Onun pençesine düşenlere yuh olsun Ülkemiz her şart ve koşulda namüsait bir süreci ikmal etmektedir. Gericilik ve Bölücülük Türk Devletinin ve Türk Milletinin üzerindeki tehdit algısına ait baskının dozajını giderek artırmaktadır. Mevcut siyasi iktidar Büyük ATATÜRK'ün Gençliğe Hitabında işaret ettiği noktadadır. Bu realite gaflettir, dalalettir, bu realite ihanetin ta kendisidir. Bizim Recep Erdoğan'la bir arazi kavgamız yok. Bizim Hakan Şükür'le ya da onunla benzer temalarda buluşan AKP familyasıyla şahsi bir meselemiz yok. Aynı şekilde Irkçılığı ve bölücülüğü aleniyete dökmüş olan BDP'li ihanet gruplarıyla da kişisel bir husumetimiz yok. Ancak konu vatanımız olunca, SORUN Milletimizin ve Milliyetimizin varlığını ve kendi milli coğrafyamızdaki müebbete kadar olan ikamet hakkımızın tartışılmaya açılması olunca, herkesle kavgamız var, her kesimle de davamız olacaktır. Günümüz Türkiye konjöktüründe ittifak halindeki Cübbeli Faşizminde Şeyh Sait artıklarınında bizi ele geçirmelerine izin vermeyeceğiz. Anayasa Yapıcıları, Kanun Koyucular yeni bir Anayasa inşa etme çabasında pek mahir davranış metotları üretiyorlar. İdeolojiden arınmış, milleti ve milliyeti olmayan bir anayasadan bahsediliyor. İdeolojisi olmayan, felsefesi olmayan, ilkesel bütünlüğü olmayan bir anayasa olabilir mi? Aynı zamanda Millet tanımını ortadan kaldıran, Milliyeti sulandıran bir Anayasa olabilir mi? Egemenliği milletten alıp onu alt kimliklere verdiğinizde bunun altından kargaşa ve kaos çıkar. Parçalanma ve kanlı bir boğazlaşma çıkar. Anayasadaki Egemenlik Millete aittir, o Millet ise bütün tali unsurları bünyesinde barındıran hiç bir etnik ve mezhebi itikadı bir diğerine karşı üstün kılmayan, üstün tanımlamayan "TÜRK MİLLETİ"dir. Aslında Türk Milleti'nin yeni bir anayasa istem ve arzusu yoktur. Yazılacak yeni anayasa, BOP Anayasasıdır. Bu anayasa Yankilerin ve Fringoların Anayasasıdır. Bu anayasa Lozan'ı hükümsüz kılmak isteyenlerin, yani Sevrcilerin Anayasasıdır. Çünki AKP'nin ve BDP'nin savunduklarıyla, Batı Emperyalizminin onlar için çizdiği yol haritası birebir örtüşmektedir. Atatürk Milliyetçiliğinin tasfiye edilmesi, Türk Milleti kavramının dumura uğratılması, Laikliğin alaşağı edilmesi, Otonom Bölge oluşturulması ve Başkanlık sistemi bunları öngörmektedir. Doğru mantık MHP ve CHP'nin Anaysa Komisyonundan derhal kaydıyla çekilmesini emrediyor. Zira Türk Milleti'ne karşı işlenen suçlara ortak olmamak ve bu Anayasayı hükümsüz kılmak için konulacak en doğru tavır budur diye düşünüyorum. ABD'nin ve AB'nin emir ve telkinleriyle oluşturulacak olan bu Anayasanın için Türk Milletini kendi milli coğrafyasında yok sayan, onun kurucu ve asli iradesini hiçe sayan bir paçavra olmanın ötesinde bir anlamı olmayacaktır. Bizim için geçerli olan akit Erzurum ve Sivas Kongreleridir. Bizim için gerekli olan algı Amasya Bildirgesidir. Büyük Atatürk'ün Büyük Nutkudur, Gençliğe Hitabesidir ve Bursa Nutkudur. Düşmesin bizimle yola evinde ağlayanların gözyaşlarını boynunda ağır bir zincir gibi taşıyanlar düşmesin bizimle yola kendi yüreğinin kabuğunda yaşayanlar akın var, güneşe akın güneşi zapt edeceğiz güneşin zaptı yakın Hiç şüpheniz olmasın bu devletin adı Türkiye, bu milletin adı da Türk olarak kalacaktır. Anında güneşler doğan, yüreğinde yıldırımlar patlayan ezeli ve ebedi önder Mustafa Kemal'in oğullarını ve kızlarını selamlıyorum..