Genel seçimler biteli tam 33 gün oldu ve hükümeti kurmak için Sayın Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan seçimlerde birinci çıkan partinin genel başkanı ve başbakan Sayın Ahmet Davutoğlu na görevi verdi.

Şu ana kadar çok şeyler konuşuldu, yazıldı ama asıl olan bundan sonraki süreç, gelişmeler ve sonuçlar. Bekleyip olacakları görmek lazım.

Ancak şu bilinmelidir ki seçmen tek başına iktidar vermediği gibi çok renkli bir parlamento oluşmasını sağladı ve dedi ki 'Uzlaşı kültürünü oluşturun bu ülke artık kavga istemiyor'. Yani burada yapılması gereken; Efendim kırmızı çizgilerimiz var, biz bunlardan vazgeçmeyiz ya da olmazsa olmazlarımız var, şu olursa bu olur bu olursa şu olurlardan vazgaçip uzlaşı yoluna gitmeye çalışmaktır. Tabi ki her partinin ilkeleri vardır ama toplumsal yarar adına bazı ilkeler vazgeçmenin hiçbir siyasi anlayışa zarar vereceğini düşünmüyorum.

Uzlaşmaz tavır ve sürekli şart öne sürmek… Bu tür yaklaşımlar bilinmelidir ki vatandaştan yeterli desteği görmez, şartlar adil olabilmeli ve asgari bir noktada bileşilmeli. Tüm bunlar ülke bütünlüğü, birliği, özgürlüğü, eşit yurttaşlık anlayışı çerçevesi etrafında birleşmelidir. İlla benim dediğim dendiği an hükümetin kurulamayacağı gibi bu ülkeye de zarar vereceğinizi düşünmeli ve son seçenek olan erken seçime gidilirse bilinmeli ki bu tür keskin koşullara bu seçmenler ders verir. Geçmişte bunun örnekleri de yaşanmıştır.

13 Temmuzda ilk görüşmelere başlayacak olan Sayın Davutoğlu tüm partilerle sırasıyla görüşüp, ön bilgilerden sonra değerlendirmeler yaparak ikinci turunu da bayramdan sonra yapacağını açıkladı ve ılımlı bir yaklaşım sergiledi, aynı tavrı tüm partilerin de göstererek belirsizlik sürecinin bir an önce bitirilebilmesi için çaba sarf edilmelidir.

Siyasi belirsizlik ekonomik belirsizliğe neden olduğu gibi sıkıntıların da büyümesine neden olacaktır ve kaybeden herkes olacaktır. Kişisel kaprisler olmamalı ülke menfaatleri iyi hesaplanmalıdır.Doğru ve güzel anlayışların var olması,umutların tükenmemesini bekliyoruz.

Çin de yaşanan olaylarla ilgili olarak, son zamanlarda meydana gelen protestolar yaygınlaşırken, verilen tepkiler bazı anlamsız davranışlara dönüşmemeli, gözü çekik bu da Çinli mantığı olukça tehlikeli bir davranıştır. Orda yaşanan sorunların sorumlusu Çinli ya da gözü çekik olan insanlar değildir. Bu nedenle oyuna gelinmemelidir. Bu tür olayların tüm topluma zarar verebileceğinin hesabı yapılmalı, oyuna gelinmemelidir.