Gaziantepspor takım kaptanı Elyasa Süme, Gaziantep yemek kültürünün vazgeçilmez bir parçası olan Ciğerci Hüseyin Usta’da bir araya gelen spor muhabirimiz Muharrem Türkoğlu’na, son günlerde yaşanan terör olaylarından kulübün hedeflerine kadar bir çok konuda açıklamalarda bulundu. Gaziantepspor’un son yıllarda taraftar sayısının iyiden iyiye düşmesi nedeniyle kırmızı – siyahlı futbolcuların duygularına tercümen olan kaptan Elyasa Süme, Gaziantep halkının en büyük markasına sahip çıkmasını istedi. Bir şehrin futbol kulübünün o kentin vizyonu olduğunu aktaran kaptan, Gaziantepsporlu taraftarların her maçta yanlarında olmalarını ve kötü oynadıkları maçlarda dahi kendilerine destek vermeleri durumunda daha da başarılı bir takım olacaklarını belirtti. Kulüp bünyesinde yer alan bütün futbolcu arkadaşlarının hem çok yetenekli ve hem de çok iyi insanlar olduğunu bütün oyuncularla birlikte tek hedeflerinin Gaziantepspor’u daha iyi seviyelere taşımak olduğunu aktaran kaptan, Gaziantep’in gelişen bir şehir olduğunu bu doğrultuda da Gaziantepspor’un da çıtasını yükseltmesi gerektiğini savundu. Son aylarda yaşanan terör olaylarından dolayı büyük bir üzüntü yaşadığını ifade eden Elyasa Süme, yüzlerce eve ateş düştüğünü ve bundan sonra akan kanların durması gerektiğini, birlik ve beraberlik içinde huzurlu bir ülkede nefes alınsın temennisinde bulundu. EVLERE ATEŞ DÜŞTÜSon günlerde yaşanan terör olayları nedeniyle derin üzüntüler yaşadıklarını söyleyen Gaziantepspor takım kaptanı Elyasa Süme, “Hayatımızda futbolu konuşamaz hale geldik. O kadar çok evlere ateş düştü ve şuan vatanı için hizmet eden binlerce kardeşlerimiz var, bizleri koruyorlar. Onların ailelerinin Allah yardımcıları olsun. Ne duygular içinde olduklarını tahmin edebiliyoruz. Onlara dua ediyoruz ve hepimizin de dua etmesi gerekiyor. Çok zorlu bir süreç inşallah her şey tekrardan düzelir, eskisi gibi barış ve huzur içinde yaşarız. Olaylar gerçekten tarif edilemeyecek kadar üzücü” dedi. ŞÜKÜR EDERİMAlmanya’da doğup büyüdüğünü ve 20 yaşına kadar orada futbol yaşantısını sürdürdüğünü söyleyen kaptan, “Profesyonelliğe de orada başladım. Ümit milli takımına seçiliştim o zaman Türk takımları beni istemeye başladı, çünkü orası bir vitrindi. Ertuğrul Sağlam’ın çalıştırdığı Samsunspor’u tercih etmiştim tabi Mutlu hocamda orada görev yapıyordu, aradan 11 yıl geçti ve şu anda Mutlu hocayla birlikte çalışma fırsatı oldu. O zaman 21 yaşında genç bir futbolcuydum ama şimdi oldukça tecrübe sahibi oldum. Bu açıdan geriye baktığım zaman çok mutluyum. Benim adıma güzel zaman geçti, tabi ki daha farklı durumlarda olabilirdi ama ben her zaman şükür eden birisiyim. Allah’ıma şükürler olsun sakatsız, belasız sezonlar geçirdim ve önümde daha uzun yıllar olduğunu düşünüyorum. Kendime iyi baktığım içinde inşallah rabbim sakatlık göstermez. Ben Gaziantepspor’a en iyi şekilde ve daha iyi yerlerde hizmet etmek istiyorum. Elimizden geleni yapıp Gaziantepspor’u layık olduğu yerlere götürmeyi amaçlıyoruz” dedi. ANNE BABA HAKKINI ÖDEYEMEMKendisini bildiği günden beri futbol oynadığını aktaran Süme, “Tabi o zaman ki dönemler çok farklıydı. Yani bilgisayarlar, Playstation, cep telefonları yoktu, biz dışarıda futbol oynardık. Arkadaşlarım kulüplerde futbol oynarken ben sokakta oynadım, onlar beni bu işe yönlendirdiler. Anne ve babama söylediğimde onlarda sağ olsunlar bana destek verdiler. Bu konuda annemin babamın hakkını ödeyemem. Her zaman bana destek çıktılar. Onların da çok büyük bir payı var. Bu şekil de bir başlangıç oldu, oynadıkça da kendimizi geliştirdik, bir şeyler üstümüze koyduk, zaten yapımda da var, hala da öyle çok çalışıp kendimi geliştirmek istiyorum. Öğrenmenin yaşı yok, her zaman bir şeyler öğrenebilirsin. Ancak o şekilde tecrübe sahibi olabilirsin. Biz bu yolda bu şekilde, bu düşünce ile devam ettiğimiz için de her defasında üstüne bir şeyler koyduğumu düşünüyorum” dedi. TECRÜBELERİMİ AKTARIYORUMKadro bakımından geniş bir takıma sahip olduklarını aktaran Kaptan, “Genç arkadaşlarıma tecrübelerimi aktarmaya çalışıyorum, bulunduğum takımda ortam gerçekten olağanüstü, hepimiz abi, kardeşiz, arkadaşız, dostuz yani bir aileyiz. Sadece futbolcu arasında değil, hocamızla da aynı şekilde, yönetimle de aynı şekilde, o yüzden benim işim o yönden kolaylaşıyor, çünkü herkes elinden geleni yapmaya çalışıyor. Herkes elinden geleni yapmaya çalıştıkça benim de yüküm hafifliyor, açıkçası bu konu da bir şeyler olduğu zaman, bir şeyler aktarıyoruz. Artık hocaların, futbolculara olan o köprüyü tamamlayıp yardımcı olmaya çalışıyoruz. Ama çoğu zaman da dediğim gibi arkadaşlar çok iyi niyetli olduğu için, gerçekten çok mantıklı yürüdükleri için, benim işim kolaylaşıyor. Tabii bizde büyükler olarak, arkadaşlar olsun, diğer büyükler, aynı şekilde zaten kendi tecrübelerini aktarıyorlar. Bende zamanın da gençken, benim takımın kaptanlığını yapan Yılmaz Özlem vardı, Ankaragücü’nde Ceyhun Eriş vardı, onlardan çok şey öğrendik, sağ olsunlar bize çok şeyler öğrettiler, aktardılar. Bende bu şekilde arkadaşlarıma yardımcı olmaya çalışıyorum ki onlar da bu meslekte iyi yerlere gelsin, iyi bir kariyerleri olsun, daha başarılı olsun ve en önemlisi tabii ki Gaziantepspor’un başarılı olması için. Bu şekilde devam ettiğimiz sürece, herkesin de böyle iyi niyetli davrandığı sürece, güzel şeyler olacağını düşünüyorum. Ama hala çok eksiklerimiz var. Yani o yüzden gayretliyiz, eksikler var hatalar oluyor, yanlışlar oluyor, normal şeyler, bu her yerde var. Biz orda kaptan olarak, liderlik yapmaya çalışıyoruz. Arkadaşlara doğru yolu göstermeye çalışıyoruz, tabii ki benimde yanlışlarım oluyor. Orda her zaman bende açığım. Birbirimizle iyi bir şekilde, iyi bir niyetle, uyarıyoruz, konuşuyoruz ve hatalarımızı düzeltmeye çalışıyoruz. Bu şekilde güzel bir ortamla işimizi sürdürüyoruz” dedi. GAZİANTEP GELİŞİYORGaziantepspor’a geldiği ilk yılında daha iyi bir takımın olduğunu açık dille söyleyen kaptan Elyasa Süme, “Kalite olarak çok iyi bir takımımız vardı. Uefa’ya gittik, zaten sonra özel hayatımla ilgili nedenlerden dolayı, ben Gaziantep’ten ayrılmak zorunda kaldım. İstanbul’a gittim, babam rahatsızlandı, sonra o 2 yılda Dünyanın en iyi en güzel şehri İstanbul, derler. Orda yaşadım, gerçekten orda da çok iyi tecrübeler edindim. Başarılı oldum, Kasımpaşa’da ama açıkçası Gaziantep’i her zaman özledim. Yani Gaziantep’ten ayrılırken, Gaziantep’e döneceğim diye hiçbir düşüncem yoktu. Ama Gaziantep’ten ayrıldıktan sonra, Gaziantep’i ne kadar özlediğimi ve güzel olduğunu, buradan ayrıldıktan sonra hissettim ve gerçekten çok fazla teklif olmasına rağmen, tercihim Gaziantep oldu. Maddiyat bile orda ikinci sıradaydı. Burada, yönetimin, hocamın, eski takım arkadaşlarım zaten yaklaşımı hatta personelin bile yaklaşımından dolayı bildiğimiz, insanlar olduğu için, şehirde bildiğim için, öyle bir tercihim oldu. İyi ki de öyle bir tercih yaptım dedim, çok da mutluyum Allah’a şükürler olsun geldim. Şehir olarak da bu ilk dönemle, şuan ikinci dönem, arasında gerçekten çok büyük farklar var, yani Gaziantep gittikçe gelişiyor. Çok büyük gelişmeler farklar, görüyorum. Sosyal anlamda, şehirleşme anlamında, çok büyük yol kat etti ve daha da ediyor çünkü Gaziantep gerçekten yöre olarak çok önemli bir noktada Türkiye’nin çok önemli bir yerinde, herkes zaten bunu söylüyor, çok güçlü bir şehre sahibiz, o yüzden de bu güçlü şehre, güçlü bir Gaziantepspor göstermek istiyoruz. Tabii ki zaman, zaman sıkıntılar oluyor, problemler yaşıyoruz. Ama biz dediğim gibi saha da en iyisini yapmaya çalışıyoruz, elimizden geleni yapıyoruz, iyi olur, kötü olur. Gaziantep şehrinden o desteği her zaman bekliyoruz. Gaziantep’e yakışan Gaziantepspor, çünkü çok açık ve net bunu da söylemek gerekiyor, Gaziantep’in en büyük markası Gaziantepspor’dur. Bunu kimse inkar edemez, bu net bir şekilde ortadır. Çok fazla diğer şeylerden örnek vardır, küme düşüp de Anadolu şehirlerinden ve bu pişmanlığı yaşayan insanlar, Allah korusun biz zaten hiçbir zaman öyle küme düşme hesabında değiliz, düşüncesinde de değiliz. Biz her zaman daha iyi yerler de daha iyi şeyler nasıl yaparız diye düşünüyoruz. Ama bu markayı daha değerli kılmak için, destek lazım. Bunu maddi olarak demiyorum, maddiyatı geçtim yani, manevi olarak en azından Gaziantepspor’a destek çıkalım. Bunu her zaman söylüyorum zaten, hiç kimse sırt çevirmemesi lazım. Maalesef Türkiye’de çok büyük olaylar yaşıyoruz, burada da aynı konular hep, birlik beraberlik içinde hareket etmemiz gerekiyor. Bu bizim kulüp içinde geçerli o yüzden herkes tek yumruk hareket ettiği zaman çok daha iyi yerlere geleceğini düşünüyorum. Gaziantepspor her zaman daha iyi yerlere gelmek zorunda. Hak ettiği şey bu çünkü Gaziantep şehri gerçekten çok büyük bir şehir, bu gayretle çalışırsak inşallah bu dediklerimiz olursa da çok mutlu oluruz. Bizde hep Gaziantep’e güzel bir şekilde hizmet etmek istiyoruz, temsil etmek istiyoruz. İnşallah halkımızı da bu şekilde mutlu ederiz” dedi. SAKİN HAYAT YAŞIYORUMTesisler ve evinin haricinde dışarıda çok fazla gezen biri olmadığını kaydeden Süme, “Ben ailemle olmayı ve çocuğumla vakit geçirmeyi çok seviyorum. Arkadaşlarla da çok görüşüyoruz ama daha sakin bir hayat yaşıyorum. Sonuçta bizim mesleğimiz kısıtlı, şimdiden düşünüyorsun acaba kaç yıl daha futbol oynarım?, kaç yıl böyle gider? Bu nedenle ekmeğimizi vücudumuzun dinç kalmasından kazanıyoruz. Bu nedenle kendimize dikkat etmemiz ve ona göre yaşamamız gerekiyor. Yaşantımızda futbola göre oluyor. Boş zamanlarımızı arkadaşlarımızla veya Almanya’da ki ailemizin yanına giderek değerlendiriyoruz. Tabi birde Gaziantep yemeklerinin tadını çıkartıyoruz, Gaziantep yemeklerinin zevki çok başka ve ayrı bir lezzet dünyası. Burada çok sevdiğimiz Gaziantepli aileler de var onlarla hoş sohbetler ediyoruz, vakit geçiriyoruz. Gaziantep’te hayat dolu bir şekilde geçiyor, zamanı geldiğinde eğleniyoruz da. Zaten bu şehirde yaşam güzel olduğu içinde burayı tercih etmemizin nedenlerinden birisi oluyor. Gaziantep şehrini ve insanlarını da çok sevdiğimiz için daha huzurlu ve mutlu geçiyor” dedi. TRİBÜNLERİMİZ DOLSUNBoş tribünler karşısında oynadıkları zaman kendilerinin olumsuz yönde etkilendiğini söyleyen Süme, “Rakip takımın seyircileri önünde oynasam bile daha iyi motive oluyorum. Her zaman dolu tribünler önünde futbol oynamak isteriz, hatta maçı televizyondan izleyenler bile aynı saatte farklı kanallardan canlı yayın yaptığı zaman insanlar tribünleri dolu olan maçları izlemeyi tercih ediyorlar. Orada ki ortam daha eğlenceli oluyor ve aynı şekilde bizim içinde aynı şekilde oluyor. Bizlerde her zaman dolu tribünlerde oynamak istiyoruz. Paso lig olayları biraz geri adım attırdı, stadyumlarda eskisi gibi değil. Bununla ilgili çalışmalar var, bence Konya güzel bir örnek oldu, stadyumları yeniden doldu çok güzel çalışma oldu. Şehir olaraktan güzel çalışmalar olmuş. İnşallah bizde oradan örnek alır yeni stadyumumuzda dolu tribünler önünde başarılı bir Gaziantepspor’u taraftarlarımıza izlettiririz” dedi. KADROMUZ KALİTELİGaziantepspor’un zayıf bir takım olarak lanse edildiğini fakat bunun yanlış bir düşünce olduğunu aktaran Kaptan Süme, “Geçen sezon da aynı düşünceler vardı ama biz çok rahat bir şekilde ligi 10’uncu sırada bitirdik hatta daha da üst sıralarda bitirebilirdik. Hedefimiz bu sene geçen seneden daha iyi yerde bitirmek, daha ligin başındayız ve aldığımız sonuçlar ölçü olmasın. Bir iki hafta sonra takımların kadroları oturur ve ondan sonra sağlıklı bir şekilde hedef belirlenir. Bu sezon yabancı sayısının artması farklı dillerde ve ülkelerden gelen arkadaşlarla uyum süreci ilk etapta olmayabilir ama biziz hedefimiz ligi geçen seneden daha iyi yerde bitirmek, ona göre de transferler yapıldı. Bundan sonra ki haftalarda daha iyi bir Gaziantepspor izlettirmek istiyoruz çünkü bu kaliteye sahibiz. Bu nedenle hiçbir taraftarımız olumsuz düşüncelere girmesinler” dedi. GAZİANTEPSPOR’A HİZMET VERME ÇABASINDAYIZTaraftarları her zaman maçlarına davet ettiklerini ama onları tribünlerde göremediklerini sitemli bir dille telaffuz eden Elyasa Süme, “Gaziantep şehrinin en büyük markası Gaziantepspor’dur, dönem dönem biz futbolcular, yöneticiler ve teknik adamlar Gaziantepspor’a hizmet veriyorlar. Bundan önce başka yöneticiler ve futbolcular vardı bundan sonra ki dönemlerde de yine farklı insanlar gelecek. Kimse Gaziantepspor’un sahibi değil, herkes en iyi şekilde Gaziantepspor’a hizmet verme çabasında. Bunun için herkesin Gaziantepspor’a destek çıkması gerekiyor. Bunu maddi anlamda söylemiyorum ama manevi olarak destek versinler. Biz bundan çok büyük güç alıyoruz ve destek görüyoruz, buda sahada ki performansımıza yansır. Bazı maçlarda kötü oynayabiliriz ama bizim taraftarlarımızdan ricamız kötü oynadığımız maçlarda bile desteklerini esirgemesinler, bize sahip çıkmalarını istiyoruz. Ben Avrupa’da doğup büyüdüm oralarda küme düşen takımlar oluyor ama taraftar takımlarına hiçbir zaman sırt çevirmiyorlar, iyi ve kötü günlerde birlikteler. Ben Gaziantepspor taraftarından da bunu bekliyorum ve açıkça söylemek gerekirse Gaziantep halkına da yakışan budur. Birlik ve beraberlik içinde hareket etmemiz gerekiyor. Böyle olursa Gaziantepspor’u daha iyi yerlere getiririz, Gaziantepspor hem kulüp ve hem de şehir olarak bunları fazlasıyla hak ediyor” açıklamalarında bulundu.HABER RÖPORTAJ: MUHARREM TÜRKOĞLU