Damat Ferit, İngiliz Yüksek Komiserliği Danışmanı Hohler'e şunları yazıyordu. 'Bütün umudumuz Allah'ta ve İngiltere'de, istediğiniz herkesi tutuklamaya hazırım'. Yaklaşık bir asır sonra bu role pek aşina bir yönetim ve 'Ergenekon' tutuklamaları…

Eski Alman Başbakan'ı Gerhard Schröder AKP için 'Şimdiye kadar gelenler içinde en fazla anlaştığımız yönetim' diyordu.

Yaklaşık bir asır önce Mustafa Kemal müstevliler için 'Geldikleri gibi gidecekler' diyordu.

Milli Kurtuluş Savaşı'nı var eden ahval ve şeraite günümüz aktörlerinin yerleştirilmesiyle dünle bugün arasındaki şaşırtıcı benzerlik kendiliğinden ortaya çıkmaktadır.

'Gençliğe Hitap' faslına duyulan alerjinin ve tikleri atan işbirlikçi ihanetin nedeni ise işte budur.

Ey Türk Gençliği!

Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegane temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahilî ve haricî bedhahların olacaktır. Bir gün, İstiklal ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkan ve şeraitini düşünmeyeceksin! Bu imkan ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve Cumhuriyetine kastedecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın, bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsî menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakr ü zaruret içinde harap ve bîtap düşmüş olabilir.

Ey Türk istikbalinin evladı! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen; Türk İstiklal ve Cumhuriyetini kurtarmaktır! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur!

Mustafa Kemal Atatürk
20 Ekim 1927



AKP Genel Başkan Yardımcısı ve Gaziantep Milletvekili Hüseyin Çelik'in Atatürk'ün "Gençliğe Hitabesi" ile ilgili olarak sarf ettiği sözler karşısında sessizliğini muhafaza eden ve gelişmeler karşısında kayıtsız kalan diğer AKP milletvekilleriyle birlikte MHP ve CHP Gaziantep Milletvekilleri de Türk Milletine karşı işlenmiş bu suça ortak olmuşlardır.

Tarih aydınlıkla karanlığın, hayırla şerrin, özgürlükle istibdatın, çağdaşlıkla taassubun, mücadelesindeki en büyük hakemdir. Bu bağlamda: Bizler, her birimiz bir Mustafa Kemal olmaya ve inadına Türk kalmaya devam edeceğiz.