Hafta sonu gelince Gazişehir’i izleyip alacağı galibiyetle sevinmeyi umuyordum, yenildik, sevinemedim, yine üzüldüm.

Maç başladı, Denizlispor baskın oyunuyla Gazişehir’i sahasına kapattı, tehlikeli pozisyonlar yakalamaya başladılar, galiba bizi yenecekler diye kaygılandım. Devre arası hazırlık işe yaramamış gibi görünüyordu, aynı Balıkesir ve Gençlerbirliği karşılaşmalarındaki gibiydi takım.

Sonra Gazişehir oyunda denge kurdu, üzerindeki korkuyu atarak rakibin üzerine gitmeye başladı. Ama rakip kale alanına ulaşana kadar her şey iyi iken, rakip kale alanı içine bir türlü giremiyor, işe yaramaz paslar yapıp duruyor, topu alıp rakip kaleye doğru gidemiyoruz. Eskiden Gaziantepspor’da oynayan Mustafa Şahintürk diye bir oyuncu vardı, topu alınca rakibin arasına dalar, adeta savunmayı delerek geçerdi, gözlerim öyle bir oyuncu aradı, ama öyle bir oyuncumuz yoktu oyunda.

Mustafa Şahintürk tarzında oynayabilecek tek oyuncu Del Valle var elimizde, o da sol kenarda oynatılarak delici özelliğinden yararlanılmıyor.

Ortadan rakip savunmayı yararak girmek üzere iki oyuncumuz vardı oyun alanında; Kerim ve Gökhan. Bu iki oyuncu birlikte oynayınca Gökhan sanki tedirgin oluyor, kendi oyununu oynayamıyor, bu karşılaşmada da Gökhan tedirgin ve verimsizdi. Kerim de anlamsız paslarla oyalandı durdu, topu alıp rakip kaleye doğru zorlamadı, pozisyon üretemedi, ayrıca hiç taç atışlarında top almaya gitmiyor, beğenmedim.

Denizli takımının teknik ekibi bizim takımı iyi incelemişler; sabırla bizim takımın hata yapmasını beklediler, ve hamle yapmakta geciken savunmacı Ahmet Kesim’i geçen Ziya Alkurt, bir Alkurt gibi kalecimizi avladı. Diğer savunmacımız yeni oyuncumuz Uğur Aslan Kuru da topu karşılayamadı, Burak Çalık’ın kafa pası vermesine engel olamadı. Uğur bu hatasının dışında iyi gözüktü.

Geçen hafta içinde hocamız transferlerde geç kalındığını söylemişti, haklı çıktı. Bu takıma iyi bir savunmacı gerekliliği Denizli karşısında da görüldü. Alınacak iyi savunmacı olarak Balıkesir’de oynayan Tomislav Glumac’ı öneririm. Yine Denizli karşısında görünen diğer yetersiz bölgemizde sağ kanat tarafıydı. Oğulcan çok durgundu, hoca yerine Rıdvan’ı denemek durumunda kaldı.

Oysa daha öncede yazmıştım, elimizde Balıkesir’de oynayan Sedat Şahintürk gibi bir oyuncu olsaydı, oyunun gidişi çok değişik olurdu. Bu takıma hemen Sedat Şahintürk gibi bir oyuncu gerekiyor. İleride oynayan Rydell Poepon da etkisiz kaldı. Ama Poepon’un etkisiz kalmasında yeterince pas alamadığını da göz önüne alalım. Ancak elimizde De Nigris ya da Viola gibi bir golcüde olsa neden kötü olur.

Gelelim Mehmet hocaya. Bu takım şampiyonluğa oynayan bir takım gibi oynamıyor; isteksiz oynuyor, coşku yok, heyecan yok, taraftar hop oturup hop kalkmıyor, izleyene zevk vermeyen bir oyun.

Oyun içinde isteksiz oynayan Oğulcan’ı oyundan çıkarmak doğru karardı, ama yerine Rıdvan olmadı. Oğulcan’dan önce Kerim ya da Gökhan oyundan çıkarılmalı, oyuna Igor Wanderson sokulmalıydı. Igor hızlı ve hücumu iyi oynayan bir oyuncu, daha yararlı olabilirdi( Igor sol içte, Gökhan da sağ içte oynatılarak).

Hatta Del Valle forvet arkasına alınıp sol açığa Igor alınarak oyun çeşitliliği deneyebilirdik. Diğer değişim yanlışı da ikinci yarı başlarken Ahmet Kesim’in çıkarılmamasıydı. İkinci yarı başlarken Ahmet çıkarılıp savunmaya Segbefia çekilmeli, ön tarafa da Bjarnason alınmalıydı.

Yeni oyuncular genel olarak iyi oynadılar. Uğur Aslan Kuru hamle gecikmesi yaparak gol pası verilmesini engelleyemedi. Oğuz Ceylan hücuma katılma yönünden yetersiz kaldı, Rıdvan’ın hücum yönü daha iyiydi. Mücahit Albayrak da bir pozisyonda Furkan Şeker’e şut fırsatı verdi

Denizlispor karşısında oyuncularımız özellikle rakip kale alanı önünde çok korkak davrandılar, şut denemediler, topu sürüp girmeyi denemediler. Hırslı oynasaydık Denizli’yi yenebilirdik. Sonuç olarak horoza kekildik.

Gazişehir yönetimi bizim takımın yetersiz bölgelerine bu liğde oynayan hazır oyuncular getirerek eksiklikleri gidermezlerse ilk iki şansımız kalmaz gibi görünüyor. Yönetimin gerekeni yapacağını umuyorum. Herkese iyi haftalar….