Maçın birinci yarısında eski Büyükşehir'i izledik. Şaşkın, dağınık, iki pası yapamayan, hucümda çoğalamayan, defansta yeterli olamayan bir takım görüntüsü vardı. Zaten onun içindir ki, haftalardır galibiyet yüzü görmüyordu.
Bu yarıyı izlerken ister istemez, "Ya bir haftada da olsa Hüseyin Kalpar'ın hiç eli değmemiş mi bunlara"dedik..
Tabii Kalpar kenarda kendini parçalıyor. Her oyuncusuna nasıl davranması gerektiğini anlatıyor, yırtınıyor, çırpınıyor..Ve sonunda ilk hamlesini 37. dakikada Tevfik'i çıkartıp yerine Himmet'i koyarak yapıyor. İyi de ediyor.. Çünkü bu genç futbolcu azıcık da olsa hareket getiriyor..İkinci yarı bir bakıyoruz ki, ilk yarıdaki takım gitmiş, yerine Hüseyin Kalpar'ın takımı gelmiş..Topa sahip olmada, pas yapmada, kanat organizasyonunda, savunmada, yardımlaşmada inanılmaz bir performans sergileniyor. Öyleki, Balıkesir kendi sahasından çıkamıyor. Ama Büyükşehir tüm bunlara net pozisyon rağmen üretmekte zorluk çekiyor, sonuca gidecek hamle eksikliği yaşıyor. Son vuruşlarda yetersiz, adrese pas göndermede sıkıntı yaşıyor. Yine de verilen mücadele takdir topluyor..Bu kadar oyuna hakim iken, birde bakıyoruz ki, hazırlık pası yapılırken top kaptırılıyor ve rakip oyuncuyu orada indirmek varken, Büyükşehirli oyuncu adeta refakat ediyor ve Eray da elini kolunu sallayıp golünü atıyor..Yine de Büyükşehir pes etmiyor, çünkü kenarda Kalpar durmuyor, hareketli, oyunculara seslenip hareket getiriyor. Yılgınlığa düşmüyor yani.. Nitekim çoktan gelmesi gereken gol, Muhammed'in serbest vuruştan kaleciyi gafil avlamasıyla geliyor. Ardından ikinci gol de geliyorum diyor ama Ekigo'nun o akıl almaz hatasıyla top ahlar vahlar arasında auta gidiyor..Sonuçta iki takımda birer puana razı oluyor. Tabii Balıkesir kazançlı.. Ama kaçan galibiyete karşın, Kalparlı Büyükşehir ümit veriyor ve bundan sonraki maçlarda, o mucizenin gerçekleşebileceği yolunda mesaj veriliyor..
Ve ister istemez herkese, "keşke Kalpar haftalar önceden getirilseydi, şimdi bu durumlara düşmezdik"dedirtiyor..