Sanayideki gelişmeler, madde bağımlılığında çeşitliliğe sebep olmaktadır. Bundan çok değil, 5-6 sene önce halk arasında adına Bonzai ve Jamaika ismi verilen Bağımlılık yapıcı maddeler yoktu. Ama günümüzde en ücra köylere kadar bu tür zehirli maddeler bulunabiliyor.

Nitekim geçtiğimiz günlerde yapılan bir araştırmada Bonzai ve Jamaika isimli maddelerin yaygınlaşan internetin de etkisiyle hemen hemen ülkenin bütün yerleşim merkezlerine kadar girdiğini göstermektedir. Bütün uyarıcı ya da uyuşturucu maddelerin, beyinin kimyasında değişim yaptığı gibi bağımlı bireyi de sinirli davranmaya ve saldırgan hale getirdiği bilimsel olarak kanıtlanmış durumda.

Bağımlılık yapan maddeler kullanıcının iş yaşamını, aile hayatını, ruhsal ve fiziksel yapısını temelden bozmaktadır.

Geçtiğimiz günlerde karşılaştığım bir vatandaş 'yolda yürürken bir bağımlı gelip madde almak için benden para isterse vereyim mi diye ilginç bir soru yöneltti.

Az önce de belirttiğim gibi, bağımlı bir insanın şuur ve muhakeme yeteneği zayıftır. Olayları ileriki aşamalarda hatırlama yetisi olmayabilir.

Onun içindir ki, direnmek, saldırmak gibi olumsuz durumlardan kaçınmakta fayda vardır. Kaldı ki, bağımlı silahlı ya da kesici veya delici bir alete de sahip olabilir. O anki şartlara göre bireyin hızlı karar vermesi gereklidir. Bizim için insanların eşyaları değerli olduğu kadar canları da önemlidir. Bugünlerde çokça karşılaştığım sorulardan birisini sizlerle paylaşmak istiyorum.

Gazetelerin 3.sayfalarına konuk olan ergenlerin aşırı dozda madde kullanımına bağlı olarak hayatlarını kaybetmesi karşısında bazı insanların kafasında sorular oluşuyor. Örneğin nasıl oluyor da, bir anda üstelik de ilk defa madde kullanan bir insan yaşamını aniden kaybedebiliyor. Maddenin etkisi mi, yoksa o madde ile birlikte başka maddelerden mi oluyor.

Genç ya da yetişkin. Fark etmez. Eğer bir insan uyuşturucu ya da uyarıcı madde almış ise, çoğu zaman farkında olmadan o madde ile birlikte alkol, enerji içeceği, yeşil ya da kırmızı reçete ile satılan ilaçlar da alıyor. Buradaki amacı maddenin etkisini hem hızlandırmak, hem de hızlı bir şekilde maddenin kana karışmasını arzu etmek. İşte bu yanlışlar maalesef genç yaşta ölümleri hızlandırıyor.

Yine geçtiğimiz günlerde bir kentimizde genç bir bağımlı vatandaşımız kalp krizi geçiriyor. Doktoru bağımlıya kalp hastası olup olmadığını sorunca hayır, hasta değilim ama bonzai ile birlikte başka ilaçlar da kullandım. Kan basıncım ondan fazla oldu diyordu.

Bir başka konu ise bağımlı bireyin aşırı dozda madde kullanıp kullanmadığını nasıl tespit edeceğiz. Uyuşturucu kullanıcıları için aşırı dozda madde alma riski her zaman vardır. Fakat bu konuda bilgilenmek hem kendi hem çevrenin girdiği riske duyarlı olmak aşırı dozdan ölüm riskini azaltabilir. Tolerans, istenilen etkiyi sağlamak için vücudun ihtiyaç duyduğu uyuşturucu miktarıdır. Uyuşturucular ve alkol birlikte alınmamalı. Birlikte alınan uyuşturucular birbirinin etkisini arttırır. Unutulmamalı ki uyuşturucuların etkisi 1-4 saat arası kendini gösterir. Saatler önce alınan bir madde bile şu an alınan maddeye etki edecektir. Peki? Aşırı dozun belirtileri:Derin şekilde horlamak.

Çoğu zaman uyumakla karıştırıldığı için önemlidir. Solunum güçlüğünden kaynaklanır. Ten renginin mavileşmesi. Önce dudaklarda ve parmak uçlarında başlar. Bilinci kaybetmek. Nefes almakta zorlanmak. Kontrolsüz baş sallama. Odaklanamama. Aşırı salya. Solgunluk. Anlamsız konuşma. Bilinç açık fakat konuşamamak. Vücut güçsüzlüğü. Düzensiz ya da derin olmayan nefes alma. Aşırı kusma.Nasıl müdahale edilmelidir: 'Sakin olunmalı. Kişinin yanından ayrılmamalı.

Kişinin bilincinin açık olup olmadığı kontrol edilmeli. Solunum yolları kontrol edilmeli. Ağızda kusmuk varsa baş bir tarafa çevrilerek ağız temizlenmeli. Nabız olup olmadığı kontrol edilmeli.

Kişi kurtarma pozisyonunda yatırılmalı. Nabız ve solunum yoksa ambulans çağrılıp suni teneffüse başlanmalı. Ne yapılmamalıdır?

Kişi soğuk duşa sokulmamalı. Kaldırılıp yürütülmemeli. Vurularak ayıltılmaya çalışılmamalı. Tuzlu su enjekte edilmemeli. Kusturulmaya çalışılmamalı. Bir şey yedirilip içirilmemeli. Bilinci tamamen ya da yarı kapalı kişi sırtüstü yatar halde bırakılmamalı.

Aşırı doz halinde yapılması gerekenler konusundaki değerli katkılarından dolayı, Ezgi Tuna ve Kültegin Ögele teşekkürü borç bilirim.

Dileğimiz tek bir gencimizi bile bu uğurda kaybetmemek. Canlar kolay yetişmiyor. Aileler bilgilenmeli. Bilinçlendirilmeli. Bilgiyi saklayarak, bu tehlikeyi görmezden gelerek, duyarsız ve ilgisiz hareket etmekle bu sorunu çözemeyiz. Hepimize büyük görevler düşüyor. Tek bir evladımızı bile bu yoldan alıkoyabilirsek ne mutlu bize.