Yurt dışına kaçırılan Gaziantepin tarihi hazineleri olduğu biliniyor. Yetkili kuruluşlarımızın alacağı gereken önlemlerin alınması ve bu konuda kendisine görev düşen vatandaşlarımızın gayreti ile bu sorunun önüne geçileceği, herkes tarafından bilinen bir gerçektir.

Bendeniz Erol Güngör, eski bir Gaziantepli olarak, bir başka açıdan benzer saydığım bir konuya değinmek istiyorum izninizle. Kaçırılan hazine değince, bendeniz sadece tarihi eserler, arkeologlar tarafından çıkartılan tarihi kalıntılar ve tarihi belgelerin kaçırılması olarak anlamıyorum bu tanımı. Birçok konuda eser sahipleri olarak çok sayıda yetişmiş, kıdemli tüm değerlerimize ve onların mevcut (veya kaybolma veya çalınma riski taşıyan) eserlerine ve diğer tüm uzmanlarımıza yeteri kadar sahip çıkmamak, onları başka şehirlere, hatta başka ülkelere kaptırmak olarak da anlıyorum bu tanımı. Gaziantepli Akademisyenlerin ilmi yayınlarından, bestekar-şair-yazar-ressam ve tüm Gaziantepli sanat ve kültür adamlarının tüm eserlerinin ve halkımızda bulunan ve 'Kent Arşivi Müzesi' binasında muhafaza edilmesi gereken, Gaziantepi ilgilendiren tüm kayıt ve belgelerin, sanırım 2015/Aralık ayında resmen açılması düşünülen Gaziantepin Kent Arşivi Müzesi binasına, açılışı müteakip bir an önce konmasının ve muhafaza edilmesinin gerektiğini, zaman kaybedilirse bu eserlerin bir kısmının kaybolabileceğini, dolayısı ile kaçırılan değilse de kaybolması muhtemel eserler (bir anlamda hazineler) anlamına geleceğini düşünmemiz ve gerekeni yapmamız gerektiği görüşündeyim…

Bence en önemli hazine, yetişmiş, kendisini geliştirmiş, toplum değerlerine değer katabilecek durumdaki (çeşitli mesleklerden, ilim, kültür ve sanat adamlarımızdan) kıdemli olan (bu gün var, yarın aramızda olmayabilecek yaşta olan) Gaziantepli insanlarımızdır. Örneğin kaybolmaya yüz tutmuş mesleklerden bazılarını tekrar kazanmak gerekebilir. O meslekler tamamen unutulmadan, hala o mesleğin birkaç ustası hayatta iken, onları bulup onların desteği ile unutulan ve fakat aslında yararlı olan ve Gaziantepi hatırlatan o mesleğin yeniden hayata geçirilmesini sağlamalıyız. Aksi halde o mesleği başka şehirlerin hatta başka ülkelerin insanlarının bir şekilde öğrenerek kendilerine mal etmeleri mümkündür. Bakın ünlü Gaziantep baklavasının patentini neredeyse Yunanistana kaptırıyorduk. Geç de olsa patentini Gaziantep aldı çok şükür. Buna benzer birçok konuda geç kalmamak gerekir. Bahsi geçen Gaziantep değerleri olan kıdemli sanatkar, sanatçı, ilim, fen ve kültür alanlarında Gaziantepin değerlerine değer katan tüm Gaziantepli değerlerimizin hepsini isim isim tespit ederek, onlar hayatta iken onları bulup, Gaziantepe katkılarını eksiksiz olarak sağlamak gerekir diye düşünen, 74 yaşında eski bir Gaziantepli olarak, sanat eserlerimle ve uzmanlık alanıma giren İş sağlığı ve güvenliği konusunda Gaziantepteki eğitim ve panellerde konuşmacı olarak kalan ömrümde katkı vermeye her zaman hazır olduğumu bilmenizi ister, tüm Gazianteplilere sevgiler ve saygılar sunarım. Kalın sağlıcakla değerli okurlarım.