2013 yılını yarılamışken ileri demokrasi tıkır tıkır işliyor, kimin için bölücüler için, kimin için hırsızlar için, kimin için yolsuzluk batağında boğulanlar için, kimin için ülkesine ihanet eden Suriyeliler için, kimin için hep GAYRİ MİLLİLER için. Yeter artık denilesi günler yaşıyoruz. Gazete okumak, televizyonda haber izlemekten korkuyoruz. Yüreğimiz midemiz kaldırmıyor olup bitenleri. Ahlak çöküntüsü bir yanda, maneviyat bozulmuş, yıllardır kutsal sayılan değerler birkaç kişinin egosu uğruna tarumar edilmiş diğer bir yanda. Ne diyoruz hava atmak için 80 yılda yapılmayanları 10 yılda yaptık. Demokrasiyi getirdik ülkeye 12 Eylül darbe Anayasasını değiştireceğiz. Hani biz göremiyoruz ileri demokrasiyi, demokrasi sadece sandığa gidip oy kullanma hakkından mı ibaret? Bu gidişle anayasa falan da değişecek gibi görünmüyor, tüm değişiklikler TÜRK MİLLETİNİ saf dışı bırakmak adına. Habur'da, Uludere'de, İMRALI'DA, NEVRUZ'da Diyarbakır'da, teröristler ellerinde silahlarıyla sözde sınır dışına çıkarken, akil adamlar toplantı yaparken gördüğümüz İLERİ DEMOKRASİYİ Ekmeğine sahip çıkmak için eylem yapan KAMU ÇALIŞANLARI göremedi, Tekel işçileri, THY ÇALIŞANLARI göremedi, emek sineması kapatılmasın diyenler, SENDİKA KURAN POLİS MEMURLARI göremedi, emekleri sömürülen gariban asgari ücretliler, taşeron çalışanları, öğrenciler demokrasi nimetlerinden bir türlü yararlanamadı. Ülkemizde son zamanlarda yaşananlarla beraber ileri demokrasinin sembolü jop, biber gazı ve orantısız güç kullanımı oldu Köylerindeki dereye HES yapılırken ağaçları kesilmesin, doğal yaşamları bozulmasın diye direnen Rizeli, Artvinli, Erzurumlu, Sinoplu, Mersinli köylülerde ileri demokrasini nimetlerinden jop yiyerek faydalandı. İstanbul gezi parkına AVM yapılmaması, oranın doğal yapısının bozulmaması için samimiyetle eylem yapan topluluğa polis copla, biber gazları ile müdahalelerde bulununca olaylar istikametinden çıktı. Son hafta gördük ki memleket için bir şey isteyene demokrasi falan hikaye yok bir şey,... Görüntüler çok incitici, yaşatılanlar çok ayıp. Bu ayıp protestoları mecrasından çıkarıp kendi kötü emelleri için kullanmaya kalkanlar ve "ben ne yapmışsam doğrudur, halk bana şu kadar destek verdi istediğini yap" dedi, "istesek milyonları dökeriz sokaklara" deyip, tüm göstericilere çapulcu muamelesi yapanların ve o düşüncede olanların. Sonuçları hem ülkemiz, hem de bu anlayışa sahip siyasiler için hayırlı sonuçlar getirmeyecektir. Bu olup bitenin gerçek mağduru Polisin tutumu koca bir soru işareti.. Bir çoğu o tür gruplarla aralarında bir husumet varmışta fırsat kolluyormuş gibi bir ruh halindeydi. Acaba bu tür eylemlere bir yerlerde özel yetiştirilmiş polisler, özellikle mi gönderiliyor? Bazılarındaki hınca kine şaşmamak mümkün değil. Göstericilerin hepsinin masum olduğunu söylemek mümkün değil, olmadığını da devlet-millet malına zarar vererek gösterdiler. Aynı samimiyetsizlik diğer taraf içinde geçerli İçişleri Bakanı , İstanbul Valisi yerlerinde oturuyor. Durum İstanbul için Türkiye için çok sıkıntılı.. Benzer bir tablo yakında Gaziantep'te yaşanacağa benzer.. Sn. Milli Eğitim Müdürünün kehaneti gerçekleşiyor gibi, "okul yeri yok parklara okul yapılsın". Düztepe Çamlık'ta kız meslek lisesi yapılacakmış. Okul yapılacak onamı sevinelim memleketin oksijen depolarından biri daha tahrip edilecek onamı üzülelim. Oradan söküp başka yere dikeceğiz yaklaşımı da çok saçma. Gezi parkında yaşananlar bizlere iyi örnek olmalı, belediyeler insana ve çevreye saygılı davranmalı.. Olaki ağaçlar sökülürse bir tepki bir karşı duruşta olacağını göze almalı. Gaziante''in daha çok yeşil alana ihtiyacı var.. Daha önce Fuar alanında, Kavaklıkta, Meslek Lisesi civarında yüzlerce ağaç kesildi.. Dedikodusu bile kötü.. ÇAMLIK'ta aynısı olmasın bari ileri demokrasi Çamlık'ta ağaçları katletmesin...