Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Zabıta Daire Başkanı Ömer Yalım, geçtiğimiz yıl alınan kararla yasaklanan atık toplayıcıların ardından şehrin daha hoş hale geldiğini söyledi. Suriyelilerinde gelişiyle patlama noktasına gelen atık toplayıcıların adeta bir sektör haline geldiğini hatırlatan Ömer Yalım, "Kent genelinde bu işi yapan 150 ise Suriyelilerle birlikte 1500 oldu. Bununla ilgili mücadeleye başlanmadan önce belkide 5 binli rakamlara ulaşmıştı. Bizim aldığımız araba sayısı 3 bin civarı. Karataş, İbrahimli, Binevler gibi imarlı bölgelerde çöpler oralarda kendileri için cazip olduğu için bu bölgelerde toplama merkezlerine kadar oluşturulmuştu. Bir sektör olmuştu" dedi.

ATIKLAR BELEDİYENİN MALIDIR

Gaziantep'te atık toplayıcıların 2015 yılının 7 ayı itibariyle encümen kararıyla yasaklandığını anlatan Ömer Yalım, "Yapılan toplantılar sonucu bu karara ulaşıldı. Belediye encümeni tarafından atık toplayıcılara yasak getirildi. Belediyenin amacı sıkıntıyı çözmekti. Mahalli çevre kurulu da bu yönde sıkıntılıydı. Bu Türkiye'ye model bir çalışma. Bu atıklar belediyenin malıdır. Atıkların toplanması, ayrıştırılması gerekiyorsa atıklarla ilgili bir iş ve işlem yapılması gerekiyorsa bunu belediyelerin yürütmesi gerekiyor. Şehitkamil'de MÖP, Şahinbeyde çöp toplamayla ilgili diğer bir firma tarafından bu işin ayrıştırılması, toplanması yapılıyor. Modern toplumlarda böyle olması gerekiyor. Her önüne gelen bir araba alıpta memleketin sokağında, caddesinde bu işi yapmaya kalkarsa kamu düzeninden bahsetmemiz söz konusu olamaz" dediler.

SURİYELİLERLE BİRLİKTE PATLADI

'Suriyeli sığınmacıların ülkemize gelmelerinin ardından atık toplayıcılık patlama şeklinde arttı' diyen Yalım, "Yani kent genelinde bu işi yapan 150 ise 1500 oldu. Bununla ilgili mücadeleye başlanmadan önce belkide 5 binli rakamlara ulaşmıştı. Bizim aldığımız araba sayısı 3 bin civarı. Bu iş birileri tarafından organize edilerek bir sektöre dönüşmüştü. Garip gurabanın kendi başına verdiği bir karar değildi. Birileri git topla deyip onun sırtından para kazanıyordu. Bu durumada gelmişti artık, bir sektör haline gelmişti. Artık bu kentte bunun yapılmasına müsaade edilmeyecek. Birileri buradan para kazanacak diye toplumun düzenine zarar verecek hiç bir şeye evet demedik. Toplumun selameti, güzelliği, esenliği açısından yapılması gereken bir işlemdi. Tüm kurumlar ortak olarak bu konuda beraber hareket ettik. İlçe belediyesi zabıtalarımız, kendi zabıtalarımız, çevre ve şehircilik il müdürlüğü ekiplerimiz, bu kentin selameti açından hassasiyet göstererek bu kenti bu sorundan kurtarmış olduk."

HIRSIZLIKLAR OLUYORDU

Bu yasağın alınmasında kamunun selametinin sözkonusu olduğunu belirten Yalım, "Atık toplama, bu kentte yaşayan diğer insanların hayatlarını etkileyecek düzeye geldi. Biz bunların içerisinde hırsızlık yapanları, gittikleri yerde farklı kamu düzenine aykırı hareket edenleri tesbit ettik. Belediye mallarını çalarken tespitlerimiz oldu, logar kapaklarımızı aldıklarını gördük, hurdacılarda yakaladık, inşaatlardan konutlardan bir şeyler çalarken tespitler oldu. Dolayısıyla kamunun, kentin bir sorunu haline gelmişti. Atık toplamak, netice itibariyle dar gelirli insanların tercih ettiği bir yöntem. Fakat ülkemizde sosyal devlet ilkesi çok güzel uygulanıyor, bu insanlara gerek kaymakamlık, gerek sivil toplum örgütleri, gerek belediyeler dar gelirli insanların ihtiyaçlarıyla ilgili fazlasıyla yardım yapılıyor. Bu memkelette yapana işte çoktur" diye konuştu.

TRAFİKTE TEHLİKE YARATIYORLARDI

Atık toplayıcıların gerek trafik güvenliği açısından, gerek yaya güvenliği açısından da tehlike yarattığını belirten Yalım,"Yayanın kaldırımda yürümesini engelleyecek şekilde atık indiriyorlardı, trafikte seyreden araçları, sürücüleri tehlikeye düşürecek şekilde hareket ediyorlardı. Her an kaza riski olabiliyordu. Hem kendi canı, hem de sürücü ve yayaların can güvenliği tehlike altındaydı. Karataş, İbrahimli, Binevler gibi imarlı bölgelerde çöpler oralarda kendileri için cazip olduğu için bu bölgelerde toplama merkezlerine kadar oluşturulmuştu. Bir sektör olmuştu. Dolayısıyla burada birilerinin para kazandığını, birilerinin çok cüzi paralarla bu işi yaptıklarını biliyoruz. Esas sıkıntı toplumun düzenini bozacak şekle girmiş olmasıydı" dedi.

GEÇ BİLE KALINMIŞTI

Atık toplayıcılığın yasaklanmasının ardından şehirde gözle görülür şekilde farklılık olduğunu belirten Yalım, "Gelinen nokta itibariyle Türkiye'de diğer vilayetler bu konuyla ilgili bu işin nasıl yürütüldüğüne dair bilgi istemeye başladılar. O kadar hoş oldu. Bugün kentimizin caddesinde sokağında dahi bu işin yapılmadığını görebilirsiniz. Münferit vardır, ancak kurallar herkes için vardır uymayanlara da gereken yasal işlem yapılacak. 220 TL para cezası var ve topladıkları malzemelere ve arabasına el konuluyor, atıkları da imha ediyorz. Bunu tavizsiz şekilde yürütmeye kararlıyız. İnsanın geçimiyle ilgili her meşru faaliyete destek veririz ama bu toplumun diğer kesimlerini etkileycek gayri meşru bir faaliyete dönüştüğü takdirde gereğini yapmak gerekir. Aslında geç kalınmış bir olay. Bunlarla mücadale edilmediği takdirde daha sonra altından kalmayacak sorunlara dönüşüyor. Meşru olmayan bir şey sanki meşrulaştırılmış gibi bir hava alıyor. Yaptığımız uygulamayı belli bir noktaya getirmek kadar sürdürebilmekde başarı. 7/24 takibi ve sürdürülebilirliği önemli." diye konuştu. Meral KINACILAR