CHP Gaziantep İl Başkanı Sait Köse, gazetemize yaptığı özel açıklamada, son derece ilginç bir gerçeği dile getirerek partide kayıtlı üye sayısına bakıldığında, sandıkta çıkan oyların tam tersi bir görüntü ortaya çıkardığını söyledi. Delege ağalıkları müessesi yüzünden partinin yara aldığını, bu tablonunun değişmesi gerektiğini söyleyen Köse "Bu partinin 24 bin kayıtlı üyesi varsa, bunun seçimde karşılığı en az 360-400 Bin oy demektir. Peki bu oylar nerede?. Bu da nereden bakarsanız bakın 6 milletvekiline tekabül eder. Nerede bunlar?"diyerek büyük bir çarpıklığı masaya yatırdı..

GEREKİRSE 24 BİN KİŞİYLE ANKARA'YA GİDERİZ

Milletvekili adaylarının partiye kayıtlı üyelerin katılımıyla yapılacak bir ön seçimle belirlenmesi için elinden geleni yapacağını söyleyen Köse, kontenjan konusunda ise, "12 Milletvekilliği için gerçekten bu halkın, seçmenin oyunu alabilecek 12 aday olduğuna kanaat getirdiğim sürece, il başkanı olarak ben üstüme düşeni yapacağım. Bütün ağırlığımı koyacağım, atama yaptırtmayacağım. Gerekirse 24 bin kişi ile Ankara'ya giderim, 24 bin kişiyi Ankara'ya yığarım. Ancak seçmenin oy vermeyeceği bir liste olursa, o zaman donanımlı, bu ülke için gerçekten benim 12 adayımdan çok daha donanımlı bir adayı eğer genel merkez burada birinci, ikinci, beşinci veya başka bir sıraya koyarsa da gurur duyarım. Bu da benim milletvekilim derim. O insanı başımın tacı ederim, o da partiyi sürükler, alır götürür" dedi.

CHP Gaziantep İl Başkanı Sait Köse ise, seçim sürecinde nasıl bir yol izleyeceğini, ön seçim, atama ile ilgili düşüncelerini, gündemi, belediyeleri ve TEMA'daki çalışmalarını konuştuk.

1903 FENERBAHÇE MESELESİ GİBİ DEĞİL

Takım tutar gibi siyaset yapanlardan olmadığını, dünya görüşüyle örtüştüğü için CHP'de olduğunu söyleyen Sait Köse, "Benim siyasi hayatım bir futbol takımı tutar gibi, 1903 Fenerbahçe meselesi gibi değil. Benim siyasi düşüncemi sorgulamak lazım, dünya görüşüme bakmak lazım. Herkes için de ben bu anlamda bakarım. Bir insanın parti kimliği taşıyor taşımıyor olması benim için çok önemli değil. İnsan değerlerine bakarım, gerisi lafı güzar. Aile kültürümüzden gelen bir düşünceyle, takım tutar gibi bir siyasi oluşumun taraftarı ve yanında olmadık. Biz kendimizi eğittik. Benim dünya görüşüm CHP ilkeleriyle örtüştüğü için bu partideyim. Şehitkamil'de 98 yılında ilçe sekreteriydim. İl Yönetiminde görev yaptım. Biz bu işe bugün başlamadık. Lise dönemimde de bu işlerin içerisindeydim" dedi.

BİZ STATÜKOCU OLMAYACAĞIZ

'Bugüne kadar siyasi düşüncemi satmadım, onurla taşıdım, hiçbir şekilde yandaş olmadım, yalaka olmadım' diyen Sait Köse, "Mezarlıkta hiç kimsenin acından öldü diye bir mezar taşı yoktur. İnsanlar karnını bir şekilde doyurur. Önemli olan doğru olmak, dik olmak, bir yerlere yanaşmamak, onurlu olmak, eğilmemek benim şiarımdır, ben bu doğrultuda hareket eden bir insanım. Çevremdeki arkadaşlarım dünyada bir Fidel Castro kaldı bir de sen kaldın diyorlar. Daha ötelere gitmeye, siyasi görüşüm sorgulamaya kalkışılırsa benim öğrenci birliği başkanlığım da var. Verdiğim mücadeleler belli, yediğimiz dayaklar belli. O dönem de gözaltılarımız da belli. Bu siyasi görüşün mücadelesini veren insanlardan biriyim. Biz statükocu olmayacağız. Ekip arkadaşlarımızı oluştururken de, bütün arkadaşlarımı çok ince eleyip sık dokuyarak belirledim. Hepsi de gerek siyasi düşünceleri, gerek dünya görüşleri, gerekse de partiye hizmetleri yönünden herkesin üzerinde mutabık kalacağı isimler. Geleceğe yönelik herhangi bir siyasi düşünceyle hareket ederek gelmedik. 37 kişilik ekibin 11'i bayan. Yönetimiz için parti içinden olumlu geri dönüşler de aldık. Bu görüntümüzü çalışmaya yönlendirdiğimizde de partilimiz görecek, değişimi de görecek" dedi.

PARTİ İÇİNDE BİRBİRİMİZİ YEMEYİ BİTİRECEĞİZ

Parti içerisinde bugüne kadar yaşanan hizipleşme, taraflaşmadan dolayı CHP'ye kızıp, küsüp, bu görüntüye oy vermeyen insanlar olduğunu belirten Köse, dışarıdaki bu insanları kazanmak için çalışacaklarını söyledi. Köse, "Ya bunlar kendi içinde bir kere barışık değil, evvela kendi içinde barışıklığı sağlamalılar' diye kamuoyunda bir beklenti var. Bu partilimizde de var, bize oy veren insanlarda da var. Partililer kendi içinde birbiriyle yarışabilir ama, bu yarış hiçbir zaman tarafkir, birilerini ötelemek, birilerini dışlamak şeklinde kamuoyuna yansımamalı. Parti içinde birbirimizi yemeyi bir şekilde bitireceğimize inanıyoruz" dedi.

NEREDE BU OYLAR?

Delege ağalıkları müessesi yüzünden partinin yara aldığını, bu tablonunun değişmesi gerektiğini söyleyen Köse şöyle konuştu:"Bu partinin 24 bin kayıtlı üyesi varsa, bunun seçimde karşılığı en az 360-400 Bin oy demektir. Peki bu oylar nerede?. Bu da nereden bakarsanız bakın 6 milletvekiline tekabül eder. Nerede bunlar? Demekki bunlar partiye bir şekilde getirilmiş, bir şekilde partiye kayıt edilmiş insanlar. Bunların içinde de delegeler ve delege ağalıkları müessesesi kurulmuş. Buradan da kendilerine siyasi beklentileri olan insanlar çıkmış. Biz bunun yanlış olduğunu anlatmaya çalışıyoruz. Her kesimden bu anlamda da destek görüyorum. Gerek partinin kayıtlısı, gerekse de yöneticisi bu tablo değişsin istiyor. İnsanların, biz doğru mesaj verecek şekilde karşılarına çıkalım. Ama bu Ahmet olur, Mehmet olur kim olursa olur. Önemli olan adaylarımızın toplumun kabul edebileceği donanımlı, nitelikli insanlardan oluşması."

ÖN SEÇİMDE TABLO ÖNEMLİ

Milletvekili adaylarının hangi yöntemle belirleneceği yönündeki sorumuz üzerine Köse şunları söyledi:" Ön seçimden anladığınız örgütten ne anladığınıza bağlı. Şimdi partiye kayıtlı üyeler derseniz saygı duyarım. İnsanlar artık 12. adaya da bakıyor. Kim olduklarına bakarım diyor. Niteliğin ne olduğunu insanlar çok iyi biliyor. Genel merkez de kota hakkını kullanır mı? Eğer 12 milletvekili tablosu seçmenin istediği gibi olmazsa, genel merkez Gaziantep'i sürükleyici flaş bir ismi getirebilir. Akp'de yok mu, niye AKP'de bu sesler çıkmıyor? Ben olurum sen olursun olmamalı. Herkesin partinin başarısını istemesi lazım. Bende sonuçta bu toplumun bir ferdiyim. Toplumun içinde birçok kesimle iletişim içerisindeyim. Ben şunu söylüyorum. Eğer milletvekili listesi, halktan, seçmenden bir teveccüh almıyorsa, isterse 24 bin kayıtlının hepsi gelsin seçime ne faydası var bana. CHP politikalarını insanlara anlatacak, halkın oy vereceği insanlar nereden gelirse gelsin Edirne'den, İzmir'den veya Antep'in içinden onlarla seçime gidilmeli"

24 BİN KİŞİ İLE ANKARA'YA GİDERİM

Partiye kayıtlı üyelerle ön seçim yapılması için gereken tüm mücadeleyi vereceğini, herkesin sandığa gelmesini sağlayacağını ifade eden Köse, "12'nin gerçekten bu halkın, seçmenin oyunu alabilecek 12 olduğuna kanaat getirdiğim sürece, il başkanı olarak ben üstüme düşeni yapacağım. Bütün ağırlığımı koyacağım, atama yaptırtmayacağım. Gerekirse 24 bin kişi ile Ankara'ya giderim, 24 bin kişiyi Ankara'ya yığarım. Ancak seçmenin oy vermeyeceği bir liste olursa, o zaman donanımlı, bu ülke için gerçekten benim 12 adayımdan çok daha donanımlı bir adayı eğer genel merkez burada birinci, ikinci, beşinci veya başka bir sıraya koyarsa da gurur duyarım. Bu da benim milletvekilim derim. Ben misafirperver bir kültürden geliyorum. Ben o insanı başımın tacı ederim, o da partiyi sürükler, alır götürür" dedi.

HİÇ ÇALIŞMASAK ZATEN 2-3 MİLLETVEKİLİ ÇIKARIRIZ

Bu partinin ilkelerine inanmış insanların hiç bir çalışma yapılmasa da zaten bu partiye oy vereceğini, iki, üç milletvekilinin çıkacağını belirten Köse, "Geriye ne kaldı, sizin bu almadığınız size kızan, küsen gidip CHP ilkelerini anlatamadığınız kesimlerden oy almak. Hizipleşmeden, biz bize yakışan bir duruşla kamuoyunun önüne çıktığımızda ben çok daha fazla sayıda milletvekili sayısı çıkaracağımıza adım gibi emin. Yeterki, ister yerelden ister merkezden gelsin doğru olan adaylarla kamuoyunun önüne çıkalım." dedi.

SAF VATANDAŞIM BUNLARA İNANIYOR

Bu partide artık sen-ben kavgasının sona ermesi gerektiğini, ülkenin kötü yönetildiğini dile getiren Köse, "Kefenimiz biçiliyor, birileri ülkenin altına dinamit koyuyor. Ben seni meselesini bırakmalıyız. Ülkenin başına ne çoraplar örüldüğünü, gelenek, görenek, kültür yapılarının alt üst edildiğini görüyoruz. Benim saf vatandaşım bunlara inanıyor. Bunlar sağlık sorununu çözdük diyorlar. Vatandaş özel hastanelere girememekle karşı karşıya. Kapı açık ama giremez" dedi.

DİSİPLİNSİZLİKTEN YARA ALIYORUZ

Bu partide hiç bir şekilde disiplinsizliğe müsaade edilmemesi gerektiğine inandığını bu konuda elinden geleni yapacağını söyleyen Köse, "Çünkü herkesin bu konuda söz sahibi olmaya çalıştığı, herkesin kendince partiyi yönetmeye çalıştığı, herkesin kendince bu partinin genel başkan sıfatına soyunduğu bir parti disiplinsizdir. Biz bu disiplinsizlikten yara alıyoruz. Bunu ortadan kaldırmak için elimizden gelen bütün gayreti göstereceğiz. Birinci önceliğimiz, parti içi disiplini tesis etmek. Disiplin çalışacak. Bunu çalıştırmadığımız müddetçe kamuoyundan, destek ve oy anlamında bir değişimi yakalama şansınız çok zor. Partiye bir şekilde herkesin saldırdığı, herkesin kendince burada siyaset üretmeye çalıştığı parti görüntüsü bizde olmamalı. Biz bunu engellemeye çalışacağız, bunu bozana da bütün gücümüzle karşı çıkacağız,elimizden gelen her türlü gücü göstereceğiz" diye konuştu.

GÜCÜMÜ GENEL MERKEZDEN ALIYORUM

Sait Köse'nin arkasında kim var? diye konuşulduğunu duyduğunu anlatan Köse, "Benim arkamda cumhuriyet halk partisi var. Benim arkamda cumhuriyet halk partisinin idealleri var, ilkeleri var. Ben gücümü genel merkezden alıyorum. Partililerimizin hepsi yanımızda. Sait Köse'yi herkes biliyor bilmeyende bilenden öğrensin" dedi.

220 BİN AĞACI KESMEKTEN KURTARDIK

TEMA'da uzun yıllar görev yaptığını, eğitim faaliyetlerinin yanısıra Gaziantep'in yeşillenmesine öncülük eden çok sayıda çalışmaya imza attığını anlatan Köse, "Doğayı korumak için mücadelelerimiz de oldu, bunlardan başarılı olduklarımız da oldu, başarılı olmadıklarımız da oldu. Örneğin Kuzey çevre yolu, Başpınar'dan gelip de kenti kucaklayan çevre yolunun yapımı ile ilgili verdiğimiz müdacele sonucu 220 bin ağacın kesilmesini önledik. O zaman Vali Muammer Güler, büyükşehir belediye başkanı Celal Doğan'dı. Projenin güzergahı değişti ve 220 bin ağaç yerine 2 bin ağaç kesildi. Atatürk Kültür Parkıyla ilgili, Okyanus Parkı gündeme geldiğinde 29 sivil toplum örgütü ayağa kalktı ve o proje bir anda sessiz sedasız çekiliverdi. Fuar alanıyla ilgili büyük tepkiler gösterdik. CHP'nin yürütmeye durdurma kararı alınmasına rağmen o fuarın içine o binalar yapıldı. Tramvay diyemiyorum trenin ne kadar doğru hizmet olup olmadığına bakmak lazım. Buna da gücümüz yetmedi. 5. Organize Sanayi bölgesinin o bölgeye yapılmaması gerektiği konusunda mücadele verdik. 5 farklı üniversiteden bilim insanını buraya getirdik. Elimizde bilimsel raporlar vardı, yürütmeyi durdurduk ancak bu iş Ankara'da halledildi" diye konuştu.

RAKAMLARIMIZ TUTMUYOR

Türkiye'nin orman varlığının yüzde 26 alarak açıklandığını ancak gerçek rakamın yüzde 14 olduğunu belirten Sait Köse, "Güneydoğu Anadolu'da bu oran yüzde 6-7'lerde. Son yıllarda ormancı arkadaşların çalışmaları önemli. Özellikle İslahiye ve Nurdağı'nda fidan dikme gayretleri var, ancak yeterli değil" dedi.

BELEDİYELER İKMALE KALDI

Belediyelerin çalışmalarını da değerlendiren Köse, eğrilerde, doğrularda olduğunu ifade ederek şunları söyledi:"Gazi Muhtara bakmak lazım. O kadar büyük kaldırımların bu memlekette ne işi var? Gücünüz yetiyorsa kaldırımların kenarındaki araçlara müsaade etmeyin. Yapın çok katlı otoparklar, yeraltına yapın. Yıllarca İbrahimli 2 bekledi. Niye beklendi. Arsanın metrekaresi ortalama 1 milyonun üzerine çıkmış durumda. Bu kadar arsa rantının olduğu bir başka il yok. Ekonomi durdu. Organize yüzde 30 kapasite ile çalışıyor. Ekonominin durduğu bir noktada arsa üretilmediğinin sıkıntılarını yaşıyor inşaat sektörü. Bu memlekette arsa rantı ortadan kaldırılmalı. Asım Bey, İbrahimli için şişe ağzı dedi, kendi ne değiştirdi, kentin ana kaldırımlarını 10 metre yapmak marifet değil, trafiğe kapatın o zaman. Bey mahallesi güzel bir proje. Belediyeler sınıfı geçer mi derseniz, ikmale kaldılar." Meral KINACILAR