteplilere hitaben bir konuşma yapmasıdır. Bu kilise kullanımından sonra öğretmen okulu olarak hizmet vermiş ve maalesef yapının üzerine betonarme ile kilise ortadan bölünmüş üstüne de depo ve ofisler yapılmıştır.
* Öğretmen okulu olarak hizmet veren bu yapı daha sonra toplantı salonu olmuştur. Biz bu bağlamda Atatürk'ün Gaziantep'lilere hitap ettiği bu merkezde bir Atatürk müzesi yapmayı kararlaştırdık. Türkiye'de hiç olmayan bir animatik Atatürk robotunu ABD'den yaptırdık getirdik kilisenin sahnesinde yaptığımız bir balkona monte ettik. Kültür merkeziyle tanışacağız, Atatürk müzesiyle tanışacaklar.
* Tarih tekerrürden ibarettir. Gözlerimi kapatıyorum 2007-2008 yıllarına gidiyoruz. Eskiden rakı fabrikası da olan bir yeri aldık müze yapmaya karar verdik. Direnişler başladı; yaptırmayız, ettirmeyiz. Hizmet gelmesin, müzenin ne gereği var. Hatırlayın protestolar, tepkiler müzeye ne gerek var. Belediye ne yapmak istiyor. Biz Gaziantep olarak buraya doğum evi istiyoruz. Geleceğine talip oluyoruz. Ve sonunda yaptık… Kimsenin elinize sağlık demesini beklemedik. Zaten bize en büyük teşekkürü Cumhurbaşkanı yaptı. Şimdi Kendirli'de Atatürk müzesi yapıyoruz aynı oyun burada sergileniyor. Olayın aslı Gaziantep'e böyle bir projeyi belediye kazandırmasın. Bakın biz bunlarla uğraşıyoruz.
* Bu kilise kaderine terk edilmişti. Biz Gaziantep Belediyesi olarak Sayın Süleyman Kamçı'nın zamanında buraya talip olduk. Bize verin, bir tarafına böyle bir müze yapacağız. Diğer tarafına da bir kültür merkezi yapacağız. Biliyorsunuz orası L şeklinde. Caddeye dik olan yani Atatürk'ün konuştuğu balkona arkasında da bir alan var birde kilise var. İçini gezerseniz yürekleriniz acır. Bu arada Rehberlik Araştırma Merkezi olarak kullanılıyor. Vali bey tamam dedi. Milli Emlak'la görüştük, tamam dediler. Bize dediler ki; RAM olarak kullanacağımız bir arsa verin. Arsayı bulduk. Milli Eğitim biraz tereddüt etti, şurası olsun. Yarın vazgeçerler buranın belediyenin işine yarayacağını bilirlerse vazgeçerler. Ben biliyorum yeterki belediye Gaziantep'e bir şey yapmasın, oyun bunun üzerine kurulu.
* Nitekim dediğiim oldu. Süleyman Kamçı bana dedi ki, çok evhamlısın dedi ve vazgeçtiler. Peki buradan vazgeçtik, balkonlu olan yerden ve diğer tarafı aldık. Öbür tarafı aldık.
* Kilise olarak kullanılan bölüm altılı vaziyette kaderine terkedilmişti. 18.10.2011 tarihinde de sosyal ve kültürel faaliyetlerde kullanılmak üzere Büyükşehir Belediyesine sadece kilise binası tahsil edildi. Öğretmeneviyle, restoranla ilişkimiz yok. Bacalarla da ilişkimiz yok. Tamamı milli emlağın uhdesinde. Bize tahsis edilen sadece ve sadece 400 metre karelik kilise alanı. Kilisenin dönem içinde ihtiyaç duyulan onarımları için Adana Kültür ve Tabiat Varlıkları Bölge Kurulundan 30.05.2007 tarih ve 74 sayılı karar ile belediyemize imar şehircilik tarafından 22.06.2007 basit onarım izinleri alındı. Belediye tarafından yapıda herhangi bir restorasyon çalışması yapılmamıştır. Dış cephede kurulan iskele ise sadece temizlik amaçlı kurulmuştur.
SADECE TEMİZLİK YAPILDI
Kilisenin eski resmini görüyorsunuz 1940'lı yıllar. Su temizliği yapılmadan önceki hali. Noktaları gösterir misiniz ? doldurulmuş yerler var. Temizlik yapılmazdan önce aynı izler, görüyorsunuz. Aynı kurşun delikleri devam ediyor. Temizlik esrasında sadece su ile temizlik yapılıyor. Sadece su ve arap sabunuyla temizleniyor. Aynı temizlik ön tarafta da yapıldı. Niyetimiz bunları kapatmak olsa, ön tarafı da yaptık. Ön taraftaki delikler olduğu gibi duruyor. Temizlikten sonraki hali. Evet…
İSTİFA EDECEĞİMİ DEKLARE EDİYORUM
* Şimdi iddia şu; belediye burada tarihi mirası yok etti, büyük bir cehalet, tarihi cehalet, nankörlük, elleri kırılsaydı da yapmasaydı. İddia sahibini burada olsaydı da; gelsin ama önce söz verelim. Sıtkı beye söz verelim. Eğer bu tahribatı biz yaptıysak, ben yarın belediye başkanlığının önünde istifa edeceğimi deklare ediyorum. Ama sende bir söz ver; belediye üzerinden ucuz kahramanlık yapma. Sende söz ver… Ne yapacağına sen karar ver… Diyebilirsiniz ki, Türkiye'deki klasik savunma; Efendim sözlerim yanlış anlaşıldı… Kusura bakmayın.. Veyahutta yeni bir moda; Efendim benim sözlerim maksadını aştı. Bunu da kabul ediyoruz. Özür dile filan demiyoruz…
Dedi ki; sözlerim yanlış anlaşıldı. Yeni moda bu zaten… Şimdi bir söz verelim; insanları yanlış bilgilendirmeyelim. Doğru bilgilendirelim. Belediye üzerinden kimse ucuz kahramanlık yapmasın. Belediye üzerinden kimse sırtından meşhur olmaya kalkmasın. Benim söylemek istediğim bu. Bu işleri ben yaptım demiyorum, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi yaptı. Ben bugün varım, yarın yokum..
KİMSEYE UCUZ KAHRAMANLIK YAPTIRMAM
* Bizler hepimiz gelip geçiciyiz, lütfen kurumları yaralamayalım. Kurumları incitmeyelim. Bu şehirde yaptığımız işler sadece Türkiye'de değil, dışında da takdir görüyor. Herkesin gönlünde bir aslan yatar, birileri bunu yazdırır, birileri yazdırmaz ben onu bilmem.. Benim görevim sizleri doğru bilgilendirmek. İddia sahibi de gelsin desin ki; benim eğer iddiam yanlışsa ben de bedel ödeyeceğim desin… Ben arkadaşlarım adına bedel ödeyeceğim. Eğer bu sıvalar sizin dönemizde doldurulduysa, yarın belediye binasının önüne çıkacağım ve özür dileyip, istifa edeceğim. Ben verdiğim sözü yerine getiren bir insanım. Ama iddia sahibi de çıksın birşeyler söylesin… Bende mimarlar odası başkanlığından istifa ederim desin yüreği varsa… Varsa yüreği gelsin.. Bir bedel ödesin. Ya herkesin yaptığı gibi sözlerim yanlış anlaşıldı desin, o da kabul. Özür dilesin demiyorum ama insanları yanlış bilgilendirmeye kimsenin hakkı yoktur. Belediyenin üzerinden kimseye ucuz kahramanlık yaptırmam. Ben Gaziantep'in bir kültür ve tarih şehri olması için çalışıyorum.
* GECE GÜNDÜZ ÇALIŞIYORUM
* Gece gündüz çalışıyorum., Türkiye'de yurtdışında çalışıyorum. Geldiğimiz nokta; herkesin imrendiği noktadır. Biz bunları yaparken, geri geldiği zaman bedel öderiz. Ama ucuz kahramanlığa asla müsade etmeyiz. Biz bir adım öne çıkıyoruz ve kendimiz hakkında savcılığa suç duyusunda bulunuyoruz. Avukat arkadaşımız var Erol Bey'e talimat verdik. Tarihi ve kültürel kimliği yaraladıysak, biz hesabını verelim. Ama yanlış ithamda birisi bulunduysa, müsaede edin o da hesabını versin. Kimse kendi mevkisini kullanarak halkı yanıltmasın… Söylemek istediğimiz bu… Karbon testiyle eğer burası bizim dönemimizde çıkarsa ben başkanlığı bırakacağım. Karbon testini yaptıralım, zaten bu test zaman da söylüyor.. Pekii karbon testinin sonucu menfi çıkarsa Sıtkı bey ne yapacak ? Soruyoruz siz karar verin. Ne yapacak ? Ne yapması lazım ? Gazeteci arkadaşımızı da kullandı. Ondan da çıksın özür dilesin. LEYLA ÖZEKŞİ POLAT - MAHMUT ÖZKILIÇ
* Öğretmen okulu olarak hizmet veren bu yapı daha sonra toplantı salonu olmuştur. Biz bu bağlamda Atatürk'ün Gaziantep'lilere hitap ettiği bu merkezde bir Atatürk müzesi yapmayı karar-laştırdık. Türkiye'de hiç olmayan bir animatik Atatürk robotunu ABD'den yaptırdık getirdik kilisenin sahnesinde yaptığımız bir balkona monte ettik. Kültür merkeziyle tanışacağız, Atatürk müzesiyle tanışacaklar.
* Tarih tekerrürden ibarettir. Gözlerimi kapatıyorum 2007-2008 yıllarına gidiyoruz. Eskiden rakı fabrikası da olan bir yeri aldık müze yapmaya karar verdik. Direnişler başladı; yaptırmayız, ettirmeyiz. Hizmet gelmesin, müzenin ne gereği var. Hatırlayın protestolar, tepkiler müzeye ne gerek var. Belediye ne yapmak istiyor. Biz Gaziantep olarak buraya doğum evi istiyoruz. Geleceğine talip oluyoruz. Ve sonunda yaptık… Kimsenin elinize sağlık demesini beklemedik. Zaten bize en büyük teşekkürü Cumhurbaşkanı yaptı. Şimdi Kendirli'de Atatürk müzesi yapıyoruz aynı oyun burada sergileniyor. Olayın aslı Gaziantep'e böyle bir projeyi belediye kazandırmasın. Bakın biz bunlarla uğraşıyoruz. >>2’DE
* Bu kilise kaderine terk edilmişti. Biz Gaziantep Belediyesi olarak Sayın Süleyman Kamçı'nın zamanında buraya talip olduk. Bize verin, bir tarafına böyle bir müze yapacağız. Diğer tarafına da bir kültür merkezi yapacağız. Biliyorsunuz orası L şeklinde. Caddeye dik olan yani Atatürk'ün konuştuğu balkona arkasında da bir alan var birde kilise var. İçini gezerseniz yürekleriniz acır. Bu arada Rehberlik Araştırma Merkezi olarak kullanılıyor. Vali bey tamam dedi. Milli Emlak'la görüştük, tamam dediler. Bize dediler ki; RAM olarak kullanacağımız bir arsa verin. Arsayı bulduk. Milli Eğitim biraz tereddüt etti, şurası olsun. Yarın vazgeçerler buranın belediyenin işine yarayacağını bilirlerse vazgeçerler. Ben biliyorum yeterki belediye Gaziantep'e bir şey yapmasın, oyun bunun üzerine kurulu.
* Nitekim dediğiim oldu. Süleyman Kamçı bana dedi ki, çok evhamlısın dedi ve vazgeçtiler. Peki buradan vazgeçtik, balkonlu olan yerden ve diğer tarafı aldık. Öbür tarafı aldık.
* Kilise olarak kullanılan bölüm altılı vaziyette kaderine terkedilmişti. 18.10.2011 tarihinde de sosyal ve kültürel faaliyetlerde kullanılmak üzere Büyükşehir Belediyesine sadece kilise binası tahsil edildi. Öğretmeneviyle, restoranla ilişkimiz yok. Bacalarla da ilişkimiz yok. Tamamı milli emlağın uhdesinde. Bize tahsis edilen sadece ve sadece 400 metre karelik kilise alanı. Kilisenin dönem içinde ihtiyaç duyulan onarımları için Adana Kültür ve Tabiat Varlıkları Bölge Kurulundan 30.05.2007 tarih ve 74 sayılı karar ile belediyemize imar şehircilik tarafından 22.06.2007 basit onarım izinleri alındı. Belediye tarafından yapıda herhangi bir restorasyon çalışması yapılmamıştır. Dış cephede kurulan iskele ise sadece temizlik amaçlı kurulmuştur.
SADECE TEMİZLİK YAPILDI
Kilisenin eski resmini görüyorsunuz 1940'lı yıllar. Su temizliği yapılmadan önceki hali. Noktaları gösterir misiniz ? doldurulmuş yerler var. Temizlik yapılmazdan önce aynı izler, görüyorsunuz. Aynı kurşun delikleri devam ediyor. Temizlik esrasında sadece su ile temizlik yapılıyor. Sadece su ve arap sabunuyla temizleniyor. Aynı temizlik ön tarafta da yapıldı. Niyetimiz bunları kapatmak olsa, ön tarafı da yaptık. Ön taraftaki delikler olduğu gibi duruyor. Temizlikten sonraki hali. Evet…
İSTİFA EDECEĞİMİ DEKLARE EDİYORUM
* Şimdi iddia şu; belediye burada tarihi mirası yok etti, büyük bir cehalet, tarihi cehalet, nankörlük, elleri kırılsaydı da yapmasaydı. İddia sahibini burada olsaydı da; gelsin ama önce söz verelim. Sıtkı beye söz verelim. Eğer bu tahribatı biz yaptıysak, ben yarın belediye başkanlığının önünde istifa edeceğimi deklare ediyorum. Ama sende bir söz ver; belediye üzerinden ucuz kahramanlık yapma. Sende söz ver… Ne yapacağına sen karar ver… Diyebilirsiniz ki, Türkiye'deki klasik savunma; Efendim sözlerim yanlış anlaşıldı… Kusura bakmayın.. Veyahutta yeni bir moda; Efendim benim sözlerim maksadını aştı. Bunu da kabul ediyoruz. Özür dile filan demiyoruz…
Dedi ki; sözlerim yanlış anlaşıldı. Yeni moda bu zaten… Şimdi bir söz verelim; insanları yanlış bilgilendirmeyelim. Doğru bilgilendirelim. Belediye üzerinden kimse ucuz kahramanlık yapmasın. Belediye üzerinden kimse sırtından meşhur olmaya kalkmasın. Benim söylemek istediğim bu. Bu işleri ben yaptım demiyorum, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi yaptı. Ben bugün varım, yarın yokum..
KİMSEYE UCUZ KAHRAMANLIK YAPTIRMAM
* Bizler hepimiz gelip geçiciyiz, lütfen kurumları yaralamayalım. Kurumları incitmeyelim. Bu şehirde yaptığımız işler sadece Türkiye'de değil, dışında da takdir görüyor. Herkesin gönlünde bir aslan yatar, birileri bunu yazdırır, birileri yazdırmaz ben onu bilmem.. Benim görevim sizleri doğru bilgilendirmek. İddia sahibi de gelsin desin ki; benim eğer iddiam yanlışsa ben de bedel ödeyeceğim desin… Ben arkadaşlarım adına bedel ödeyeceğim. Eğer bu sıvalar sizin dönemizde doldurulduysa, yarın belediye binasının önüne çıkacağım ve özür dileyip, istifa edeceğim. Ben verdiğim sözü yerine getiren bir insanım. Ama iddia sahibi de çıksın birşeyler söylesin… Bende mimarlar odası başkanlığından istifa ederim desin yüreği varsa… Varsa yüreği gelsin.. Bir bedel ödesin. Ya herkesin yaptığı gibi sözlerim yanlış anlaşıldı desin, o da kabul. Özür dilesin demiyorum ama insanları yanlış bilgilendirmeye kimsenin hakkı yoktur. Belediyenin üzerinden kimseye ucuz kahramanlık yaptırmam. Ben Gaziantep'in bir kültür ve tarih şehri olması için çalışıyorum.
* GECE GÜNDÜZ ÇALIŞIYORUM
* Gece gündüz çalışıyorum., Türkiye'de yurtdışında çalışıyorum. Geldiğimiz nokta; herkesin imrendiği noktadır. Biz bunları yaparken, geri geldiği zaman bedel öderiz. Ama ucuz kahramanlığa asla müsade etmeyiz. Biz bir adım öne çıkıyoruz ve kendimiz hakkında savcılığa suç duyusunda bulunuyoruz. Avukat arkadaşımız var Erol Bey'e talimat verdik. Tarihi ve kültürel kimliği yaraladıysak, biz hesabını verelim. Ama yanlış ithamda birisi bulunduysa, müsaede edin o da hesabını versin. Kimse kendi mevkisini kullanarak halkı yanıltmasın… Söylemek istediğimiz bu… Karbon testiyle eğer burası bizim dönemimizde çıkarsa ben başkanlığı bırakacağım. Karbon testini yaptıralım, zaten bu test zaman da söylüyor.. Pekii karbon testinin sonucu menfi çıkarsa Sıtkı bey ne yapacak ? Soruyoruz siz karar verin. Ne yapacak ? Ne yapması lazım ? Gazeteci arkadaşımızı da kullandı. Ondan da çıksın özür dilesin. LEYLA ÖZEKŞİ POLAT - MAHMUT ÖZKILIÇ
Büyükşehir Belediye Başkanı Asım Güzelbey, gazetemizin gündeme taşıdığı Kendirli Kilise’sinin duvarlarındaki mermi ve şarapnel izlerinin silinip kapatıldığı yolundaki haberler üzerine dün bir basın toplantısı düzenledi. Güzelbey, mermi ve şarapnel izlerinin kendi döneminde silinmediğini iddia ederek “Eğer bu tahribatı biz yaptıysak ben yarın belediye başkanlığının önünde istifa edeceğimi deklare ediyorum” dedi. Gazetemizin konuyu farklı noktalara taşıdığını ve sanki Kilisenin duvarlarındaki tarihi izleri Güzelbey döneminde silinmiş gibi algı oluşturduğunu söyleyen Güzelbey, bu arada görüşlerini açıklayan Mimarlar Odası Başkanı Sıtkı Severoğlu’na da çattı ve toplantının sonuna kadar eleştirisini devam ettirdi.İŞTE ASIM GÜZELBEY’İN DÜNKÜ TOPLANTIDA SÖYLEDİKLERİ
* GAZİANTEP Kendirli Kilisesi bugün gündemimize çok değişik bir şey taşınmıştır. Kendirli Kilisesiyle ilgili sizleri önce bilgilendirmek istiyoruz. Ne zaman ve kimler tarafından yapılmıştır. Kendirli Kilisesi eski öğretmenevi olarak bilinmektedir. Katolik Ermeniler tarafından 1860 yılında ilk olarak inşaatına başlanmıştır. İnşaat sırasında maddi zorluklar yaşanmış ve Fransız Kralı 3. Napolyon ve Fransız misyonerlerin ve katolik camiasının maddi desteği ile bu projeyi 1864 yılında tamamlamışlardır. Daha sonra kullanılmaz hale gelen kilisenin yeniden inşaası gündeme gelmiş mevcut kilise yıkılarak, 1898 yılında bugünkü kilesinin inşaatına başlanmış, iki yıl devam etmiş ve 1900 yılında da büyük bir törenle Kendirli Kilisesi Gaziantep'te yaşayan hristiyanlar tarafından hizmete açılmıştır.* Antep harbi sırasında bomba izlerini yaşıyan tarihi yapının tarihsel diğer bir önemi ise 26 Ocak 1933 tarihinde Atatürk'ün Gaziantep'i ziyaretinde sırasında kilesinin bugünkü Atatürk caddesine bakan kısmından Anteplileri selamlaması ve ile Anteplilere hitaben bir konuşma yapmasıdır. Bu kilise kullanımından sonra öğretmen okulu olarak hizmet vermiş ve maalesef yapının üzerine betonarme ile kilise ortadan bölünmüş üstüne de depo ve ofisler yapılmıştır.* Öğretmen okulu olarak hizmet veren bu yapı daha sonra toplantı salonu olmuştur. Biz bu bağlamda Atatürk'ün Gaziantep'lilere hitap ettiği bu merkezde bir Atatürk müzesi yapmayı kararlaştırdık. Türkiye'de hiç olmayan bir animatik Atatürk robotunu ABD'den yaptırdık getirdik kilisenin sahnesinde yaptığımız bir balkona monte ettik. Kültür merkeziyle tanışacağız, Atatürk müzesiyle tanışacaklar.* Tarih tekerrürden ibarettir. Gözlerimi kapatıyorum 2007-2008 yıllarına gidiyoruz. Eskiden rakı fabrikası da olan bir yeri aldık müze yapmaya karar verdik. Direnişler başladı; yaptırmayız, ettirmeyiz. Hizmet gelmesin, müzenin ne gereği var. Hatırlayın protestolar, tepkiler müzeye ne gerek var. Belediye ne yapmak istiyor. Biz Gaziantep olarak buraya doğum evi istiyoruz. Geleceğine talip oluyoruz. Ve sonunda yaptık… Kimsenin elinize sağlık demesini beklemedik. Zaten bize en büyük teşekkürü Cumhurbaşkanı yaptı. Şimdi Kendirli'de Atatürk müzesi yapıyoruz aynı oyun burada sergileniyor. Olayın aslı Gaziantep'e böyle bir projeyi belediye kazandırmasın. Bakın biz bunlarla uğraşıyoruz.* Bu kilise kaderine terk edilmişti. Biz Gaziantep Belediyesi olarak Sayın Süleyman Kamçı'nın zamanında buraya talip olduk. Bize verin, bir tarafına böyle bir müze yapacağız. Diğer tarafına da bir kültür merkezi yapacağız. Biliyorsunuz orası L şeklinde. Caddeye dik olan yani Atatürk'ün konuştuğu balkona arkasında da bir alan var birde kilise var. İçini gezerseniz yürekleriniz acır. Bu arada Rehberlik Araştırma Merkezi olarak kullanılıyor. Vali bey tamam dedi. Milli Emlak'la görüştük, tamam dediler. Bize dediler ki; RAM olarak kullanacağımız bir arsa verin. Arsayı bulduk. Milli Eğitim biraz tereddüt etti, şurası olsun. Yarın vazgeçerler buranın belediyenin işine yarayacağını bilirlerse vazgeçerler. Ben biliyorum yeterki belediye Gaziantep'e bir şey yapmasın, oyun bunun üzerine kurulu.* Nitekim dediğiim oldu. Süleyman Kamçı bana dedi ki, çok evhamlısın dedi ve vazgeçtiler. Peki buradan vazgeçtik, balkonlu olan yerden ve diğer tarafı aldık. Öbür tarafı aldık.* Kilise olarak kullanılan bölüm altılı vaziyette kaderine terkedilmişti. 18.10.2011 tarihinde de sosyal ve kültürel faaliyetlerde kullanılmak üzere Büyükşehir Belediyesine sadece kilise binası tahsil edildi. Öğretmeneviyle, restoranla ilişkimiz yok. Bacalarla da ilişkimiz yok. Tamamı milli emlağın uhdesinde. Bize tahsis edilen sadece ve sadece 400 metre karelik kilise alanı. Kilisenin dönem içinde ihtiyaç duyulan onarımları için Adana Kültür ve Tabiat Varlıkları Bölge Kurulundan 30.05.2007 tarih ve 74 sayılı karar ile belediyemize imar şehircilik tarafından 22.06.2007 basit onarım izinleri alındı. Belediye tarafından yapıda herhangi bir restorasyon çalışması yapılmamıştır. Dış cephede kurulan iskele ise sadece temizlik amaçlı kurulmuştur.SADECE TEMİZLİK YAPILDI
Kilisenin eski resmini görüyorsunuz 1940'lı yıllar. Su temizliği yapılmadan önceki hali. Noktaları gösterir misiniz ? doldurulmuş yerler var. Temizlik yapılmazdan önce aynı izler, görüyorsunuz. Aynı kurşun delikleri devam ediyor. Temizlik esrasında sadece su ile temizlik yapılıyor. Sadece su ve arap sabunuyla temizleniyor. Aynı temizlik ön tarafta da yapıldı. Niyetimiz bunları kapatmak olsa, ön tarafı da yaptık. Ön taraftaki delikler olduğu gibi duruyor. Temizlikten sonraki hali. Evet…İSTİFA EDECEĞİMİ DEKLARE EDİYORUM
* Şimdi iddia şu; belediye burada tarihi mirası yok etti, büyük bir cehalet, tarihi cehalet, nankörlük, elleri kırılsaydı da yapmasaydı. İddia sahibini burada olsaydı da; gelsin ama önce söz verelim. Sıtkı beye söz verelim. Eğer bu tahribatı biz yaptıysak, ben yarın belediye başkanlığının önünde istifa edeceğimi deklare ediyorum. Ama sende bir söz ver; belediye üzerinden ucuz kahramanlık yapma. Sende söz ver… Ne yapacağına sen karar ver… Diyebilirsiniz ki, Türkiye'deki klasik savunma; Efendim sözlerim yanlış anlaşıldı… Kusura bakmayın.. Veyahutta yeni bir moda; Efendim benim sözlerim maksadını aştı. Bunu da kabul ediyoruz. Özür dile filan demiyoruz… Dedi ki; sözlerim yanlış anlaşıldı. Yeni moda bu zaten… Şimdi bir söz verelim; insanları yanlış bilgilendirmeyelim. Doğru bilgilendirelim. Belediye üzerinden kimse ucuz kahramanlık yapmasın. Belediye üzerinden kimse sırtından meşhur olmaya kalkmasın. Benim söylemek istediğim bu. Bu işleri ben yaptım demiyorum, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi yaptı. Ben bugün varım, yarın yokum..KİMSEYE UCUZ KAHRAMANLIK YAPTIRMAM
* Bizler hepimiz gelip geçiciyiz, lütfen kurumları yaralamayalım. Kurumları incitmeyelim. Bu şehirde yaptığımız işler sadece Türkiye'de değil, dışında da takdir görüyor. Herkesin gönlünde bir aslan yatar, birileri bunu yazdırır, birileri yazdırmaz ben onu bilmem.. Benim görevim sizleri doğru bilgilendirmek. İddia sahibi de gelsin desin ki; benim eğer iddiam yanlışsa ben de bedel ödeyeceğim desin… Ben arkadaşlarım adına bedel ödeyeceğim. Eğer bu sıvalar sizin dönemizde doldurulduysa, yarın belediye binasının önüne çıkacağım ve özür dileyip, istifa edeceğim. Ben verdiğim sözü yerine getiren bir insanım. Ama iddia sahibi de çıksın birşeyler söylesin… Bende mimarlar odası başkanlığından istifa ederim desin yüreği varsa… Varsa yüreği gelsin.. Bir bedel ödesin. Ya herkesin yaptığı gibi sözlerim yanlış anlaşıldı desin, o da kabul. Özür dilesin demiyorum ama insanları yanlış bilgilendirmeye kimsenin hakkı yoktur. Belediyenin üzerinden kimseye ucuz kahramanlık yaptırmam. Ben Gaziantep'in bir kültür ve tarih şehri olması için çalışıyorum.* GECE GÜNDÜZ ÇALIŞIYORUM
* Gece gündüz çalışıyorum., Türkiye'de yurtdışında çalışıyorum. Geldiğimiz nokta; herkesin imrendiği noktadır. Biz bunları yaparken, geri geldiği zaman bedel öderiz. Ama ucuz kahramanlığa asla müsade etmeyiz. Biz bir adım öne çıkıyoruz ve kendimiz hakkında savcılığa suç duyusunda bulunuyoruz. Avukat arkadaşımız var Erol Bey'e talimat verdik. Tarihi ve kültürel kimliği yaraladıysak, biz hesabını verelim. Ama yanlış ithamda birisi bulunduysa, müsaede edin o da hesabını versin. Kimse kendi mevkisini kullanarak halkı yanıltmasın… Söylemek istediğimiz bu… Karbon testiyle eğer burası bizim dönemimizde çıkarsa ben başkanlığı bırakacağım. Karbon testini yaptıralım, zaten bu test zaman da söylüyor.. Pekii karbon testinin sonucu menfi çıkarsa Sıtkı bey ne yapacak ? Soruyoruz siz karar verin. Ne yapacak ? Ne yapması lazım ? Gazeteci arkadaşımızı da kullandı. Ondan da çıksın özür dilesin.LEYLA ÖZEKŞİ POLAT - MAHMUT ÖZKILIÇ