Olmazsa olmuyor, ikisi bir arada olmuyor. Fenerbahçe karşısında ilk yarıda vasat futbol oynayan Gaziantepspor ikinci yarının ortalarında izleyenlere hem futbol hem gol izletmişti. Antalyaspor karşısında kazandı ama futbolu tat vermedi. Oyunun ilk 30 dakikasında tanınmayacak kadar kötü bir oyun sergiledi. Golü ilk yarıda bulup, ikinci yarıda oyun anlayışı tipik bir deplasman takımına dönüştü. Çanakkale geçilmezi oynarken, savunmasına kapanıp, oyunun güzelliğini sildi. Antalyaspor saldırdı, oyunda üstünlüğü ele aldı ama Tolunay Kafkas?ın taktik anlayışını geçemediler. Hem iyi futbol hem skor olarak ikisini bir arada izleyemedik. Rakip hücuma çıkıp, defans anlayışından uzaklaştığı anlarda gol atmayı akıl edemedik. Kötü futbol 3 puan getirmişti. Bazen böyle futbol anlayışı galibiyet getirir ama, eleştiri oklarına hedef olursunuz. Rakip oynuyor, saldırıyor ama bu oyun anlayışları gole dönüşmüyor. Gaziantepspor bu düşünce içerisinde gol yemiş olsaydı, belki bozulur oyun disiplinden kopardı. Bu kez tuttu, her zaman öyle olacak değil. Günümüzde hücum futbolu ilgi görüyor. Sanırım Tolunay Kafkas bu maçtan çok ders çıkarmıştır. Her takım Antalyaspor gibi şanssız olmaz, işte o zaman roller değişir. Her zaman kazanan haklıdır.