Madde bağımlılığı sorunu, alınan tüm önlemlere rağmen artmaya devam ediyor. Bağımlılıkla mücadele herkese görevler düşüyor. Özellikle ailelerin bu konuda farkındalık ve bilinç kazanmaları gerekiyor. Çocukların gelişiminde şahsiyet gelişimi de önemli bir yer tutuyor.

Türkiye’de her geçen gün artış gösteren madde bağımlılığı küçük çocuklarda artık daha sık görülüyor. Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi’nin (TUBİM) verilerine göre uyuşturucu madde kullanım yaşının 15 olduğunu dile getiren Sosyolog Zeynep Banu Dalaman, “Çocuklarımıza boş zamanlarını dolu geçirmelerini sağlayacak etkinlikler yaptırmalıyız. Çocuklar başarılı olduklarını gördükçe özgüvenleri artıyor ve bu tip davranışlardan uzak durabiliyorlar. Bunları geliştirecek programlar yapmalıyız” diyor.

Altınbaş Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Müdürü Sosyolog Zeynep Banu Dalaman, Türkiye’deki madde bağımlılığının en önemli sebeplerinden birinin Balkan rotası denilen Afganistan ve İran’dan gelen uyuşturucu maddenin Türkiye’den geçmesi olduğunu belirtiyor. Eğitim ve gelir seviyesi düşük bölgelerde uyuşturucu kullanımının daha fazla görüldüğünü dile getiren Dalaman, “Bu bölgelere çocuklar daha çok dışarıda ve arkadaşlarıyla vakit geçiriyor. Arkadaşlarından etkilenen çocuk da uyuşturucu kullanabiliyor” diye konuşuyor.

“AİLEDEN SEVGİ GÖREMEYEN ÇOCUK UYUŞTURUCUYA YÖNELEBİLİYOR”

TUBİM’in hazırlamış olduğu raporda yatarak tedavi gören hastaların maddeyi ilk kullanım yaşının 15-24 yaşları arasında olduğu belirtildi. İlkokul seviyesine düşen uyuşturucu kullanımında çocuğun aileden görmüş olduğu sevginin çok önemli olduğunu dile getiren Dalaman, “Okul köşelerinde oldukça fazla uyuşturucu tacirleri dolaşıyor. Bazı bölgelerde uyuşturucu kullanımının çok yaygın olduğu söyleniyor. Sadece gelir durumu kötü olan okullarda değil belli başlı okullarda da bu durumun az olsa da olduğu görüyoruz. Genele yaydığımızda eğitim ve gelir düzeyi düşük yerlerde uyuşturucu kullanımının daha fazla olduğunu söyleyebiliriz. Aile sevgisinin eksik olduğu veya aile içinde tartışmanın, huzursuzluğun olduğu yerlerde çocuk boşluğa düşüyor. Çocuk kendini dışlanmış hissediyor, asosyalleşiyor. Gelen herhangi bir teklife iyi ya da kötü ayrımı yapmadan evet diyebiliyor” diyor.