Ülkemizde neredeyse her türlü açıdan değerlendirilmiş, analiz edilmiş, açıklanmış, üzerine kitaplar yazılmış, tartışılmış en popüler konulardan biridir kadın erkek ilişkileri. Her kesim kendine göre yorumlar durur zira sonu yoktur çünkü hep anlaşılmaz olan zor kadınlar ve anlaşılmaz olan bu kadınların ne istediğini bilmece çözer gibi çözmek zorunda kalan akılcı ve mantıklı (gariban!) erkekler vardır başrolde.Bazen dinlerim.Bazen okurum.Bazen izlerim.Mevzu bahis kadın erkek ilişkileri olunca ne söyleniyor ne anlatılıyor bir öğreneyim bakalım diye ama daha kadının karmaşık yapısının, görev ve sorumluluklarının, namusunun, namusunu nasıl taşıması gerektiginin( hani kendi namusunu kendisi için değilde erkek için saklıyor ya o açıdan önem veriliyor bu konuya!)anneliğinin, kendini nasıl erkeğe ucuza kaptırmaması konusunda yapılan tavsiye ve eleştirilerin dışına çıkıpta kadının aslında ne istediğine gelemedi millet.Erkekler yorulmadan kadınları anlasın ve kadınlar erkekleri yormadan nefes alıp versin diye ansiklopedi yazar gibi sayfalar dolusu konuştu bu insanlar. Ama atladıkları bir şey var. Bir erkeğin yorulmadan adam olamayışı. Kardeşim sevdiğin kadına değer veriyorsan yorulacaksın elbet. Bir erkekten gel sen bütün kadınları anla gibi bir talepte bulunulmuyor sonuçta.Herkes gözünün önüne bakar kendi alanı içerisinde ki kadına yoğunlaşırsa bu sorundan zaten kurtulmuş oluruz hep birlikte. Ne yapacaksın bütün kadınları anlayıp! Kadınlar bütün erkekleri mi anlamaya çalışıyor. Bu konuda bile ayrımcılık var. Neden bir kadının tüm erkekleri anlaması için en az kadınların nasıl anlaşılacağını açıkladıkları kadar bir açıklama yapmazlar.Yok efenim ayıp olur aman. Sonuçta kadın gözünün önüne bakmalı, gözünün önünde de kim varsa sadece onu anlamalı gibi bir mantık vardır. Hep erkeği deli eden kadınlardan bahsedilir de kadını çıldırtan erkeklerden bahsedilmez. Hep kadının görev ve sorumlulukları anlatılır da uzun uzun, konu erkeğe gelince tek işi sorumluluk ve görevlerini bilen bir kadın bulmak olan zavallı erkekler imajı çizilir. Ne çektiyse bu dünya kadını anlamak için oralı olmayan erkeklerden çekti.Yok kadınla şeytan kıyaslanır yok kadının pabucu adama nasıl ters giydirdiğinden bahsedilir. Yok şeytan kadının önünde düğme iliklermiş falan gibi dehşet ötesi örneklerle gelirsen sen tabi ki kadında melek olup kanat açacak değil sana. Madem öyle işte böyle tepkisiyle şeytan kesilir başına. Sonra neden bu kadınlar böyle diye ağlamayacaksın duvar dibinde.Yazmayacaksın duvarlara yok seni sevdim eller aldı yok zalımın kızı yok sana sevgimi bir duvar anladı diye.Bir zahmet ancak duvarla bir ilişkin olur bu kafayla.Duvara yazar duvara konuşursun.Tabi sonra bekçiye yakalanıp daha yazacaktım boya bitti diye kaçarken akılsız başın cezasını ayaklar çeker sözüne güzel bir örnek olursun orası da ayrı tabi.Ne erkek ne kadın çok şey istemez doğru dinlersen.Bu konuyu ikiye bölerek anlatan ilk arkadaş ne düşündü acaba bazen merak ediyorum.İnsan ne ister bir ilişkide diye sormak gerek.Tabi bu insan tanımına dikkat lütfen. Adam gibi adam ve kadın gibi kadından bahsediyorum.Henüz adam olamamış ya da kadınlık nedir bilmeyenler bu alana girmiyor tabiki.İnsan her zaman en kısa sürede anlaşılmak ister. Konuştuğu zaman dinlenmek, acı çektiği zaman teselli edilmek, mutlu olduğu zaman birlikte gülmek ve korktuğu zamanlar yanlızlığından kurtulucak bir yoldaş ister.Bu tüm insanlar için ortak bir beklentidir aslında. Çicek seven, hüngür hüngür ağlayan, romantizmden hoşlanan, temizlik ve yemek yapmaya bayılan bir çok erkek olduğu gibi maç izlemeyi seven, iyi futbol oynayan, ağlamaktan hoşlanmayan, erkeğine sonuna kadar sahip çıkan nice nice kadınlar da var şu dünyada. Bazı şeyleri standart hale getirip bu böyledir kalıplarıyla insanları bölerek bir gerçekliğe ulaşmak bana göre özellikle de zaten ayrımcılığa çok yatkın olan böyle bir konuda doğru değildir.Kadın erkek ilişkilerine bu açıdan yaklaşan tüm insanların öncelikle bir insan bir ilişkide ne ister sorusunu sorması gerekir.Sadakat, güven, samimiyet, sorumluluk paylaşma, anlayış, saygı ve sevgi her normal insanın beklentisidir. Sadakat istemeyen erkek sevgi beklemeyen kadın var mıdır? Ya da saygı ve paylaşım olmayan sağlıklı bir ilişki gördünüz mü hiç? Demek ki neymiş efenim, insan kadın erkek ayırmadan aynı şeyleri bekler aynı şeyleri istermiş.Bahaneler üretip karşıdakine suç bulmak yerine önce doğru dinleyip, emek verirsek yemek yiyebilir huzura erebilirsiniz. Yok ben emek verdim cefa çektim çabaladım didindim deli oldum yoruldum diyorsanız olduğunuz yerden uzaklaşın hemen zira demek ki doğru bir insanla birlikte değilsiniz. Kendinizi kandırıp yok evlenirsem düzelir yok çocuk yaparsam kurtulur bu evlilik yok şu mücevheri alırsam unutulur her şey yok şuraya götürürsem mutlu oluruz yalanlarıyla kandırıp hatalı ilişkilerin hatalı üretimleri olan meyvelerini de topluma zarar vermesi için yapmayın bir zahmet. Ayrılın kardeşim. Sahte ve mutsuz bir ilişkinin içerisinde ne kendinizi ne karşıdakini harcamayınız.Zira bu durumun kadın erkek anlayışıyla hiçbir alakası yoktur. Her insan bir defa geldiği şu dünyada tek bir şey ister. O da mutlu olmak. Kendini doğru tanıyan nasıl mutlu olacağını da nasıl mutlu edeceğini de bilir. Bilmiyorsa eğer sorun karşıdaki kadında ya da erkekte değildir zaten. Aynaya bakınız. Karar veriniz. Ne kadına ne erkeğe altı boş kimlikler yüklemekten vazgeçiniz. Zaten zoraki kimliklerin çöküntüsü altında kalan çok fazla örnek var toplumumuzda. Hadi iyi anlamalar ve anlaşılmalar.