2011 yılında mağlubiyet aymamıştı, haftalardır bir çıkış yakalamıştı. Avrupa hesabı yapıyor, bu kadro ile başarmayı hedefliyordu. Hesapta olmayan Bucaspor mağlubiyeti adeta şok yarattı. Kulüp kümede kalma adına bir çıkış yolu arıyordu, zor denilen maçı 2 ? 1 kazanıyor ve umutlarını arttırmış oluyordu.

Rakip maça stresli, tedirgin başlıyor ancak bulduğu erken gol korkularını dindiriyordu. Gaziantepspor?un beraberlik golü dengeyi sağlıyordu ki ev sahibi ikinci golü bulduğunda titreyen ayakları yere daha sağlam basmaya başladı. İkinci yarıda skor değişir, Gaziantepspor ağırlığını hissettirir diye bekledik. Bucaspor tatlı sert futboluyla oynatmamaya gayret etti. Son haftalarda rakiplerine korku veren Gaziantepspor gol pozisyonu bulmakta zorlanıyor, rakibin hücuma çıktığı anlarda kalesinde zor anlar yaşadı. Oyunun sonları yaklaştıkça tüm riskleri göze alan Tolunay Kafkas, golcü ayakları sahaya aldı. Şuursuz, anlamsız, baskı karşısında rakip akıllı savunma yaparak birazda skora oynamasını bildi. Flaş kadromuz stres yüklü rakibi karşısında tüm kozlarını ortaya koymasına rağmen mağlup olmaktan kurtulamadı. Şuursuz, dengesiz, baskıyı rakip yaşaması gerekirdi ama maalesef Gaziantepspor yaşadı. Büyük takım böylesi maçlarda kendini hissettirmesi gerekir. Endişe içinde sahaya çıkan takımların dezavantajını, değerlendirebilmesi gerekirdi. Onlar durdu, bizimkiler stres altında oynadı.

Hayret haftalar sonra mağlup olduk. Kolay geliriz dediğimiz İzmir deplasmanında yıkıldık. Zirve yarışında Bursaspor?un puan kaybettiği hafta da şansı değerlendiremedik. Gaziantepspor rakibin istediği gibi oynadı, kolay teslim olmadı.