Yaşamak pistte yapılan hoş bir danstan ziyade daha çok zorluklarla güreşmek değil midir? Peki burada önemli olan nedir sizce? Hayatın tüm acımasızlıklarına rağmen, herşeye herkese inat dimdik durabilmek ve hayatta beklenmeyen ani darbelere karşı hazırlıklı olmak değilmidir önemli olan.. Mesela ben, "Hayat" denen şeyin sadece ömrünü tamamlayıpta gidilen bir şeyden ibaret olmadığını düşünüyorum.. Yani soyun devamı için ille de bebekler dünyaya getirmekten öte, hakikaten yaşamak gerekir bence.. Atlanılacak denizin olmamasıHani olur ya ağaç gövdelerine insanlar adlarını yazar ya da aşklarını, işte bu da bir anlamda yaşadım demenin mühürüdür bana göre.. Çünkü, kimileri, var olduklarını daha geniş bir alana yaymak ister, kimileri ise bir ağaç üzerine adını kazımakla mutlu olacağına inanır. Ben, hayatın öyle içine cup diye atlanılacak bir deniz olmadığını ancak bu yaşımda farkedebildim.. Bu denize önce atlayacaksın cup diye, sonra karşıda gördüğün kıyılara kulaç atacaksın, o kıyılarda yaşayanlarla tanışacak, yaşamın bir köy, bir kasaba, bir il yada bir ülke, bir kıta ve hatta bir dünya olamayacağını işte o zaman daha iyi anlayacaksın.. Tıpkı benim gibi.. Şu koca evrende küçücük bir kum tanesi olduğunun farkına varmadan ve her bir canlının bir başkasında bulunmayan özellikler taşıdığını ayırt etmeden yaşadığında mı yaşamış olursun?Gerçekten yaşamış olmakYoksa, yeryüzündeki tüm canlıların hem çok özel, hemde çok genel olduğunu, yani senin özel olupta, evrendeki herşeyin de özel olduğunu, bu anlamda hiç birşeyin bir başka şeyden üstün olamaycağını farkettiğinde mi yaşamış olursun? Bana göre herşeyi ayırt etmeye başladığın ve herşeyin farkına vardığın andan itibaren yaşamış olursun ki işte o zaman gerçekten yaşamışsın derim..Kim yanlış yapmadı ?Ben hayatımda hiç yanlış yapmadım diyen insanlarla dolu etrafımız, hatta ülkemiz..Şahsen ben hiç inanmam böyle söyleyenlere kaldı ki kimse inanmaz! Zira, her insan yaşamı boyunca hatalar yapar, bu hatalar sayesinde büyür, olgunlaşır çünkü. Yahut, yaptığı hataları görmezden gelerek yok sayarak küçülür, yok sayarken etrafında bulunan insanların sıradan hatalarına dikkati çekmeye çalışırlar.Gerçekten yaşayan insan, zaman içinde kendinde meydana gelen gelişmelerin farkında olandır, zamanında çok utandıkları bir duruma gün gelipte gülebilen kişilerdir, işte bu insanlardan korkulmaz..Hepimiz insanızMesela ben, hayatımda hiç hata yapmadım! Diyen insanlardan korkarım.. Hangi insan hata yapmadan büyüyebilirki şu hayatta.. Ben hata yapmadan bu günlere geldim diyen hangi insan "insan" olarak büyüyebilmiştir ki.. İki seçenek vardır ortada; ya kendini kandırıyordur, yada etrafındakiler.. Yada ipek böceği misali bir koza içine hapsetmiştir kendini o kozadan çıkmadan yaşadığını zannetmiştir..Beni soracak olursanız, şu yaşıma kadar iyi kötü yaşadım, kendimi alkışladığım durumlarda oldu, yerin dibine geçtiğim anlarda.. Gün geldi kendimi alkışladığım o durumlar canımı acıttı, gün geldi yerin dibine geçtiğim anlar gülmekten kırdı geçirdi beni.. Bu hayatta durağan kalmak ne mümkün! Yaşarken büyüyecek insan... Yani en azından ben öyle düşünüyorum..