Bir soru sorarak düşüncelerimi ifade etmek istiyorum: Gaziantepin önceliği ne olmalıdır? Bu soruya karşı çok sayıda cevap verileceğini duyar gibi oluyorum. Acele cevap veren birçok kişinin hemen yemek kültürü diye cevap vereceğini, iş adamlarımızın bazılarının Gaziantep sanayisi-iş hayatı diyeceğini, tarımdan, işsizlikten, eğitimden, tarihi dokudan bahsedenler olacağını tahmin ediyorum. Yemekten bahsedeceklerin çok olacağı bence kesindir. Bu beni çok üzüyor. Her yerde lahmacun, kebap, baklava fıstık, yetmedi yuvarlama, içli köfte, yağlı köfte, mercimekli köfte, analıkızlı, ciğer kebabı, patlıcan kebabı, altı ezmeli domatesli kebap, ala nazik, kuruluk dolma, katmer, baklava, künefe ve saire ve saire sayısız yemeği, kebabı ve tatlısı ile Gaziantepin bu ünlü yemeklerini aklına getirerek birçok kişi bana Gaziantepten İstanbula göndermede bulunarak, 'Ne yoorum, yemiyek mi bunları, bu yemekler Gaziantepin fark yaratan unsurlarından, sen ne biçim Gazianteplisin' diyebilir, hatta kızabilir. Benim bu yemek kültürüne itirazım yok. Hiç kimsenin de itirazı olamaz. Fakat arkadaşlar el insaf. Öyle bazı hemşerilerimiz var ki, günde 24 saat yemek düşünüyorlar. Yemek her yerde onların ilk önceliği. Üstelik bazı etkinliklerde ilk akla hemen ünlü yemeklerimiz, kebaplarımız ve tatlılarımız geliyor. Değerli okurlarım tüm Gazianteplileri tenzih ederim. Sadece bahsettiğim bazıları için görüşlerimi ifade etmek istiyorum. Aslında bahsettiğim hususların sizler de farkındasınızdır. Önceliklerin sırası biraz değişmeli ve hak ettikleri yerlerine oturmalıdır.

Bence önceliklerin sırası şu sırada olmalıdır: Gaziantep, Kurtuluş Savaşında, vatan müdafaasında yurdumuzu işgal eden düşmana karşı ilk savaşan kahraman ve Gazi şehrimizdir. O nedenle Gaziantepin ilk önceliği tarihi, kahramanlığı, tarihsel kültürü ve değerleri olmalıdır. Her zaman her yerde, her etkinlikte bu çok kıymetli değeri aklımızda ilk planda olmalı, en azından kurtuluş gecesi etkinliklerinde yemek ve içmekten daha çok Gaziantep müdafaasını konu alan etkinliklere daha çok öncelik verilmeli, bayramlar, 25 Aralık kurtuluş günü ve 8 Şubat Gazilik unvanı verildiği gün, her yıl daha coşku içinde kutlanmalıdır. Geçen zaman, bu müstesna kahramanlığın izlerini asla silmemelidir. Gaziantepin ikinci önceliği eğitim, üçüncü önceliği kültür ve sanat, dördüncü önceliği sanayisi, iş hayatı, üretimi, tarımı ile tüm çalışma hayatıdır gayet tabi. Sporu da unutmayalım. Gaziantepsporun süper ligdeki yeri her zaman ilk altı takım içinde olmalıdır. Çünkü Türkiyenin altıncı büyük şehridir. Son galibiyetinden dolayı Gaziantepsporu kutluyorum. Her takım gibi şampiyonluk için oynamalıdır. Eğitim, kültür ve sanat konularına daha sonraki köşe yazılarımda tekrar değinmek ve görüşlerimi sizlerle paylaşmak istiyorum.

Bazı etkinliklerde lahmacun veya baklava yeme yarışmaları olduğunu üzülerek görüyorum. Bu gibi yarışmalardan vazgeçerek, matematik, resim, müzik, spor, şiir gibi konularda yarışmalara ve eğitimi, kültürü ve sanatı destekleyen daha faydalı her tür yarışmalara öncelik vermek gerekir. Lütfen yemek konusunu günde sadece üç defa düşünelim. Şehrimizin adı geçince akla ilk olarak yemeklerimiz değil, kahramanlığımız gelsin lütfen. O güzel yemeklerimizi, kebaplarımızı ben de severim. Her Gaziantep erkeği gibi çok güzel çiğ köfte yoğurur, gayet leziz patlıcan kebabı yaparım. Lahmacun da yaptırırım ve severim. Fakat günde 24 saat bunları düşünmem ve lafını etmem. Kalın sağlıcakla değerli okurlarım…