Oğuz Kağan'ın altı oğlu vardır, bunlardan üç büyük oğlu Bozoklar, üç küçük oğlu ise Üçoklar olarak adlandırılırlar.

Bu altı oğlun her birinin dörder oğlu olur. Bu yirmidört oğul ise Oğuzların yirmidört boyunu temsil eder.

Bozoklar'dan Yıldızhan'ın dört oğlundan biri olan Beğdili Güzelbeğlü oymağının mensup olduğu boydur. Gaziantep'te ikamet eden Güzel, Güzelce, Güzelbey, Güzelbeyoğlu ve Güzeloğulları aynı soy ve kök birliğine sahiptir.

Bana göre en güzel Güzelbeğlü, sağlığında sıkça görüştüğümüz, kendini 'Mihmanlı obasından, Beğdili boyundan ve Güzelbeğlü oymağından Cemil Cahit Güzelbey' olarak tanımlayan rahmetli büyüğümüz Cemil Cahit Güzelbeydir.

Cemil Cahit Güzelbey, bilgeliğini ve kültürel derinliğini, mütevazi kişiliğiyle taçlandıran ender insanlardan biriydi.

Yaşamı ve eserleriye ayrı bir araştırma konusu olan bu abidevi şahsiyetle ilgili kısma ara vererek, Mehmet Sabri Güzelbeyoğlu otobiyografyası ile genetik aidiyetinin kodlarında gizli olduğuna inandğım bir yaşam serüvenine daha merhaba diyelim.

MEHMET SABRİ GÜZELBEYOĞLU (1892-1968)

1892 yılında Gazaintep'te doğdu. Babası Güzelbeyzade Hacı Emin Bey'dir. Annesi Dai'lerden Hamide Hanım'dır. İlk ve orta öğrenimini Gaziantep'te tamamladıktan sonra 1913'te İstanbul Darulfununun Edebiyat Fakültesi'ni bitirdi. Antep'te çok temelli bir medrese öğrenimi görmüş olarakmİstanbul'a gitmiştir. İstanbul'da İlahiyat Fakültesine de devam ederek burayı da bitirmiştir. Antep'e geldiği zaman din dersleri hocalığıda yapmıştır. Ayrıca tecvitle Kuran-ı Kerim de okurdu.

Darülfünunu bitirince Maarife intisap ederek öğretmen oldu. Kırk yıla yaklaşan öğretmenlik hayatında yurdun dört bir yanında binlerce öğrenci yetiştirdi. İlk vazifesi Kıbrıs'ta edebiyat öğretmenliğidir. Burada bir yıl görev yaptıktan sonra Birinci Dünya Savaşı'nın patlak vermesi üzerine ihtiyat zabiti (yedek subay)olarak askere gitti. Kısa bir talimden sonra Irak cephesine sevk edildi. İngilizlerle yapılan savaşta esir düştü ve Çin Hindi'ne gönderildi. 3,5 yıl süren esaretten sonra savaşın sona ermesi ile yurda döndü. Savaş, esirlik, yokluk, üzerinde derin etkiler yaptı, ilk şiirlerini orada yazmaya başladı. Şiire aruzla başlamış, çağdaşı bir çok şair gibi sonra heceye geçmiştir. Son şiirlerini hece ile yazmıştır.

Esirlik süresinde kendi kendine Fransızca öğrendi. Savaştan sonra kısa bir süre İstanbul'da kaldı. Gaizantep'e dönünce tekrar öğretmen olarak göreve başladı. Burada Ulumu Diniye ve Edebiyat öğretmenliği yanında Kolejde Fransızca dersleri de verdi.

1924 yılında Dai'lerden dayısı kızı Aliye Hanım'la evlendi. 1928 de Ankara'ya tayini çıktı. 1929'da Silifke'de 1 yıl,1930'da Tarsus'ta 2 yıl, ortaokul müdürlüğü ve edebiyat öğretmenliği yaptı. 1932'de tekrar Ankara'ya giderek Ankara Lisesi ve Musiki muallim mektebi edebiyat öğretmeni olarak görev yaptı. Reşat Nuri Güntekin, Ahmet Hamdi Tanpınar, Nurullah Ataç o dönemlerde birlikte öğretmenlik yaptıkları arkadaşlarıdır. Ankara Lisesinde, Orhan Veli Kanık, Oktay Rıfat ve Samet Ağaoğlu öğrencileri olmuştur. 1933'te Adana Ortaokul müdürlüğüne getirildi. Burada 4 yıl görev yaptıktan sonra 1937 de Nevşehir Ortaokul müdürlüğü görevinde bulundu. Kısa bir süre Denizli de görev yaptı. Yeniden Adana'ya tayin edilerek 3 yıl Ortaokul müdürlüğü ve öğretmenlik yaptı. Yaşar Kemal, Sadık Gövceli de bu dönemde öğrencileri arasındadır. 1941 de doğup büyuüdüğü Gaziantep' dönerek Gaziantep Lisesi'nde edebiyat öğretmeni öğretmeni olarak görevlendirildi. 1950 yılında emekli oldu. Gaziantep'teki ikinci görevi sırasında uzun süre sırasında uzun süre Halkevi başkanlığını da yürütmüştür.

Sabri Güzelbeyoğlu, 1953 yılında çocuklarının İstanbul'da okuması nedeniyle İstanbul'a gitmiştir. 11 Şubat 1968 yılında İstanbul'da yaşama gözlerini yummuş, Zencirlikuyu mezarlığında toprağa verilmiştir.

Yayımlanan Kitapları…

Duygu (1928), Kurtuluş Günleri (1929), Kara Günlerden Sonra (1930), Yanardağ'da Çağlayan (1933), Sevinç Günleri (1934), Turunç Dalları (1935), Suda Gümüş Serviler (1938).

Kaynak: Gaziantep Büyükleri ve Gaziantep Meşahirine Ek (Cemil Cahit Güzelbey) Ajans-Türk, Ankara 1988.