Hatasız dost arayanın dostsuz kalacağına dair belleklerimizi iyi ki işgal etmiş, ne kadar kelamı kibar vardır, hatırlayınız. Arkadaşlığın ve dostluğun öneminin kalmadığı günümüzde, değerini kaybeden o kadar çok şey var ki, saysak bitmez. Bence dostluk adına cevherleşmiş en güzel söz; ' O söylüyorsa şüphesiz doğrudur.' sözü olsa gerek. Ne müthiş bir teslimiyet...

Herkesin yükselmek adına bir tür merdivene ihtiyacı olacağı kesindir. Kullanılan araç ne olursa olsun, sizi amacınıza götürüyorsa mesele yoktur. Eğer yüreğinizdeki oksijen sizi taşıyabilecek, kalp ve beyin fonksiyonlarınız görevinde aksamalara sebebiyet vermeyecekse, çıkın çıkabildiğiniz kadar... İlkellikten-çağdaşlığa, bedevilikten-medeniyete, cehaletten-bilgeliğe, taş kalplilikten-sevgiye, kötülükten-iyiliğe, zalimlikten-adilliğe, kölelikten-özgürlüğe doğru yönelen bir gece yürüyüşünüz olsun...Sizi başkalarından ayıran, kendi fikirlerinizin haleleri kuşatsın, önce çevrenizi sonra her yeri.

Sizin el-eminliğiniz, doğruluğunuz, sabrınız, şükrünüz, tavsiyeleriniz, idealleriniz başkalarının elinde ve dilinde hezeyana dönüşmüşse vaz mı geçeceksiniz yürüyüşten? Siz de peygamberlerini yalanlayan, lanetlenmiş kavimler gibi mi olacaksınız?.

Siz de kahin, sihirbaz mı diyeceksiniz kainata kalemle yazılan realiteye? Kesin olarak bildiğiniz gerçeklerin feyzine inanmayıp, ecnebi şüphelerle dolu sorular mı soracaksınız elçinize? Yoksa bütün kin ve ihtiras kurbanlarının beynimizi, bedenimizi, yüreklerimizi işgal etmiş yerli taşeronları mısınız, ey ikiyüzlüler?

Zorluk, meşakkat, sıkıntı ve üzüntünün ilelebet sürmeyeceğini, sonunda ruh ve beden afiyetinin kazanılacağını, insanlığın ancak 'Göz nuru' ile huzur ve güvene kavuşabileceğini, insanlık dinin yedi iklimde de duyulacağını, yedi düvelde kök salacağını, her şeyin sağlam esaslara bağlandığını, atının ilmeğini o halkaya bağlayanların kutsal topluluğa dahil olacağını, çevremizi saran tehlike çemberinin artık kırılacağını, hakkın ve adaletin emekleyerekte olsa herkesten önce hedefine varacağını, Yaratıcının rahmetinin her zaman gazabının önünde olduğunu bizlere en sağlam delillerle anlatan gece yürüyüşü değil midir?

Selam olsun beyaz Burak'a, selam olsun Nil'e, Fırat'a, Sidretü'l-Müntehaya, selam olsun kırmızı kum tepesinin yanındaki kabrinde yatana, selam olsun Beyt'i-Lahim'e, selam olsun peygamberlerinin de atını bağladıkları halkaya, selam olsun Beytu'l-Ma-mur'a, Cibril'e, selam olsun gece yürüyüşünü eksik etmeyen sevdalılara, Allah adına Mecnunlara...

Şah damarımızdan daha yakın sevgili. Ne olur affet bizi.. Biz seninle olduğumuzu bilemeden sensiz yaşıyoruz. Kalplerimize sen hükmet. Yaşadığımız hayatın semeresinde huzurunda bulunacaklardan eyle...

İsra, yücesindedir hayatın,

Geceleyin yürüyüş sevgiliye.

Ve ulaşmak bütün duaların adına,

Artık ne kalırsa kalsın geriye…