Tüm sorunlarımız halledilmiş gibi
Isıtıp ısıtıp ülke gündemine BAŞKANLIK SİSTEMİNİ getiriyorlar.
Sanki Birileri Başbakan olduğunda, Cumhurbaşkanı olduğunda çözemedikleri sorunları BAŞKAN olunca çözecekmiş gibi.
Ülkenin siyasi ve sosyal yapısını kendileri açısından değerlendirenler bu işe çok meraklı.
Onca kötü örneği, onca acı tecrübeyi unutmamak lazım.
Başkanlık deyince benim aklıma; Saddam BAŞKAN, Kaddafi Başkan, Mübarek BAŞKAN, Esad Başkan geliyor.
Çok kötümser olmamak lazım ancak Metin ÖZKAN Hocamın tespitleride hiç yabana atılır cinsten değil.
Yarım asrı aşkın, Parlamenter sistemle yönetilen Türkiyenin, Yeni tartışma gündemi, Başkanlık sistemi. Şimdi soru şu, Türkiye; Başkanlık, yarı başkanlık, Türk modeli Başkanlık sistemiyle mi yönetilsin? Yoksa parlamenter sistemle devam mı etsin? * İktidara göre Başkanlık sistemine geçersek, Türkiye ABD gibi süper ülke olacak. Bu tanımlamaya halk dilinde; At yalanı, öpelim inananı derler ya, İşte tamda o misal. İyide kardeşim, Başkanlık sistemi sadece ABDde mi var? Mesela bu sistem nedeniyle yerlerde sürünen Tanzanya ya da Ugandadan neden söz etmiyorsunuz? * Kaldı ki bu sistem, Ekvator, El Salvador, Filipinler... Uruguay, Venezuela, Zambiya... Belarus, Bolivya, Brezilya... Afganistan, Arjantin, Azerbaycan... Dominik Cumhuriyeti, Endonezya, Ermenistan... Guatemala, Güney Kore, Haiti... Honduras, İran, Kazakistan... Kenya, Kolombiya, Kosta Rika... Liberya, Meksika, Nikaragua... Nijerya, Panama, Paraguay... Peru, Sri Lanka, Sudan... Surinam, Şili, Türkmenistanda da var. * Şimdi söyler misiniz? Bu ülkelerin hangisi Avrupalı? Ya da bu ülkelerin kaçında gerçek demokrasi... Kaçında barış ve huzur var... Ve bu ülkelerin kaçında insan hakları ihlali Avrupanın gerisinde?
Bilinen şu ki, Ekonomik durumu bıçak sırtında olan bu ülkelerin hiçbirinde, Ne yoksulluk, ne de yolsuzluk sorunu çözülememiştir. * O nedenle kimse kimseyi kandırmasın, Neymiş efendim; Parlamenter sistemde yetki fazlası varmış da, Yok, efendim Cumhurbaşkanının yetkileri Başkandan çok çok yüksekmişte, Başkanlık sistemi olursa Demokrasi gelecekmiş de, Siz onu bizim külahımıza anlatın. Mevcut sistemle makul şüphe kılıfı altında, Ülkenin anasını ağlatan muktedirler, Allah biliyor ya Başkan olsalar her halde derimizi yüzerler. * Dünya Demokrasi listesinde 98... Yolsuzluk yapan 183 ülke arasında 61... İfade özgürlüğü olmayan 180 ülke içinde 154... Yoksulluk konusunda 169 ülke arasında 83... Ölümlü iş kazalarında Avrupa birincisi... Trafik kazalarında ilk 10... Eğitim konusunda 110 ülke arasında 82inci sırada yer alan ülkemiz, Başkanlık sistemine geçse ne olur? Yarı Başkanlık sistemine geçse ne olur? * Türkiyenin Terör sorunu; Ekonomi sorunu... Demokrasi sorunu... Bilinç düzeyi düşüklüğü sorunu çözülmedikçe, Türkiyede beceriksiz yönetimin yok edemediği, Yoksulluk, Yolsuzluk, Yasaklar nedeniyle oluşan,
Adaletsizlik, Hukuksuzluk ve hamile kadından tahrik olan ahlaksız düşünce sorunu çözülmedikçe, Başkanlık sistemine geçilse ne olur? Parlamenter sistemle devam edilse ne olur? * Şimdi; Başkanlık diyerek Padişahlık sistemi getirmeye çalışan, Diktatöryal yönetim heveslisi muktedirlere diyorum ki; Uçuracağız dediğiniz Türkiyeyi, 12 yılda 4+4+4 yöntemiyle eğitmeye başlayıp, 17-25 yöntemiyle nasıl rüşvet ve yolsuzluk batağına uçurduğunuzu gördük. Aman Başkanlığınız eksik kalsın..! BANK ASYA BATTI MI Kİ YÖNETİMİ DEĞİŞTİ..? Aylardır beklenen oldu Hükümet BDKK aracılığı ile dediğini yaptı Bank Asyayı tamamen BDKKya devredemedi ama yönetimine el koydu. Gerekçe gizli ortaklarını açıklamaması !!! Birileri el koymayı geç kalınmış bir uygulama gibi göstermeye çalışsa da... Bunun hırs ve intikam duyguları ile yapılmış bir uygulama olduğunu... Hükumetten bağımsız bir kuruluşun tasarrufunda kanun gereği gelişmiş bir olay olmadığını hepimiz biliyoruz. Türkiyede ve dünyada Banka sahibi olmak çok ciddi bir şey... Herne kadar bizimkiler kar payı ile işleri yürütselerde Bankacılığın özünde tefecilik, kaynağında da dinimizce haram olan faiz vardır. Sn. Cumhurbaşkanı ve hükümet yetkilileri faiz lobisiyle restleşe dursun Ülkenin kaderini yine faiz lobisiyle çizmeye devam ediyorlar. Aylardır büyüklerimiz Merkez bankasına faiz indirimi yap diye baskı yapıyor. Merkez bankası tınlıyor mu ? Umursamıyor bile, madem Bank Asya gizli ortaklarını açıklamadı diye yönetimine el koyuyorsunuz... Merkez Bankasıda sözünüzü dinlemiyor bir operasyonda ona yaptırın. Hepimiz Merkez Bankasını devlet bankası olarak biliyoruz. Bu sayede onunda yapısını büyük ortaklarını öğrenmiş oluruz. Yani samimi ise MERKEZ BANKASINA el koysun. Faizleri indirsin ekonomi kendi tabirleri ile tıkır tıkır işlesin. Yok olmazsa, BANK ASYA ile oynayanlar 19 Kasım 2005 yılında çıkardıkları 5411 sayılı itibarın korunması ile alakalı kanunu bir daha gözden geçirsinler. Bankalarla uğraşmak faizi, enflasyonu düşürmez, dış ticaret açığını kapatmaz. İşçinin, memurun, emekli, asgari ücretlinin geçim sıkıntısına çare olmaz. Yeni ekonomik sorunlar, büyük sıkıntılar meydana getirir, Delik surda yeni gedikler açar... Hayırlı Cumalar...