Adliyeye intikal eden suç unsuru teşkil eden istatistiklerden gördüğüm kadarıyla, son dönemde yaygınlaşan, insanların onurunu ve kişilik haklarını tahkir ve tezyif eden bir konu gündemi sıkça işgal etmeye başladı. Başkasının adına sosyal medya hesabı açan kişinin IP adresini tespit etmek saatler alıyor. Adliyeleri aşındıran masum insanlar bilhassa kızlar ve kadınlar bu yüzden sosyal medya mağduru olmuş durumda. Bundan bir süre önce Adıyaman Üniversitesi Muhasebe Bölümü birinci sınıfta okuyan 20 yaşındaki Z A 9 ay önce kendi adına sosyal paylaşım sitesi facebookta hesapların açılıp pornografik görüntülerin koyulduğunu arkadaşlarından gelen telefonla öğrendi. Bunalıma giren Zeynep, kaldığı öğrenci evinde çok sayıda hap içerek intihara kalkıştı. Ev arkadaşlarının yardımıyla Adıyaman Devlet Hastanesine kaldırılan Zin midesi yıkandı. Bilinci açık olan Z, polise verdiği ifadesinde adına açılan sahte hesaplar yüzünden zor günler geçirdiğini söylemişti. Şimdi ise yatağa bağımlı yaşıyor. Başka bir kadın okuyucumuz da gönderdiği e mailde: 'Bilgim dışında gerçek ismimle, fotoğraflarımın olduğu, ev adresimle ve telefon numaramın yer aldığı sahte bir sosyal medya hesabı açılmış. Sayfada hakkımda namusum ve kişiliğim ile ilgili asılsız suçlamalar, aşağılayıcı, rencide edici ithamlar ve suçlamalar yer alıyor. Ruh sağlığım bozuldu. Sokağa çıkamaz durumdayım. Bana arkadaşlarım ve akrabalarım bu sayfayı söylemeselerdi bilgim olmayacaktı. Lütfen bana yol gösterin. Ne yapabilirim? Öncelikle şu gerçeği hatırdan çıkarmayalım. Türk Ceza Kanununun dinamiklerinden birisi de 'Kanunsuz suç olmaz ilkesidir Bir bireyin adresi, kimlik bilgileri, mesleki kariyeri, fotoğrafları, medeni hali ile ilgili bir sayfa oluşturulmuşsa Türk Ceza Kanununun 135/1 maddesinde yer alan özel yaşamına ilişkin bilgilerinin ele geçirilmesi suçu oluşacaktır. MADDE 135. - (1) Hukuka aykırı olarak kişisel verileri kaydeden kimseye altı aydan üç yıla kadar hapis cezası verilir.(2) Kişilerin siyasî, felsefî veya dinî görüşlerine, ırkî kökenlerine; hukuka aykırı olarak ahlakî eğilimlerine, cinsel yaşamlarına, sağlık durumlarına veya sendikal bağlantılarına ilişkin bilgileri kişisel veri olarak kaydeden kimse, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.

Verileri hukuka aykırı olarak verme veya ele geçirme

MADDE 136. - (1) Kişisel verileri, hukuka aykırı olarak bir başkasına veren, yayan veya ele geçiren kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Diyelim ki bir kişinin adına hesap oluşturuldu ve arkadaşları kandırılmış ise Türk Ceza Kanununun Bilişim sistemleri kullanılarak dolandırıcılık suçu işlenmiş olacaktır. Bu suçun cezası üç yıldan yedi yılan kadar hapistir. Sosyal medya üzerinden kişinin saygınlığını, onur ve şerefini yitirmesine sebep olacak fotoğrafları yayımlamak ya da hakaret niteliği içeriyorsa Türk Ceza Kanununun MADDE 125. - (1) Bir kimseye onur, şeref ve saygınlığını rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil veya olgu isnat eden ya da yakıştırmalarda bulunmak veya sövmek suretiyle bir kimsenin onur, şeref ve saygınlığına saldıran kişi, üç aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezası ile cezalandırılır. Mağdurun gıyabında hakaretin cezalandırılabilmesi için fiilin en az üç kişiyle ihtilat ederek işlenmesi gerekir. (2) Fiilin, mağduru muhatap alan sesli, yazılı veya görüntülü bir iletiyle işlenmesi halinde, yukarıdaki fıkrada belirtilen cezaya hükmolunur. (3) Hakaret suçunun; a) Kamu görevlisine karşı görevinden dolayı, b) Dinî, siyasî, sosyal, felsefi inanç, düşünce ve kanaatlerini açıklamasından, değiştirmesinden, yaymaya çalışmasından, mensup olduğu dinin emir ve yasaklarına uygun davranmasından dolayı, c) Kişinin mensup bulunduğu dine göre kutsal sayılan değerlerden bahisle, İşlenmesi halinde, cezanın alt sınırı bir yıldan az olamaz. (4) Ceza, hakaretin alenen işlenmesi halinde, altıda biri; basın ve yayın yoluyla işlenmesi halinde, üçte biri oranında artırılır.Adına hesap açılan kişi hakkında iftira ya da hukuka aykırı yalan haber içermesi durumunda sahte sayfa yapan hakkında Türk Ceza Kanunu hükümleri gereği MADDE 267. - (1) Yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idarî bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.(2) Fiilin maddî eser ve delillerini uydurarak iftirada bulunulması halinde, ceza yarı oranında artırılır. (3) Yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş mağdurun aleyhine olarak bu fiil nedeniyle gözaltına alma ve tutuklama dışında başka bir koruma tedbiri uygulanmışsa, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.(4) Yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olan mağdurun bu fiil nedeniyle gözaltına alınması veya tutuklanması halinde; iftira eden, ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna ilişkin hükümlere göre dolaylı fail olarak sorumlu tutulur. (5) Mağdurun ağırlaştırılmış müebbet hapis veya müebbet hapis cezasına mahkûmiyeti halinde, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis cezasına; süreli hapis cezasına mahkûmiyeti halinde, mahkûm olunan cezanın üçte ikisi kadar hapis cezasına hükmolunur. (6) Mağdurun mahkûm olduğu hapis cezasının infazına başlanmış ise, beşinci fıkraya göre verilecek ceza yarısı kadar artırılır. (7) İftira sonucunda mağdur hakkında hapis cezası dışında adlî veya idarî bir yaptırım uygulanmışsa; iftira eden kişi, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (8) İftira suçundan dolayı dava zamanaşımı, mağdurun fiili işlemediğinin sabit olduğu tarihten başlar. (9) Basın ve yayın yoluyla işlenen iftira suçundan dolayı verilen mahkûmiyet kararı, aynı veya eşdeğerde basın ve yayın organıyla ilan olunur. İlan masrafı, hükümlüden tahsil edilir. Adliyede görüyorum. Sosyal medyada yapılan yorum ve görüşler birey tarafından silinse dahi suçtan ceza almayı engelleyemez. Gerçek hayatta işlenen suçlar ile internet ortamında işlenen suçların birbirinden farkı yoktur. Cezası aynıdır. Unutmayalım. Ortam sanal olsa da suç gerçektir.