'Bonzai isimli zehir maddesi ölüm saçmaya devam ediyor. Biz de gazete olarak sosyal sorumluluk bilinci içinde halkımızı bu konuda aydınlatmaya ve bilgilendirmeye devam edeceğiz. Malum olduğu üzere geçtiğimiz hafta İstanbulun bir ilçesinde 3 gencin ölümüne sebebiyet veren bu illet çocukların ve ergenlerin hayatını karartmaya devam ediyor. Daha önceki yazımızda da belirtmiştik.

Adı, Japon süs bitkisi Bonsaiden geliyor. Bon (tabak) ve Sai (ağaç) kelimelerinin birleşmesiyle tabakta ağaç anlamına gelen bu süs bitkisinin etkisine atıf için bu maddeye bonzai adı verilmiş. Narkotik dilindeyse, bonzai ya da jamaikan olarak bilinen uyarıcı ve halisünatif etkiler yaratan kimyasal madde anlamına geliyor. Bonzai, Türkiye de dahil özellikle Avrupa ülkelerinde gençleri hedef alıyor.

Yaydığı nane, kekik kokusuna aldanan gençler, çoğunlukla sigaraya katarak içtikleri sentetik türevli bu maddeyi soluyor ve bağımlılığa adım atıyor. Sigara kullanan gençleri hedefine koyan uyuşturucu satıcıları, Avrupada 'herbal spice olarak bilinen bonzaiyi esrara benzetiyor, yaydığı koku ve kolay içimi nedeniyle 'doğal ottur algısı yaratarak piyasaya sürüyor. Uyuşturucu üreticileri temel olarak bonzainin iyi bitkisel bir yapıda olduğunu düşündürerek kullanımını kolaylaştırmaya çalışıyor. Şeffaf ve sıvı şeklinde bir kimyasal olan bonzainin etken maddesi Çin laboratuarlarında üretiliyor. Bu bir ot değil ama otmuş gibi düşündürüyorlar. AM2201 kodlu etken maddenin bir litresinden bile büyük çaplı uyuşturucu elde edildiği için küçük miktarlarda, sıradan kimyasalmış gibi gümrüklerden geçirebiliyorlar. Bunun yanı sıra hazır halde de ülkeye sokulduğu görülüyor.

Çinden Avrupa, Balkanlar ve Kuzey Kıbrıs üzerinden Türkiyeye geliyor. Bonzai aktarlarda satılan bir otla karıştırılıyor ve bir litre sıvıdan 200 bin paket üretilebiliyor.

Bonzai ilk kez 2002de Almanya ve İspanyanın ardından Avustralyada görüldü. Türkiyede ise ilk kez 2011de fark edilerek yasa kapsamına alındı. İlk bonzai operasyonu 7 Ocak 2011de gerçekleşti. Bu yıl yakalanan bonzai miktarı 10 kilo civarında. İstatistiklere göre dünya genelinde en çok bonzai yakalayan ülke Türkiye. Çinde üretilen bonzai Avrupaya üç yoldan getiriliyor.

Rusya, Nil Nehri ve Balkan rotası. En yaygın uyuşturucu olarak bilinen esrar kullanımı 1990-2010 arasında yüzde yüz artmış, ancak aynı dönemde sentetik türevli maddelerde yüzde 300 artış olmuştu. Bu oranlarda öne çıkan da bonzai.

Avrupada Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığını İzleme Merkezinin (EMCDDA) yayımladığı Avrupa uyuşturucu raporunda dünya genelinde 350nin üzerinde bağımlılık yapan madde var. Bunların çoğunluğu sentetik. Geçen yıl 83 yeni sentetik türevli madde piyasaya sürüldü.

Bonzai içildikten sonra iki, üç saat içinde etkisini gösteriyor. Nane, kekik kokusu veriyor. Genç yaşta kalp krizlerini tetikliyor. Ayrıca kalp ritmi bozukluğu, kan basıncının artması ve böbrek yetmezliği gibi semptomlara yol açıyor. Bonzai kullanıcılarında ağız kuruluğu, çok sıvı tüketimi, aşırı şekerli madde tüketimi, kilo kaybı, paranoya, halisünasyon, endişe, kaygı çok fazla görülen belirtiler.

Türkiyede son günlerde gençlerin ölümleriyle sık sık gündeme gelen bu maddenin nasıl bu hızla yaygılaştığı ve tehlike haline geldiği merak ediliyor. Hayata son anda tutunan eski bir bonzai kullanıcısı 28 yaşındaki bir genç, Ne yaşadığımızı biz biliyoruz. SÜRECEK