Hakeri, "Mesela bir minibüs şoförü birisine çarpıp, zarar verdiğinde ne tazminat ödüyorsa, bir hekim de hasta karnında bez unuttuğunda aynı tazminatı ödüyor. Yani, eski kanun neyse hala o kanun uygulanıyor. Ancak, bu konuda yanlış bilgilerle hareket ediliyor. Biz de, bu yanlış bilgiler üzerine konuşmak istedik. Şüphesiz hekimlerimizin de haklı kaygı ve beklentileri var. Türkiye’de son zamanlarda davaların artması ile birlikte hekimlerimiz, defansif tıp dediğimiz savunmacı tıbba yöneldi ve kendilerine karşı tazminat hakkı doğabilecek riskli operasyonlardan kaçınmaya başladı" dedi.KATILIM YOĞUNDUÖzel Gaziantep Anka Hastanesi ve Gaziantep –Kilis Tabip Odası işbirliği ile “Tıp Hukuku” paneli düzenlendi. Güneydoğu Anadolu İhracatçı Birlikleri Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen panele İstanbul Medeniyet Üniversitesi Tıp Hukuku Araştırmaları Birimi Başkanı Prof.Dr. Hakan Hakeri katıldı.Özel Gaziantep Anka Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanvekili ve Genel Müdürü Uzman Dr. Cengiz Bayram; bu panelin hekimlerimiz, sağlık çalışanlarımızın yanı sıra hukukçularımız açısından da faydalı olacağını düşündüğünü belirtti.DAVALAR KOLAY AÇILIYORBayram, “Türkiye’de son 4-5 yıldır Malpraktis, yani tıbbi kötü uygulama sigortası var. Bu sigorta, hastanın maruz kaldığı yanlış ve hatalı tedaviden dolayı, az da olsa zararını ödemek kapsamlı. Son hukuk mahkemeleri usulü kanununda bir değişiklik yapıldı. Eskiden bir dava açmak için bir para yatırmak gerekirken, yeni düzenleme ile bu tür davalar tüketici mahkemelerine alındı. Bu nedenle artık daha kolay dava açılabiliyor. Bundan sonra çok ciddi sayıda bu tür davalarla karşı karşıya kalacağız“HAKERİ'DEN ÖNEMLİ BİLGİLERİstanbul Medeniyet Üniversitesi Tıp Hukuku Araştırmaları Birimi Başkanı Prof. Dr. Hakan Hakeri, Tıp Hukuku ile ilgili bilgi vererek, Tıp Hukuku’nda doğru bilinen yanlışları anlattı. “ Tıp Hukuku, Türkiye’de yeni ve çok bilinmeyen bir alan" diyen Hakeri, "Hukuk fakültelerinde bile bu alan yok. Şu an görev yapan hiçbir hakim veya savcı, Türkiye’de Tıp Hukuku eğitimi almamış. Tıp Fakültelerinde de böyle bir alan yok. Dolayısıyla Türkiye’de Tıp Hukuku ve bu hukuk dalının incelikleri bilinmiyor. Hekimlerin de, bu konuda çok yanlış kanaatleri var. Hekimlerin en büyük problemlerinden birisi son zamanlarda haklarında açılan dava sayısının artmış olması. Dava sayısının artmasıyla birlikte de, hekimlerin Tıp Hukuku’na ilgileri artmış durumda. Hekimlerimiz çıkan kanunların aleyhlerine olduklarını düşünüyorlar. Ancak bu alanda kendileri için çıkan yeni bir kanun yok. Türkiye’de son zamanlarda davaların artması ile birlikte hekimlerimiz, defansif tıp dediğimiz savunmacı tıbba yöneldi ve kendilerine karşı tazminat hakkı doğabilecek riskli operasyonlardan kaçınmaya başladı. Hekimlerimizin savunmacı tıbba yönelmesinden vatandaş olarak hepimiz zarar görürüz. Bu nedenle hekimlerimizin tazminat konusunda rahatlaması gerekiyor. ” HABER MERKEZİ