* Türkiye'de deliler ve çocukların dışında herkes birbiriyle davalık

* Toplum cinnet geçiriyor.

* Sadece adliye binası inşa etmek yetmez

*Türkiye'de adalete güven sıfır noktada

Anadolu Düşünce Grubu, hukuk sisteminin geldiği son noktayı masaya yatırdı. Grup Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Koruk'un moderatörlüğünde gerçekleştirilen toplantıda konuşan Prof. Dr. Abdurrahim Karslı acı itiraflarda bulundu ve Türkiye'de adalete güvenin sıfır noktasına geldiğini söyleyerek "Bizde eskiden kadı hukukçu dediğin zaman herkes onu görünce titrerdi. Şimdi ise hukukçular kendi kendilerinden titriyorlar. Kendi makamlarından titriyorlar, gölgelerinden korkuyorlar. Çünkü kendilerinin bir hukuki güvenliği, teminatı, tarafsızlıkları yok" dedi.

MECLİSTE BİR MUTABAKATA VARILAMADI

Anadolu Düşünce Grubu önemli toplantılarından birine daha imza attı. Grand Otel'de Prof.Dr.Abdurrahim Karslı'nın konuşmacı olarak katıldığı toplantıda Türkiye'de hukuk sisteminin geldiği son nokta tartışıldı. Anadolu Düşünce Gurubu Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Koruk,Türkiye'de yeni bir atmosferin oluşabileceğini aylar önce tahmin ettiklerini ancak işin bu kadar ateşli noktalara geleceğini öngöremediklerini belirtti.

HUKUK YAPILANMASI

Koruk, "150 yıldır, Osmanlı döneminde başlayıp Türkiye Cumhuriyetinin kuruluşuyla devam eden Anayasa tartışmaları Cumhuriyetin çeşitli evrelerinde farklı boyutlarıyla devam etti. Hukuk devleti anlayışı, çeşitli yorum ve Anayasa değişiklikleriyle iktidar güçleri tarafından biryerlere evrilmeye her zaman çalışılmıştır. Son yıllarda da Türkiye'nin kuruluş felsefesindeki değişim arzuları beraberinde anayasal değişiklikleri de getirmiştir. Bu tartışmalar maalesef sağlıklı yürümedi. Mecliste bile bir mutabakata varılamadı. Son zamanlarda siyasi iktidarın yeni bir siyasi öngörüyle yapılandırmaya çalıştığı bir hukuk sistemi, hukuk yapılamasıyla karşı karşıya kaldık. Bu Türkiye'ye ne getirecek ne götürecek bunu tartışacağız" diye konuştu.

KARSLI: DİNLER TARİHİ VE ÖRFİ

HUKUKTA ŞANSLI BİR MİLLETİZ

Prof. Dr. Abdurrahim Karslı ise, kainatta her mahlukatın bir vazifesi olduğunu onu ifa ettiğini, ama insana verilen vazifeye karşılık insanın duygularına bir had konulmadığını belirterek, "Halk arasında İslamın şartı 5tir 6.ncısı haddini bilmektir derler. İnsan kendi kendine had koyamaz. İnsana had koyması gereken bir kurum olması gerek. İşte bu kurumda hukuktur. Hukukun iki kaynağı var. Birinci kaynağı dinler, ikincisi beşerin aklı. Bugün bakıyorum beşerin aklının geldiği noktayla islam hukukunun söylediği nokta arasında hiçbir fark yoktur. Biz aslında şanslı milletiz. Dinler tarihine baktığımız zaman, cenabı hakka şükretmemiz gerekiyor, güzel bir mazimiz var. Örfi hukuk açısından da güzel bir mazimiz var. Tarihi ile birlikte, geçmişiyle birlikte sahip olduğu değerleriyle birlikte, mevcut halin ihtiyaçlarını düşünüp kendine bir hukuk inşa etmemiz gerek. Ama bunu yapmamışız. Tazminattan beri şu çelişkiyi yaşıyoruz. Acaba biz hukuku biryerlerden mi alsak, yoksa hukuku kendimiz mi yapsak. Biz hukuku almışız" dedi.

UĞUR MUMCU DOĞRU SÖYLEDİ

'Türkiye'de hukuk fakülteleri kurulurken Türk hakim ve savcısına verilen bir direktif var' diyen Karslı, "Sizin vazifeniz adaleti gerçekleştirmek değil devrim kanunlarını hayata geçirmektir. Ne kadar ihtiyaçlara uygun, ne doğru bunlar bir tarafa. Uğur Mumcu'nun işi karikatürize eden şu sözlerini hatırladım. Derdiki, bu milletten her vatandaş doğarken İsviçre medeni kanununa göre doğar, ona göre yaşar ve evlenir, İtalyan ceza kanununa göre cezalandırılır, Alman ticaret kanununa göre ticaret yapar, musalladan gönderilirkende İslam hukukuna göre gönderilir. Böyle her tür hukukla bugüne kadar geldik. İstiklal mahkemelerini izah edemezsiniz. Hiçbir devlet yokturki kendi Başbakanı assın, 40 yıl sonrada türbe yapsın. Hukuki çelişkilerle yaşayan bir milletiz. Ve son yıllara kadar geldik" dedi.

BİZ VE ÖTEKİLER İLE BAŞLIYORUZ

Ak Parti iktidarının göreve geldiğinde kendimize göre, kendi değerlerimizden kaynaklanan bir hukuk yapmamız gerekiyor dediğini anlatan Karslı, "Anayasal düzenleme olması gerekti. Biz bir kere anayasa yazarken temelde yanlışlık yapıyoruz. Biz daha anayasayı yazmaya başlarken temel bir yanlışlık yapıyoruz, o da biz ve ötekiler diye inşaya başlıyoruz. Bizden başka hiçbir ülkede bu yok. Sivil Toplum Kuruluşları toplumun nabzını iktidara taşımak için vardır ele geçirmek için değildir. Demokrasi inşaa ederken biz ve ötekiler fikri ile başlarsanız siz zaten hukuğun temeline bomba koymuş olursunuz , kullandığınız kavramlaarın hakkını vermezsenin o kavramların içini boşaltmış olursunuz. Ortak bir paydadan başlamak lazım. Hangi milletin anayasasına bakarsanız bakın bizim anayasa gibi 1.5 sayfa emredici hükümler yok" dedi.

FİŞLENME KORKUSU

STK'ları ele geçirme kadar yanlış bir düşüncenin olmadığını söyleyen Karslı, "Hukuki inşa ederken eski hataları devam ettiriyoruz. Toplumun bütün fikirlerini intikal ettirip hukuki düzenlemeler yapamadık. Bizim geçmişimizde devlet - adalettir. Bizde adaleti anlatmak gerçekten yürekler acısı. Zaten mevcut mevzuatla mevcut sistemle adalet olmaz. Bizde eskiden kadı hukukçu dediğin zaman herkes onu görünce titrerdi. Bizde şimdi hukukçular kendi kendilerinden titriyorlar. Kendi makamlarından titriyorlar, gölgegelerinden korkuyorlar. Çünkü kendilerinin bir hukuki güvenliği teminatı tarafsızlıkları yok. En son birkaç gün önce öğrencilerime bir ödev verdim, 2011 tarihindeki hukuk muhakemeleri, kanunuyla ilgili hakim savcı ve avukatlarla görüşün, bu kanunun 5 tane beğendiğiniz, 5 tanede beğenmediğiniz yönünü sorun dedim. Konuştuğunuz hakim savcı ve avukatların da adlarını soyadlarını, sicil numaralarını alın dedim. Öğrencilere bizleri fişletecekmisiniz demişler. Hukukun geldiği noktaya bakın" diye konuştu.

TOPLUM CİNNET GEÇİRİYOR

Hukuk tatbikatında sıkıntı olduğunu, geniş adliyeler yapıldığını ancak hürriyeti genişletemediğimizi ifade eden Karslı, "Adalete güven sıfır noktasına geldi. Adli tebligat sayısı 68 milyon. Rafta bekleyen 18 milyon icra dosyası var. Her dosyada birde karşı taraf var o zaman sayıyı iki ile çarpmak gerek. Yani Türkiye'de deliler ve çocukların dışında herkes birbiriyle davalık. Fuhuş yaşı 10'a, uyuşturucuya başlama yaşı 11'e düşmüş. Toplum cinnet geçiriyor. Sadece adliye binası inşa etmek yetmez. Ahlaklı insan inşa etmek lazım. Torba kanun ne demek. Artık gerekçesiz kanun çıkarmaya başladık. Hukuk herkese lazım. Kanun uygulayıcılar ehil insanlar yetiştirmeli" şeklinde konuştu. Meral KINACILAR