Yumuşak futbol!
Son Sivasspor maçı gösterdi ki; pas yapana puan vermiyorlar! Kalemize gelen ilk yarım pozisyon gol oldu. O halde nasıl maç kazanacaksınız? Al gülüm ver gülüm ile bu iş yürümez. Kontrollü oynamaz, alan daraltıp rakibi yıldırmazsanız maç alamazsınız. Bizim en büyük handikapımız bu. Yani tabiri caizse biraz yumuşak futbol oynuyoruz. Isırmadan elma yenmez. Sadece su içilir. Herkes de su gibi akışkan olmadığına göre anlayışımızı tekrar gözden geçirmemiz gerekli.
Pas çok, gol yok! Ne anladık bu işten. Ekmekle karın doymuyor işte. Sivasspor çok akıllı oynadı. Önce temkinli başladı. Blokları iyi doldurdu. Bulduğu ilk fırsatta da bombayı bırakıverdi. Bekir de yemi yuttu, daldı kamikaze gibi, pimimiz çekilmiş oldu. Bir defans oyuncusunun olmazsa olmazı ceza sahasında ayakta kalmasıdır! Dalmayla bu iş olmaz. Daha agresif oynamalıyız. Oyunun her iki yönünde de olmalıyız. Hem bozmalıyız, hem yapmalıyız. Biz sadece yapmaya çalışıyoruz. Birileri bizi bozunca da ruhumuzu teslim ediyoruz. Çünkü bozmaya muktedir değiliz ve sap gibi ortada kalıyoruz.
Ama ben ne olursa olsun oynadığımız futbolu beğeniyorum. En azından rakip kale önüne kadar. Üretkenlik kısır olsa da göze hoş gelen bir yapı var. Bu oyuna bir tutam savaş ekersek sonunda barışı bulacağız.
Herkes biraz Zurita biraz Ceylan olmalı. Zaten Tabatalık yapacak adamımız var. Bu takım iki Tabata'yı kaldırmaz!
Teknik kapasitemiz süper ama yarın karlı buzlu zamanlar gelecek ne yapacağız? Çamur balçık sahalarda teknik sökmez. İşte o zaman fizik kapasite devreye girecek. Kış aylarındayız. Sahada ayakta kalmalıyız. Bu ise güç ile olur.
B planı devreye girmeli. Zaten olması gereken de bu. Generaller savaşı kazanamaz. Erler savaşır, paşalar ayar verir. Yenildik ama ezilmedik muhabbetinden sıkıldım artık.
Öyle ya da böyle yendik demek istiyorum.
Hadi bakalım!