Menderes Karaduman haklı...

Ankara'daki bürokrat ve siyasetçilere Gaziantep'teki bilgiler doğru iletilmiyor...

İktidara yakın siyasetçi ve bürokratlar Gaziantep'i olduğundan kat kat büyük, sorunsuz, herşey toz pembe, muhalefet ise, ekonomisi, sosyal hayatı bitmiş, gün geçtikçe biten, eriyen bir şehir olarak yansıtıyor…

Bunun son örneğini Akif EKİCİ'nin adaylık toplantısında gördük...

Ne yazıkki, CHP'li Umut ORAN'a Gaziantep'i kim anlattıysa doğru anlatmamış…

ORAN, tanıtım toplantısında Gaziantep'in kalkınamadığını, büyüyemediğini, marka şehirde iş sahaları açılamadığını, HERKESin, gelirini, refahını artıramadığını söyledi...

Ben şaşırdım, partililer alkışladı…

ORAN, Gaziantep'te girişimci ve çalışkan insanlar olduğunu, çalışmak isteyen insanların bulunduğunu, bereketli topraklarına rağmen, bir türlü kentin istediği yere gelemediğini belirtti…

Ben üzüldüm, partililer alkışladı...

ORAN, Türkiye'nin büyüdüğünü ancak Gaziantep'in büyüyemediğini, Gaziantep'in geriye doğru gittiğini anlattı…

Ben inanmadım, partililer alkışladı...

ORAN, bu geri kalmışlığı yanlış teşvik politikalarına bağladı, iktidarın Gaziantepli sanayiciyi, ihracatçıyı, tüccarı cezalandırdığını, teşvik politikalarında Gaziantep'in hep en zengin illerin arasında yer aldığını söyledi.

Ben katıldım, partililer alkışladı...

ORAN, Gaziantep'le ilgili gözlemlerini, açıkmalarını tabi bir kaynağa, bir istatistiğe dayandırarak yaptı…

Bu istatistiği ben de okudum.

Gaziantep, 2003 yılında sosyo-ekonomik gelişmişlik endeksi sıralamasında 20.nci sıradayken 2011 yılında 10 basamak düşerek 30. Sıraya gerilemiş durumda...

Ancak madalyonun bir de öbür yüzü var...

İhracatta rekor üstüne rekor kıran, 5 Organize Sanayi Bölgesi'ne sığmayan, halının, plastiğin, ipliğin merkezi olan, işçi bulamayan, hatta SURİYELİ'lerin bile aş, iş bulduğu için akın ettiği bir Gaziantep var...

Şimdi biz neye inanalım?

Ankara'nın istatistiklerine mi, yoksa iş dünyası temsilcilerinin açıklamalarına mı?

Ortada bir sorun var...

Birileri yalan konuşuyor…

Ama kim?

KUŞ YEMİ

Ak Parti'de ilçe adaylarının belirlendiğiyle ilgili haberimiz üzerine Gazetemizi çok sayıda arayan oldu…

Arayanlardan ülkücü olduğunu söyleyen bir vatandaşın sorusunu fıkrayla taçlandırması gerçekten hoştu;

Temel bir gün elinde bir çantayla havaalanına gelir. Güvenlik alanından geçerken tarama yapan alet öter, Bunun üzerine güvenlik görevlisi Temel'e sorar:

-Çantanızda ne var?

Temel:

-Kuş yemi der.

Görevli:

-O zaman bir daha geçin bakalım der.

Temel tekrar geçer ama alet yine öter.

Bunun üzerine görevli Temel'den çantasını açmasını ister.

Temel çantayı açınca, altın, gümüş, mücevherat, kıymetli saatler çıkar. Görevli Temel'e

sorar:

-Hani kuş yemi vardı içinde?

Temel:

-Valla uşağum ben onları kuşlara atacam yerler yemezler bilemem !!!

ADAY OLMAM

CHP'li kurt siyasetçiyi belediye başkan adaylığına kimse razı edemiyor…

Kim çalarsa çalsın, bütün kapıları kapatıyor…

O bütün siyasi partileri KELEK bir karpuza benzetiyor ve

"Siyasi partilerin her biri kelek karpuzun birer dilimi…

Tek fark, kiminin rengi alaca, kiminin rengi kırmızı... " diyor.

Deneyimli siyasetçinin dilinden daha sonra şu acı cümleler dökülüyor:

"12 tane meclis üyemizin gece saat 3'ten sonra yaptıkları HIRSIZLIK PROTOKOLÜnün ardından ihracın eşiğine geldiği günleri nasıl unuturum…

Ah, ah… Ben boşuna mı aday olmuyorum?

Bu düzenle, bu sistemle olmam…

Yoksa benim için sızlamıyor mu?

Ancak bacım ben şu tabloda belediye başkan adayı filan olmam…

Önce bir kere toplum, ahlaklılığın demokrasisine taraf olsun…

AHLAK yoksa hangi siyasi görüşten bahsedeceksiniz?

A, B, C partisini de gördük…

Benim aday olmam için bu memlekette ahlaklılığın demokrasisi tesis edilmeli...

İşte o zaman ben, meclis üyelerini de kendim belirler ve meydanlara çıkarım."

Pırıl pırıl gökkuşağını görmek için önce yağmuru yaşamak gerekir….

2014'ün tüm insanlığa mutluluk getirmesini dilerim. Sağlıcakla kalın...