'Bir musibet bin nasihatten daha etkilidir' diye bir özdeyişimiz var. Duyarlı iki okuyucu kardeşimiz başka gençler de bağımlı olmasın diye bir araya gelmiş ve bize gönderdikleri e postada başlarından geçen ibret dolu hikayelerini aktarmışlar. Paylaşmak istiyorum. Birinci hikayemiz: 'İsmim B. 16 yaşındayım. Uyuşturucu ile 15 yaşında arkadaş çevresi yüzünden içtim. Bonzai kullanıyordum. İlk kullandığımda ayaklarımda karıncalanmalar oldu, sonra vücuduma yayıldı. Bilinçsiz hareket etmeye başladım. Gözlerim kızarıyordu. 1,5-2 sene içtim. Çevremde şu an kullanan arkadaşlarımdan uzaklaştım.

Ben o yoldan çıktım. Bu maddeyi genelde 2-3 kişi toplanıp içerdik. Yaşlarımız hemen hemen aynıydı. Kızlı erkekli ortamlar oluyordu ama erkeklikler ağırlıktaydı.

Yaş ortalamalarında en düşük 14'tü. Bu maddeye ulaşmak kolaydı. Rum tarafından alıyorduk. Bizi satıcılar arardı, gidip alırdık. Yakalandığım zaman benim üstüme iftira attılar. Beni polisten aradılar ve 'içeri gel' dediler. Ben de gittim.

Polis bana satıcı davası okudu. Polisler bonzaiyi kimden nasıl aldığımı sordu. Her şeyi söyledim. Polis bana dayak atmadı ama korkutma amaçlı 1-2 tokat attılar. Bu maddeye bağımlı olunca mutsuz olan da daha mutsuz. Bu maddeyi bulamadığım noktada arayış içerisine girmedim. Buradan gençlere tavsiyem, bonzai ilerideki hayatlarını etkileyebilir. Çocuk sorunu olabilir. Kendilerini mahveder sadece. Kurtulmazsanız sonu yok. Bu maddeyi kullandığım zamanlar Lefkoşa bölgesinde tanıdığım insanların %2-3'ü kadar genç kullanıyordu. Bu maddeye arkadaş çevresinde başladım. Kendim merak ettim. Şu an bıraktım ve rahatım. Kendi içinde bitirirsen biter. Zorlamaya gerek yok. Henüz yargılanmadık. Ben son olarak aklı olan uyuşturucudan uzak dursun diyorum.'

'İsmim A.G. 16 yaşındayım. Bonzai maddesini 2 sene kullandım. 14 yaşında başladım. Arkadaş ortamında başladım. Adada çoğunluk olarak bonzai kullanılıyor. Çevremde bu maddeyi kullanan hemen hemen 20-30 kişi var. Genellikle 17-19 yaş grubu kullanıyordu. Bu ortamlar erkekli kızlı ortamlardı. Maddeye ulaşım rahattı. Bir telefonla gelebiliyordu. İçince beni uyuşturuyordu. 2 kez polislik olayım oldu. İçeri giren arkadaşlarım ismimi verdi. Arkadaşlarım operasyonda yakalandı. Onları da başkası söylemişti. Çevremde içenlerin birçoğu torbacılık da yapıyor. Hem içicilik yapıyorlar, hem satıcılık. Polis ifademi aldı, yaklaşımı normaldi. Sadece isim vermek için baskı kurdular. Ben de isim vermedim. Bu uyuşturucu güneyden geliyor.

Üretildiği yeri de bütün ada biliyor.

Üretildiği yeri görmedim ama polisler nerede üretildiğini biliyor. Bu madde genelde kuzeydeki gençler için üretiliyor ama güneydeki gençler de kullanıyor. Şu an kullanmıyorum ama bırakırken zorlandım. Bırakırken tedavi almadım. Bonzainin tedavisi yok çünkü kanda gözükmeyen bir madde. Bırakmak için sadece biraz irade yeter. Şu an unutkanlığım var şu an. Böbrekleri çok yoruyor. Kalp ritmini bozuyor. Tansiyon ve şeker hastalığına yol açıyor. İçtiğim zaman şekerim düşüyordu, çikolata yiyordum.

Bu işin sonu mezara kadar gidebilir. İçenler daha çok beyinleri ölmeden bıraksın. Beyin kendini yenileyen bir organ değil. Bu maddeyi bulabilmek için insanlar her şeyi yapabilmeyi göze alıyor. Daha çok Gazimağusa'da kullanılıyor. Orası bu işin göbeğidir. Oradan alınıp burada satılıyor. Şu an 18 yaşından küçük yaklaşık 50 kişi tanıyorum bonzai kullanan. Bonzai kullanımı bayağı yaygın. Gençlerin %70'i kullanıyor. Yeni başlayanlar derhal bıraksın. Hiç kullanmayanlar zaten başlamak istemez. Kötü arkadaşlara uyup bir içmeden bir şey olmaz diye düşünülmesin. Rum tarafı savaş zamanında yapamadıklarını şimdi yapıyor kronik savaş olarak. Türk gençlerini zehirlemeye çalışıyorlar bence. Herkes biliyor buranın üretildiği yeri. Neden kapatılmıyor? Bu bir kirli savaştır.'