Anketler, seçim çalışmaları, kavgalar, gürültüler, sloganlar, anonslar derken acısıyla tatlısıyla bir seçim daha geride kaldı. Birçok seçimin kendi içinde derin bir hikayesi vardır, ancak bu seçimin diğerlerinden çok daha farklı bir atmosfere sahip olacağının sinyallerini, GEZİ KALKIŞMASI'ından sonra anlamıştık. Ardından Gelen 17 Aralık DOST MODERN DARBESİ ile de neler olabileceğinin senaryoları deşifre olmuş oldu… Vallahi çok da iyi oldu…

Ancak bu süreç daha tamamlanmadı. Cumhurbaşkanlığı ve ardından gelecek Milletvekilliği seçimleri ile bizi çok daha sıcak günlerin beklediğini anlamak için MÜNECCİM olmaya gerek yok…

Yeniden GEZİ KALKIŞMASINA benzer eylemler, siyasi suikastlar, manipülasyonlar, ısıtılmaya çalışılan sokak kavgaları ve yeniden alevlenmeye başlayacak unutmaya çalıştığımız terör faaliyetleri, tekrar neşv-ü nema bulmak için bir delik arayacaktır… Belki TÜRKÇE OLİMPİYATLARI bile bahane edilerek bu eylemler planlanıyor olabilir…

Seçimler doğru okunmalı ve analizleri doğru yapılmalı. İMPARTAORLUĞUN ÇÖKÜŞÜNÜ YAKINDA GÖRECEĞİZ naraları atan salya sümüklü böcekler, yine bilindik mahfillerde yeni senaryolar yapmak için ellerinden geleni yapacaklardır.

• Çünkü TÜRKİYE, TÜRKLERE BIRAKILAMAYACAK KADAR ÖNEMLİ BR ÜLKEDİR.

• Çünkü TÜRKİYE, emperyalist PRANGALARINDAN kurtulmuş FAZLA bağımsız bir ülkedir…

• Çünkü TÜRKİYE, Osmanlı İmparatorluğu'nun bıraktığı bayrağı almak için önemli hamleler yapmaktadır.

• Çünkü TÜRKİYE, hem Dünyada hem de Ortadoğu'da haddinden fazla kilit noktada yer almaktadır.

• Çünkü TÜRKİYE, BAĞIMSIZLIK özlemi çeken ülkeler için ÇOK FAZLA İYİ BİR MODEL oluşturmaktadır.

•Çünkü TÜRKİYE, artık kendi öz değerlerine yönelerek, sanayi ve ticarette üretimler yapmakta, başarılara imza atmakta ve öz kültürüne yönelmektedir.

• Çünkü TÜRKİYE, kukla olmaktan çıkmış, efendi olmayı önceleyen bir yapının ayak sesleriyle gümbür gümbür gelişmiş ekonomiler içinde yerini almak için emin adımlarla YOLUNA DEVAM ETMEKTEDİR.

İşte bütün bunları bilenlerin uykuları kaçmakta, hem içerden hem dışarıdan savaşa çağırdıkları ŞEYTANLARIYLA huzurumuzu bozmaya, bu dinamikleri yerinden oynatmaya çalışmaktadırlar…

Elbette kendilerine YANDAŞ KANDAŞ ve CANDAŞ bulabilmektedirler…

Bu ülkede operasyon yapmak için ellerini ovuşturan ve onlarla birlikte hareket etmeyi marifet zannedenlere gereken cevap İVEDİ olarak verilmeli ve herkese hem haddi bildirilmeli hem de hesaba çekilmelidir. Çekilmelidir ki bir daha VATANIN VE MİLLETİN BAĞIMSIZ BÜTÜNLÜĞÜNE KASTEDEN bu bildik düşmanlarla birlikte hareket etmenin cezasının, çok ama çok ağır olduğunu görmeliler…

Değerli BAŞBAKANIMIZ 'İnlerine kadar gireceklerini' söyledi… Ben inanıyorum ki bunu da yapacaktır. Ayrıca araya girmeler, alttan almalar ve bu seferlikle başlayan cümleler, özür dilemeler geri adım atıp yeniden yer altına inmeler gibi durumlara karşı da uyanık olacak ve bunu değerlendirebilecek bilgi birikimine, ferasete ve basirete sahiptir.

Bu seçimi en doğru okuması gerekenlere gelince; onlar AK PARTİLİ Teşkilatlardır. Çünkü Sayın BABAKANI özellikle PENSİLVANYA eksenli yalnız bırakanlar, sesini çıkarmayanlar, denge gözetenler, hala bu ülkenin ve bu ülkenin değerli BAŞBAKANIN aleyhine çalışanlarla dirsek teması içinde bulunanlar bu seçimi iyi okumalılar. AK PARTİLİ teşkilatların bu süreçten sonra yeniden bir yapılanma içinde olması ve PENSİLVANYA sevdalısı olanların ayıklanması çok ama çok önemlidir.

Elbette bizim de SAYIN BAŞBAKANIMIZA ulaştıracak yeterince bilgi ve belgelerimiz var… Bu bir gammazlık değil bir vatan ve namus borcudur…

ARTIK SÖZ BİTTİ Şimdi samimiyetlerin sınanma zamanıdır…