Gaziantep27'nin başlattığı daha sonra da STK'lar demokratik kitle örgütleri,akademik odalar birliğinin Kamil Ocak Stadyumunun ticari alan ve konut yapılması fikrine karşı tavır almaları ve sessiz kalmamaları takdire şayandı. KREDİ KARTI KULLANANLAR ZOR DURUMDA KREDİ kartı borcu olan yüz binlerce kişi çok zor durumda. şu anda "banka kredi kartı borcu"nu ödeyemeyen, 1 milyon 590 bin 304 kişi var. Borç tutarı ise Haziran 2013 sonu itibariyle (faizler de dahil) 4 milyar 48 milyon TL. Banka kredi kartı borcu olanlara;Yasal bir düzenleme yapılarak, olaya "kalıcı çözüm" getirmek gerekiyor.
 BDDK'nın banka kredi kartı kullanımına bazı sınırlamalar getirmeyi amaçladığı, henüz netleşmemiş bir çalışması var.
*Kredi kartı asgari ödeme tutarını yükseltmeyi,
*Kredi kartı limitini aşağı çekmeyi,
GELİRİ bin liraya kadar olan kart kullanıcıları ile gelirini belgeleyemeyen kişilerin, toplam kart limitinin en fazla bin lira olması düşünülen önlemler arasında. Böyle bir düzenleme ekonomiye kanımca yarar getirmez. Tüketimi kısar piyasada daralmaya yol açabilir. Çok önceleri yapılmalıydı ama,öncelikle bankalar her kese kredi kartı vermeye çalışmamalı ve kredi kartı kullanma bilincinin kullanıcılara öğretilmesi gerekmektedir. ELEKTRONİK FATURA VE DEFTER YUYGULAMASINA DİKKAT Mali müşavirinizle mutlaka diyaloga geçmişsinizdir ama, önemli olduğu için tekrar hatırlatmak istiyorum. Elektronik fatura uygulamasına giren mükelleflerin 01/09/2013 tarihi itibariyle Gelir İdaresi Başkanlığı'na başvurması gerekmektedir. Elektronik Fatura uygulamasına kayıtlı olan mükelleflerin birbirlerinden aldıkları mallar ve sağladıkları hizmetler için 01/09/2013 tarihinden itibaren elektronik fatura göndermeleri ve almaları zorunludur. Elektronik fatura uygulamasına kayıtlı olan mükellefler elektronik fatura uygulamasına kayıtlı olmayan mükelleflere yaptıkları mal teslimi ve hizmet ifası için genel hükümler çerçevesinde kağıt fatura düzenlemeye devam edeceklerdir.
Zorunluluk kapsamındaki firmalar birbirlerine 1 Eylül 2013'ten itibaren elektronik fatura düzenleyeceklerdir. Ancak görülen o ki firmalar henüz hazır değiller ve süre uzatımı konusunda beklenti mevcut. Böylesine önemli düzenlemelerde mükelleflere yeterli süre tanınmalıdır. 66 AYLIKLAR İlköğretim yönetmeliğinde değişiklik oldu.
Resmi Gazete'de yer alan Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliği'nin 15'inci maddesinin ikinci fıkrasında değişiklik oldu.
Bakanlık geri adım atarak,Daha önce ise 66 aylık veya 66 aydan büyük çocuğunu ilkokula göndermek istemeyen veli, Sağlık Bakanlığı'na bağlı hastanelere başvurarak sağlık raporu almak zorundayken şimdi dilekçeyle işi sonlandırabiliyor. Yönetmelik bu.
Peki, geçen yıl okula alınan 66 aylıkların durumu nasıl olacak?
Bu çocuklardan sınıfta kalanlar varsa bunların psikolojik sorunları nasıl kim çözecek ?
Öyle ya ana kucağından çocuğu okula gönderiyorsun çocuk sınıfta kalıyor.Hele bir düşünün geleceğe yön verecek bu neslin durumunu ? BİR DAHA 17 AĞUSTOS'LAR YAŞANMASIN... 17 Ağustos 1999 Marmara depreminin üzerinden 14 yıl geçti. 
Binlerce insan hayatının kaybını, binlerce yaralının çektiği ızdırabı anlatmaya kelimeler yetmez.
Depremin yıkıcı etkisinin ancak projelendirmenin, yapı üretim ve denetiminin nitelikli hale getirilmesi ile azaltılabileceği göz ardı edilmeyecek olmazsa olmazlardandır. 
Bilinçsizce verilmiş yer seçimi, mühendislikten uzak imar planları, düşük standartlardaki yapı üretimi ve denetimi gibi nedenlerden dolayı insani, sosyal ve ekonomik yıkımlara dönüşmektedir'' 
17 Ağustosları yeniden yaşamak istemiyorsak, her şeyden daha kıymetli olan İnsan hayatı,oy kaygısına ,kar hırsına,niteliksiz mühendislik hizmetine ve Denetimsizliğe terk edilemez. Her şey gönlünüzce olsun.