Zirve Üniversitesi ve Genç İşadamları Kulübü tarafından “Girişimcilik ve İstihdam Paneli” düzenlendi. Zirve Üniversitesi Rektörlük binası konferans salonunda düzenlenen panele, Zirve Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adnan Kısa, öğretim üyeleri, işadamları ve öğrenciler katılırken, konuşmacı olarak Naksan Holding Yönetim Kurulu Üyesi Taner Nakıboğlu, Kadooğlu Group Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu ve Deulcom International Yönetim Kurulu Başkanı Baybars Altuntaş yer aldı. Panelin moderatörlüğünü ise Ekonomist Yazar Fikri Türkel yaptı.

Panelin açılış konuşmasını yapan Zirve Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Adnan Kısa, tüm kadınların 8 Mart Dünya Kadınlar Gününü kutlayarak, Bugün üniversitenin Genç İşadamları Kulübünün düzenlemiş olduğunu ‘Girişimcilik ve İstihdam’ konulu panele katılanlara teşekkür etti. Yapılan aşılış konuşmasının ardından, Girişimcilik ve İstihdam konulu panelde işadamları, Zirve Üniversitesi çalışanları ve öğrencilerine girişimciliğe yönelik başarı hikayelerine ve kariyerlerinin dönüm noktaları olan başarı hikayelerini anlattı.

GİRİŞİMCİLİKTE EMEKLİLİK YOKTUR

Panele konuşmacı olarak katılan Kadooğlu Group Yönetim Kurulu Başkanı Tarkan Kadooğlu, girişimciliğin aslında kurumsallaşmakla, sıfırdan başlamakla diye bir şeyin olmadığını söyledi. Kadooğlu, “Girişimci insan her zaman girişimci olmalıdır. Sanayicilerimize bakalım, iş adamlarımıza bakalım, yaşları 70 veya 80’e gelen insanlar var. Onların sohbetlerine katıldığınızda bir girişimcilik ruhunun hala o insanlarda olduğunu fark edeceksiniz. Çocuklarıyla oturdukları zaman ‘şunu yapmamız gerekir, şu şeye dikkat ettiniz mi? şöyle bir pozisyon alsanız uygun olur mu?’ diye hala girişimcilik bulabilirsiniz. Yani girişimcilik, sonradan olan bir şey değildir. Girişimcilikte de emeklilik yoktur. Doğarken, girişimci doğarsınız, ölünceye kadar da girişimci olarak kalırsınız” dedi.

TÜSİAD ULAŞILMAZ DEĞİL

TÜSİAD patronlar Kulübü için yıllarca ülkemizde ‘ulaşılmaz, kimse gidemez, işte elit grup’ denildiğini belirten Kadooğlu, “Aslında baktığımız zaman algı bu şekilde olduysa da gerçek fiiliyatı bu değildir. TÜSİAD’ın içerisinde son 8 yıldan beridir, bulunan bir insan olarak, 2008 yılında bana üyelik teklif edildiğinde ve ondan 2 yıl sonra yedek yönetim teklif edildiğinde ve şuanda da yönetim kurulu teklif edildiğinde şunu gördüm. Yanlış bir algı var ülkede, yıllardan beridir bu anlatılmamış. Şu algıyı düzeltmek gerekiyor. Çünkü TÜSİAD’ın içerisinde bulunan 600 kişinin Türkiye’nin her tarafında yatırımı olan istihdam oluşturan insanlardır. Ne yazık ki bizim insanlarımızda şöyle bir algı var, işte zengin midir?, varlıklı mıdır? diye bunun hakkında bir şeyler söylemek, taş atmak vardır. Bence TÜSİAD yıllarca toplumda bu şekilde bir algıyla hep yanlış yönlendirildi. 1990 yıllarına baktığımızda TÜSİAD’ın bir girişimi var, Türk Girişimi İş Dünyası Konfederasyonu ile beraber Türkiye’nin en ücra köşelerine kadar, o bölgedeki iş adamlarının eğitimine, dernekleşmesinde maddi ve manevi katkı sağlıyor” dedi.

BÜYÜK GİRİŞİMCİLER BÜYÜK KAR EDER

Dünyadaki kapitalist ülkelerin sermayelerine bakıldığı zaman büyük girişimciler her zaman büyük karlar ettiğini küçük girişimcilerin ise her zaman küçük kar ettiğini ifade eden Kadooğlu, “Türkiye’de de bu böyleydi. Ama bu son zamanlarda herkes şahit oluyor son 15 yıl içerisinde aslında Turgut Özal’dan sonra başladı. Anadolu’nun her yerinde küçükler dahi büyümeye başladı. Bugün bir Konukoğlu grubuna baktığınız zaman, bir Naksan grubuna baktığınız zaman Türkiye’nin her tarafındaki Anadolu kaplanları dediğimiz insanlarda aslında şuanda büyük grupların içerisinde yer alıyor. Ama küçüklerde küçük kazanacak ki büyüğe doğru gidebilsin. Neticede büyük olan firmalarda küçükten büyüğe doğru ilerlemiştir. Cizre’de 37 yıl önce Grubumuzun onursal Başkanı ve kurucu Başkanı Cemal Kadooğlu 14 yaşında bir yolculuğa çıkmış. İşte babasının yanında marangozluk yaparken, marangozlukla çok zengin olunamayacağını görmüş kendi deyimi ile o gün ki şartlarda işte Suriye’nın sınır olması Irak’ın sınır olması münasebetiyle o ülkelerle sınır ticareti adı altında tabak, çanak getirmiş Gaziantep’te satışa sunmuş ve ticaretini bu şekilde başlatmış. Sonra kömür ticaretine atılmış, tabi kendisinin deyimi şudur, ‘sen işini sevmezsen başarılı olamazsın’ babamızdan gördüğümüz budur” diye konuştu.