Galatasaray Hakem Korumasında

İlk yarının son haftasına geldik ve bazı şeyler hala değişmedi. Hala lige ince bir BALANS AYARI verme operasyonu artarak devam ediyor. Bu köşeden beni takip edenler bilirler ki haftalar öncesinden beri bunları yazıp duruyorum. Neden mi bahsediyorum? Her hafta olduğu üzere, Kayseri Erciyesspor- Galatasaray maçından bahsediyorum. Galatasaray ligin ilk yarısında en çok penaltı kullanan takımlardan birisi. Ligin ilk yarısında 4 kere ofsayttan gol atan 1. takım. Ligin ilk yarısı itibariyle aleyhine verilmesi gerekirken verilmeyen 5 penaltıyla da 1. sırada. Bu hafta da bu durum değişmedi. Atılan 3. gol ofsayttı ve Kayseri Erciyessporun % 100 bir penaltısı verilmedi. Şimdi fanatik Galatasaraylılardan şu itiraz gelecektir. Galatasaray zaten çok iyi oynadı ve maçı da kazanacaktı. İşte kazın ayağı öyle değil. Futbol o kadar enteresan bir oyun ki çok güzel oynadığınız bir oyunu bile pekala istediğiniz bir skorla bitiremediğiniz maçların onlarca örneği mevcut.

Eğer bu tarz hatalar Fenerbahçe lehine yapılsaydı aman Allah'ım neler olurdu bilemiyorum. Küçük çaplı bir kıyamet kopmuştu bile. Çünkü geçmiş yıllarda bu tür gereksiz feryatları çok fazla duymuş birisi olarak, açıkçası Galatasaray lehine yapılan bariz hakem hatalarının gündeme neden gelmediğinin, neden konuşulmadığının birileri açıklamasını yapması gerek. Ligin arasının açılıp Fenerbahçe'nin alıp başını gitmemesinden sanırım herkes çok memnun... Bekleyelim bakalım bu adaletsizlik ligin 2. yarısına nasıl yansıyacak, bekleyip göreceğiz...

Fenerbahçe Kusursuz Fırtına

İlk yarı itibariyle bu ligi en çok isteyen takımın Fenerbahçe olduğu aşikar. Şimdi herkesin tek derdi, Fenerbahçe'ye bir takımı yaklaştırmak en azından ligi daha zevkli bir hale getirmek girişimleri. Bunun da nasıl olduğunu yukarıda anlattım. Önce Beşiktaş ardından Kasımpaşa gereksiz ve suni gündemlerle devre dışı bırakıldı ve ligin zirvesine Galatasaray hakem korumasında getirildi.

Fenerbahçe şiir gibi top oynuyor, şut atıyor, gol pozisyonuna giriyor ve mücadele ediyor… Geçen haftaki buzda danstan sonra gelen mağlubiyetle iştahı kabaranların hevesleri kursaklarında kalmıştır diye düşünüyorum… Bütün istatistiklerde zirveden yer alan Fenerbahçe'yi ligin ikinci yarısında sürprizlerin beklediğini düşünüyorum… Bu sürpriz de saha içinden değil, rakiplerden değil saha dışından olacaktır. İçimdeki his bunu söylüyor…

Sergen YALÇIN Ters Köşe

Her şey bir peri masalı gibi başladı ve bir anda tüm kamuoyunun dikkati Gaziantepspor'un bu beklenmedik galibiyetlerine odaklandı. Ne olmuştu da takım birden 180 derece dönüş yapmıştı. Kimleri futbolculara yeni oluşumun para dopingi yaptığını söyledi, kimileri Sergen YALÇIN'ın takıma sihirli elinin değdiğinden bahsetti, kimisi yeni oluşacak kongre öncesi futbolcuların silkinip kendine geldiklerinden… Ben Sergen YALÇIN'ın başarılı olacağını kanaatinde olanlardandım. O görüşümde de ısrarcıydım. Ta ki Sergen YALÇIN'ın gereksiz açıklamalarla hem takımın hem de kamuoyunun balansını bozana kadar… Bence tam olarak adı budur… Her şey güzel giderken tekere çomak sokmak ancak bu şekilde olur. Sürekli olarak gereksiz ve takımın kimyasını bozacak açıklamaların hiç kimseye bir fayda sağlamadığını anlamak için müneccim olmaya gerek yok. Açıkçası bundan sonra Sergen YALÇIN'ın bu takıma verebileceği bir şey olduğuna inanmıyorum. Son Bursaspor maçındaki ve bir önceki hafta Eskişehirspor maçındaki silik futbol başka türlü izah edilmez çünkü…