Milyonlarca kamu çalışanını ve memur emeklisini yakından ilgilendiren toplu sözleşme görüşmelerinde Sendikalar ülkenin ekonomik verilerini de göz önünde bulundurarak tekliflerini sunmuş, hükümetin teklifini beklemeye başlamıştı.

Ayı günü önceden belli olmasına rağmen çalışma sosyal güvenlik bakanı 14 Ağustosta hükümet olarak tekliflerini sunacaklarını açıklamıştı.

Aslında bu durum bile ciddiyetten uzak bir tutumdu.

İş kolları ile ilgili görüşmeler devam ederken, merakla beklenen hükümet teklifi 14 Ağustosta sn. bakan tarafından açıklandı.

Ülke gerçeklerinden uzak bir yaklaşım ve söylemle hükümetin teklifleri açıklandı.

Neymiş efendim; 2018 yılı için 3+3, 2019 yılı için 3+3 + enflasyon farkı.

Lütufa bakarmısınız, ekonomik verilerin çok iyi olduğu söylenen bir dönemde, enflasyon tahminleri ortada iken milyonlarca insanın aklıyla alay etmekten başka bir şey değil bu rakamlar.

20 Milyon insanı yakından ilgilendiren bir mevzuda hükümetin bu yaklaşımı masada bulunanlar başta olmak üzere herkeste şok etkisi yarattı.

Hani diyorum memuru sevmiyorsunuz bari masada oturan ve yıllardır sözünüzden dışarı çıkmayan yandaşlarınızı ezik duruma düşürmeyin.

Evet maalesef geldiğimiz noktada 3+3 olur 5+5 h,ç önemli değil önemli olan burada sergilenen tutum.

Masada olması gereken ciddiyeti sulandırmak.

Sendikaları ve sendikal hareketi itibarsızlaştırmak.

Madem dediğinizi veriyorsunuz, vereceksiniz ne gereği var yok toplu görüşme yok toplu sözleşmeye.

Karşınızda herhangi bir reaksiyon olamayacağı düşüncesi ile bu rahatlıkla hareket ediyorsanız kul hakkı diye bir şey var sadece o yeter diye düşünüyorum.

Masada 11 iş kolunda da yetkili olan sendikanın göstermiş olduğu tepki, takınmış olduğu tutum, "BU TEKLİFE KAPALIYIZ" söylemi samimi ise, danışıklı bir döğüş değilse iyi şeyler olabilir diye umutlanıyoruz.

Bu arada bu kapalı durumun neye göre açık hale geleceği ve alternatiflerin ne olduğu hususunda da bir açıklık getirilmesi şart.

Masada görüşmeler devam ediyor MEMUR-SEN yetkililerinden her şeye rağmen dik durmalarını bekliyoruz! (bir kezde bizi yanıltsınlar )

Bu arada Memur-Sen Genel Başkanı Ali YALÇIN'ın Eski Genel başkanları gibi vekilliğe falan tav olmayacağı, milyonlarca memuru pazarlamayacağına da inanmak istiyorum.

Umut memurun ekmeği umutlandığımız şahıslar çok güvenilir olmasa bile.

Eğer masada anlaşılamıyorsa sendikacının gideceği tek yer meydanlardır.

Yıllar sonra tüm sendikalar bir araya gelip, birlikte hareket edilebilir

OHAL'i falan bahaneye gerek yok, yapılacak eylem haksızlığa karşı demokratik bir hakkın kullanımı olacak o kadar.

Hükümet sendikalar ve kamu çalışanlarının aklıyla alay etmeden gerçekçi rakamlarla masaya oturmalı.

Kamu çalışanlarının yoksulluk sınırının altında bir gelire kavuşmaları sağlanmalı.

Hani ücret zamlarında ciddi bir şey kazanılamadı diyelim, iş kollarında sosyal haklar alınabiyor mu bugün yarın belli olacak.

Ulaşım iş kolunda havanda su döğüldüğünü duyuyoruz.

Beklentiler karşılanmadığı taktirde çalışanların bu durumu sineye çekmeyeceğinin bilinmesini ilgililerinin bilmesini istiyorum.

Sevgili hükümet Kamu çalışanları kendilerine ait olmayan bir şeyi istemiyor

Sadece kendileri ve çocukları için refah seviyesini düşürmeden bir yaşam istiyor.

Bir şey başaran kişiler, genellikle yüz de bir haklı olduklarına inananlardır.

Biz inanıyoruz masaya oturanlarda inanırsa onlara her türlü desteği vereceğimizi de bilerek hareket ederlerse hakkımız yerde kalmaz.

Hakka inanan ve haksızlık karşısında kula kulluk etmeyenlere HAYIRLI CUMALAR...