20 AĞUSTOS'TA, BU KONSER DE NEYİN NESİ? Tarihsel sosyolojinin çağdaş filozofu olarak kabul edilen Ortega, insanlar hayvan arasındaki farkın zeka ile değil ancak ve ancak zihinsel birikimle yani bellekle mukayese edilebileceğini söylüyor. Kesin olarak ispatlanmış olan bilimsel yargıya göre; insanı insan yapan özelliğin birinci öğesi sosyal tarihin zihinsel birikimi sayılıyor. Tekrar Ortega'ya dönelim; "İnsan, hatırlama yeteneği sayesinde, geçmişini biriktirir, ona sahiptir; ondan yararlanır. İnsan asla ilk insan değildir. İnsan varolmaya birikmiş bir geçmişin yüksekliğinden başlar. İşte insanın tek hazinesi., ayrıcalığı ve belirtici özelliği budur. Geçmişin isabetli, korunmaya değer sayılar kısmı o hazinenin en değerli yanı değildir, asıl önemli olan yanılgıların anısıdır. Çünkü, aynı hatalara düşmemizi engeller. İnsanın gerçek hazinesi yanılgılarının hazinesidir. Binlerce yıl süresince damla damla damıtılmış hayat deneyimidir. O nedenle Nietzsche üst insanı, belleği en uzun olan varlık diye tanımlar" Peki, geçmişle geleceği birleştiren ve hayatı kuran bağların kopartılmasıyla tarih şuurunun ortadan kaldırılması nelere sebebiyet verecektir. Elbette ilkelleşmenin ve hayvanlaşmanın. Millet olma şuurundan uzaklaşan toplumların mankurtlaşmış insan sürüleri haline gelmesi de, geçmişle bağlarını kopartarak tarih bilincinden uzaklaşanların geleceği birlikte kurma hakkını kaybetmesi de anılan bu insan kütlelerinin aynı kavşakta buluşturacaktır. Tarih: 20 Ağustos 2012, Şehitkamil İlçemizde Karşıyaka Polis Karakolunun önündeki bomba yüklü aracın PKK'lı teröristler tarafından patlatılması sonucu resmi rakamlara göre 10 yurttaşımız hayatını kaybederken, 9'u ağır olmak üzere 66 kişi yaralanmıştı. Bölücü örgütün acımasız yüzüyle bayramın birinci günü tanışan Gaziantep, yükselen karşı tepkinin neden olduğu kargaşa ve kaosla etnik bir hesaplaşmanın kıyısından dönmüştü. Kanlı 20 Ağustos katliamı, bölücü terörün Türk Milletine karşı işlediği sayısız suçtan sadece biri olarak hafızalarımıza kazınmıştı. Yazılarımı takip edenler bilir, alçaklıkta sınır tanımayan bu sinsi saldırıyı "Kanlı Bayram" olarak betimlemiş ve bu kalleşliği Türk milletine hatırlatma vazifemizi yerine getirecek, her yıl takipçisi olacağımızı belirtmiştik. Şimdilerde 20 Ağustosun yıl dönümü. Birde ne görelim . "Tam 12 Şehir, 7000 km yol, 300 kişilik ekip" sloganıyla Türkiye'ye duyurulan " Yedigün Yaz Konserleri" çerçevesinde 20 Ağustos 2013 tarihinde Demokrasi Meydanında Murat Boz konseri. Bu konsere izin veren, evrak-ı matbuaya imza koyan mülki kat, Gaziantep Valiliği, Emniyet Müdürlüğü, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi, İlçe Belediyeleri, İl Genel Meclisi, Diğer Kamu Kuruluşları ve Sivil Toplum Örgütleri olmak üzere bunlardan hiç mi biri "20 Ağustos" un Gaziantep'in yüreğinde patlatılan PKK bombalarının, ölümün, acının, kanın ve gözyaşının yıldönümü olduğunu anımsamadılar. Şimdi yapacağınız tek şey: Derhal kaydıyla verilecek konseri iptal etmek ve etkinliği ileri bir tarihe ertelemek. 20 Ağustos'ta millet olma şuurunu tümden kaybederek, sosyal ve tarihsel hafızasını ve kimliğini yitirmiş mankutlar olarak Murat Boz konseri için Demokrasi Meydanında mı olacaksanız? Yoksa Şehitleriniz ve kayıplarınız için Karşıyaka Polis Karakolunun önünde, yani olmanız gereken yerde mi olacaksınız? Unutmayın ki bu tercih. Savaşa karşı Barışın, Ölüme karşı Hayatın, Mankurtizme karşı Milletleşmenin, Neme lazımcılığa karşı tTplumsal sorumluluğun bir tercihi olacaktır.