Kentte özellikle 2007 yılındaki devlet destekleri sayesinde yoğunlaşan zeytin üretimi, Nizip ilçesi ile Barak Ovası'nda etkili olan kuraklıktan olumsuz etkileniyor.

Son 2 yıldır yoğun olarak görülen kuraklığın yanı sıra çiçek açma dönemindeki don olayları da rekolteyi düşürüyor. Normal şartlarda 20 kilogramdan fazla meyve veren yerel cinsteki yağlık ve sofralık zeytin ağaçlarından, bu yıl üreticiler 2-3 kilogram ürün alıyor.

Yaklaşık 5 yıl önce Ege Bölgesi'ndeki Ayvalık ve Gemlik'ten getirdikleri zeytin fidanlarını toprakla buluşturan çiftçiler ise bu tür sıkıntılardan daha az etkilendi. Kentteki 9 milyondan fazla ağaç varlığının yaklaşık 4 bin 500'ünü oluşturan Ege Bölgesi kökenli zeytin ağaçlarından 15-20 kilogram ürün alınıyor.

DONDAN ETKİLENMİYOR

Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Kenan Seçkin, Gaziantep'in tarihten bu yana önemli bir zeytin üreticisi olduğunu söyledi.

Seçkin, 2007 yılında başlatılan tarımsal desteklerin ardından kentteki zeytin ağacı varlığının büyük artış gösterdiğini anlatarak, gelinen süreçte 9 milyon 360 bin civarında ağaç varlığına ulaşıldığını ve bunun da yılda yüzde 5 civarında artış gösterdiğini vurguladı.

REKOLTE KAYBI YAŞANDI

Ağaç varlığı artmasına rağmen her geçen gün rekolte kaybı yaşadıklarını aktaran Seçkin, şöyle konuştu:

"Bunun en büyük nedeni ise başta kuraklık ve ardından çiçek açma dönemindeki don olayları. Normal şartlarda 20 kilogram civarında ürün elde ettiğimiz ağaçlardan geçen sene 5-6 kilogram, bu sene ise 2-3 kilogram ürün alır hale geldik. Bu durum tabii ki üreticileri de mağdur ediyor, yüksek fiyat nedeniyle tüketiciye de zarar veriyor. Bir süre önce bazı üreticilerimiz öngörüde bulunarak zeytin ağaçlarında çeşitliliğe gitmişti. Bu çerçevede Ayvalık ve Gemlik fidanları toprakla buluşturulmuştu. Bu cinsteki ağaç varlığımız da 4 bin 500'e ulaştı."

SU TARIM ÇAĞRISI

Ege Bölgesi'nden gelen ağaçların da sorunu kalıcı olarak çözemeyeceğini vurgulayan Seçkin, "Şu an için rekolte açığı Ege fidanlarıyla karşılanıyor ama kalıcı çözüm için devletin sulu tarıma geçilmesi amacıyla verdiği destekler es geçilmemeli. Mesela devlet sulama projeleri için yüzde 50 hibe desteği ve 5 yıl sıfır faizli kredi imkanı sunuyor. Dolayısıyla devlet sulu tarım için elinden geleni yapıyor. Bu noktada iş üreticilere düşüyor. Üreticilere çağrımız, desteklerle bahçelerdeki sulu tarımı muhakkak geliştirelim." AA